tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
s ında bir ayırım yapar ki, bunlar ı cümledeki s ıras ına göre Hakikatlar ın Hakikati<br />
(ayn ı şekilde Muhammed'in Hakikati ya da Kutup)'la ve Yetkin Insanla<br />
aynı sayar. Her şeyde içkili olan ve buraya kadar Hakikatlar ın Hakikat]. ve<br />
Muhammed'in Hakikati ile ayn ı sayılan ilahi Bilinç ya da daha ziyade Alt-<br />
Şuuru meydana getiren külli Ak ıl Ilkesi, her varl ıkta e şit derecede bulunmaz.<br />
İnsan bu ilkenin kendisinde öylesine yüksek bir dereceden tezâhür etti ği tek<br />
varlıktır ki, Halife (Allah' ın halifesi), Sûret (Allah' ın sûreti) 228 ve Küçük<br />
Allem (el-Kevn el-Camic ) 229 ya da Allah'ın bütün S ıfat ve yetkinlilderini<br />
yansıtan Ayna — hatta Allah' ın Kendisi denmeye lay ıktır. İ bnu'l -Ar a bi<br />
bütün bunlar ı pek cesur bir şekilde şu metinde ortaya koyuyor; a) "Yaln ızca<br />
iki varlık haklı olarak kendilerine Allah derler: <strong>Kitaplar</strong> ında Kendisine Allah<br />
diyen Allah' ın Kendisi, ve Bayezid gibi Yetkin İnsan (el-abd el-ktımil)" 2";<br />
ve b) Allah, yücelik O'na aittir, say ılamaz derecede çok güzel İsimlerine nazaran<br />
onlar ın acyamm, (ya da isterseniz, Kendi cayn ım diyebilirsinir), kendisine<br />
varlığın bütün cihetleri verilmi ş olduğu için "yaratmanın bütün maddesini<br />
ihtiva eden ve bununla Allah' ın s ırrımn yine Kendisine aç ıldığı külli bir<br />
varl ıkta görmeyi diledi; çünkü kendisiyle kendisini gören bir şeyin ru'yeti,<br />
kendisini bir ayna yerini tutan bir ba şka şeyde gören şeyin ru'yeti ile ayn ı<br />
değildir..." Idem bu aynan ın cilasının "aynı" ve bu sûretin ruhu, yani Insandır.<br />
Ve onda Allah tezâhür etmi ştir. Melekler ise bu "suret" in, yani Silfilerin<br />
"Büyük İnsan" (el- İnsan el-Kebir ) dedikleri âlemin "güçler" inden<br />
b azdar ıdır 231.<br />
228. Müslümanlar uygulamada, "Allah Adem'i kendi sûretinde yaratt ı' şeklindeki eski Yahudi<br />
geleneğini Muhammed'e atfetmekte müttefiktirler. Bak., Fusits, s. 322; türk. çev., s. 220.<br />
229. Bak., Fusüs, ss. 13, 19 v.b., v.b.; türk. çev., ss. 6, 8.<br />
230. Bak., Futühât, IV, s. 13, 1. 4 aşağıdan.<br />
231. Fusiis, ss. 12-16; türk. çev., ss. 7-9. I bnu'l-Ar ab i'nin nazariyesinin bu bölümü, kendi<br />
nevinde Hallâc' ınkine benzemektedir. I bnu'l-Ara bi, daha önce de aç ıklandığı üzere,<br />
Lâhût ve Nüstit'u ayn ı sayarken ve onlar ı sadece cihetler olarak görürken, ö ğretmeni H allâc'dan<br />
da ileri giderse de, onun Lâhût ve Nüsüt ö ğretisinden bir kere daha yararlan ır.<br />
H allâ c, kesinlikle Hristiyan hulul ö ğretisinden etkilenmi ştir. b nu '1- Ar a bi ise, H allâ c'm<br />
terminolojisini kullanmakla birlikte, H ana c' ın öğretisini kendi vandet-i vucild sistemine<br />
tahvil eder ve onun içinde eritir. Adem'in, "Allah' ın sureti" olduğu şeklindeki Yahudi geleneğin<br />
felsefi anlam ını Ibnu'l-Arabi'ye ö ğreten Ha llâ c'd ı. "Allah ezeliyete", diyor<br />
H allâc, "her şeyden önce bakt ı, Kendi ihti şamımn asluu tasavvur etti ve sonra da Kendi<br />
yüce Sevinç ve Sevgisini, onlarla konu şmak gayesiyle, Kendi d ışında tasarlad ı. 0, aynı<br />
zamanda, bütün S ıfatları ve İsimleri ile birlikte, kendisinin bir suretini yaratt ı. Bu sûret,<br />
Allah'm yüceltip şereflendirdiği Adem, yani Huva Huva idi. Yücelik, içersinde Kendi<br />
Lühût'unun parlak ışığı (nuru) bulunan Nasütunu ortaya koyan Allah'md ır. Sonra 0, yiyen<br />
ve içen Kendi süretindeki yarat ıklarma göründü". (Bak., Tevasin, s. 130).<br />
H allâ c'm bu dikkate de ğer nazariyesi hemen hemen il ınu'l-Arabi'ninki ile aynıdır.<br />
H all â c'm Huva Huva's ı b nu'l-Ar abrnin İnsan el—Kümil'ine ilk örnek olan dü şün<br />
cedir; aralarmdaki tek fark, H all â c' ın dualist olu şu ve İ bnu'l—Arabi'nin ise vandet—i<br />
vudideu monist oluşudur. Hallâ c'm ortaya att ığı ikilik, onun şu ünlü şiirinde pek iyi<br />
bir şekilde görülür:<br />
Ben sevdi ğim 0: sevdiğim 0 ise benim;<br />
Biz bir bedende ikamet eden iki ruhuz.<br />
Beni görürsen O'nu görürsün,<br />
O'nu görürsen, her ikimizi görürsün."<br />
80