tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
u şekli, bizim genellikle içkinlikle kar şı kar şıya getirdi ğimiz şeyle aynı değildir,<br />
çünkü bu ikincisi, içkinliğin mant ıki kar şıtı olarak akla aittir. Görülen<br />
Mem (el-Halk)' la kar şılaştırıldığında o, Hak olarak Allah'a yüklenebilir,<br />
ve dolay ısıyla subjective'tir. Birinci (daha yüksek dereceden) a şkınlık objective'tir<br />
ve Mutlak' ın kendi mahiyetinden gelir. Böylesine bir a şkınlığın<br />
bilgisine sahip olmad ığımız gibi, onu, Allah' ı tarifimizin bir parças ı olarak da<br />
alamay ız. Allah' ın mümkün olan tek tan ımı , eğer Allah herhangi bir şekilde<br />
tammlanabilirse, içkinli ğe kar şıt olan a şkınlık iledir. Allah her şeyde olmakla<br />
birlikte, yine de her şeyin üstündedir. Bu, bir tamm olmaktan çok bir resm<br />
(tasvir)'dir. Fakat böyle bir tan ım (ya da resm) bile, ib nu'l- Ar ab i'ye<br />
göre, fiil veya güç halinde, bedeni ya da ruhi. 73 olsun, bütün varl ıklar'n tan ı m-<br />
ların' ihtiva edebilir. Dolayısıyla her şeyin bilgisine sahip olmak, insan için<br />
imkansız olduğundan, tam bir Allah tan ımı da imkans ızd ır.<br />
Bir yandan Allah ile lem (el-Hakk ile el-Halk), öte yandan ilahhk (ulühiyyet)<br />
ile ilahi Zât aras ında bir ay ırım yapt ıktan ve ilahlığa atfedilen a şkınlık<br />
çe şidi ile kendiliğinden Zat'a ait a şkınlik arasındaki farka i şaret ettikten sonra,<br />
tbnu'l- Ar abi, "sözü edilen a şkınlık sıfatlar ı<br />
(sifeıt et-tenzilt) Zât'a de ğil,<br />
ilahlığa (el-Hakk) yüklenmelidir, çünkü Zât, s ırf soyutluk durumunda,<br />
sıfattan yoksundur", diyerek, sözlerini bitirir. Bu a şkınlık sıfatlar ı, Görülen<br />
Alemin sulırlılığına (takyid) kar şıt olan mutlakl ık ( ıtlak) deyimiyle<br />
özetlenir.<br />
Yukarıda açıklanan ilahi Zat'a, Ibnu'l- Ar abi bazan "O" zamirini<br />
uygular, çünkü Zât tek ba şına mutlak Gayb't ır74.<br />
Ibnu'l- Arabrnin a şkınlık hakkında söylediklerini özetlersek, esasta<br />
farkl ı iki çe şit a şkınlık ayırmamız gerekir:<br />
1. Ilahi Zat'a kendisiyle ve kendili ğinden ait olan -mutlak sadelik ve<br />
Bir'in Ehadiye (Birlik) durumu.<br />
2. Akıl tarafından ifade edilen, daima içkinlikle birlikte ele al ınması<br />
gereken a şkınl ık. Bu, şu şekilleri alır:<br />
a) Allah'a, mutlak olmas ı anlamında, a şkın denebilir; veya<br />
b) Görülen Alemin zorunsuz (mümkün), yarat ılmış, ya da sebepli varlıklarma<br />
kar şılık zorunlu, kendi kendini meydana getiren, kendi kendinin sebebi<br />
olan anlamında a şkın denebilir; yahut<br />
73. Fusris, s. 73; türk. çev., s. 39.<br />
74. Böylece İ lı nu'l-Arabrnin zatla ayn ı anlamda kullanıldığı huviyye terimi do ğar Bak.,<br />
Futahât, II, s. 764, 1.3. Bazan huviyye terimi belirli bir varl ığın zâtı için de kullanılır<br />
Bu, Mutlak Huviyye'nin s ın ırlı bir halidir.<br />
38