tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ıdır. Ibadet edilen her şey, O'nun bir sûreti ve manzaras ıdır408; fiilen O'ndan<br />
başka ibader edilen hiçbir şey yoktur: "Ve senin Rabbin, Kendisinden ba şkas<br />
ına ibadet etmemeni bildirdi" demiyor mu Bu, ibnu'l- Ar abi'nin "senin<br />
Rabbin Kendisinden ba şka hiçbir şeye fiilen ibâdet edilmedi ğini söylemi şti"<br />
şeklinde yorumlad ığı bir âyettir 4°9. Böylece ibnu'l- Ar abi çoktanr ıcılığı,<br />
sûretlere ve putlara tapanlar ın sadece sahne (mediti) ve manzaralar (vudih )<br />
veya bu Hakikat ın tezâhürleri olarak gördükleri ilahlarm ın "sûretleri ard ında<br />
bir hakikat oldu ğunu tamam ıyla idrak etmeleri şart ıyla, reddetmemektedir.<br />
Sûretler ve patlar tek ba şlarına, diğer bütün tezâhürler gibi bombo ş şeylerdir.<br />
Ar abi. şöyle soruyor: Putatapanlar "biz onlara belki bizi Allah'a<br />
yakla şt ırırlar diye ibâdet ediyoruz , m ı o dediklerinde, ilâhlar ımn noksanlık ve<br />
acizliğinden haberdâr de ğiller miydi "Bütün putlar ın en büyüğü Allah"t ır"411;<br />
sadece onun birli ğinden (el-mec ınâc) bütün âciz yarat ıklara "yard ım" gelir412,<br />
ve bütün yarat ıklar (sûretler olarak) çaresizdir.<br />
II.<br />
III.<br />
a) Allah'a İ man etme Yollar ı<br />
Allah' ın tabiat ı ile ilgili olarak inançlar ın te şkilinde üç yol vard ır:<br />
I. Peygamberi takip edenlerin yolu.<br />
Filozofun ve hürdü şiin.ürün yolu.<br />
:Arifin yolu.<br />
Mümin, ya da Peygamberin yolundan giden, iman ım, peygamberi<br />
örnek edinerek te şkil eder; dü şünür akla dayand ırır; di ğer ikisi gibi belli<br />
bir imanı olmadığı söylenebilen arif, Hakikat ın do ğrudan do ğruya idrakine<br />
(zevk) uyar. Bunlardan her biri, içerisinde Allah' ın bulunduğu bir anlayışa<br />
sahip olduğu gibi, "öteki dünyada Hakikat tecelli etti ğinde iman konusunu<br />
(yani ilah' ını) sonsuz Varlık'ta görür ki, o zaman bu Varl ık, bütün iman<br />
şekillerinde ortaya ç ıkar"413. Yaln ız o zaman onlar imanlar ının anlamını,<br />
Hakikatın gerçekteki halinin do ğrudan do ğruya "görüntüsünü" (ru'yetini)<br />
elde ettiklerinde, tam olarak idrak ederler. Ve yaln ız o zaman tek ba şımıza,<br />
aslâ kararm ıyacak görü ş keskinli ği ile kendisini imanlar ımızın sonsuz say ıdaki<br />
aynalarmda aksettiren Bir nesneyi görür ve Allah' ın hüviyetinin anlamını<br />
408. Ib abi ilâve ediyor: "ve her şeye onun zat ı olarak ibadet edilir". Fusüs, s. 387;<br />
türk. çev., s. 274.<br />
409. Kur'ân XVII, 24. Ibnu'l-Ar abi ayetin as ıl manas ını tamam ıyla de ğiştirmi ştir.<br />
410. Kur'an, X X XIx, 4.<br />
411. Futiihât, I, s. 317. Ibnu'l-Ar abi şu Kur'ân âyetine i şâret etmektedir: "Ey İbrahim,<br />
ilahlarım ıza bunu yapan sen miydin dedi. Hay ır, onların en büyü ğü olan bu idi". Kur.,<br />
XXI, 63. Ayette gözü edilen en büyük put'dan<br />
Ibrahim'in eliyle putlan k ıran<br />
Allahi anhyor. Kar., Fusâs, s. 87.<br />
412. Bak., Fu.sıls, s. 220; türk. çev., s. 138.<br />
413. Bak., ayn ı eser, s. 223; türk. çev., ss. 140-141.<br />
133