tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
olaca ğını bildiği bir şeyi buyurmas ı anlamında irade eder. Allah' ın takdir<br />
ettiği şeyin ya da fiilin olmas ı tamam ıyla kendi zorunlu kanunlar ına bağlıd ır.<br />
Mant ıki olarak, diyor İbnu'l- Arabi, şey veya fiil muhtemel olan pek<br />
çok şey veya fiillerden biri ya da di ğeri olabilirse de, asl ında bir tanedir. Yani<br />
Allah' ın bildiği olacakt ır. ibnu'l-Arabi ilave ediyor: "Allah irade etmi ş ol<br />
sayd ı, hepimizi do ğru yola iletirdi" demek manas ızd ır434. Allah' ın şeylerin<br />
tabiat ında bulunmayan bir şeyi irade etmesi imkans ızd ır. İnsanın özüne ait<br />
kanunlar, iyi ya da kötü olsun, yapt ıklar ı bütün i şlerde kesin etkendir. Bu<br />
husus bizi bundan sonraki meseleye götürür.<br />
b) Hay ır ( İyilik) ve Ş er (Kötülük) Meselesi<br />
ibnu'l-Arabrnin anlad ığı üzere, iyilik ve kötülük sorusu, çözümü için,<br />
"Hakikat" ve "Görünü ş" (Hakk ve Halk) dediği çok daha geni ş bir meseleye<br />
dayanmaktad ır. Hakikat sahas ında iyilik ve kötülük şeklindeki kar şıt davalar<br />
ın tatbikat ı yoktur. ibn u'l- Ar abi'de, Eflatun gibi, bu alana Mutlak<br />
İyilik (el-Hayr el-Mahz) ad ını vermektedir. Halk Aleminde (Görülen Alemde),<br />
öte yandan, hem iyilik hem de kötülü ğün hakikat ını kabul etmektedir 43 5.<br />
Fakat şunu ilave eder ki, e ğer iyilikle kötülük aras ında muhakkak bir ay ırım<br />
yapmam ız gerekiyorsa, iyili ği daima Allah'a, kötülü ğü de, gerçekte kötülü ğü<br />
yapan kendisi oldu ğu için de ğil de, baz ı fillerinin kötülü ğüne hükmedildi ği<br />
için, İnsana isnad etmeliyiz. Biz bir de ğerler ve kanunlar dünyas ında ya şamaktayız;<br />
fiil ve nesneleri bu de ğer ve kanunlara nispetle yarg ılarız. Ibnu'l-<br />
Arabi'ye göre, kötülük müsbet bir nitelik (keyfiyet) değildir. S ırf kötülük<br />
s ırf yokluk ve s ırf karanl ıkla ayn ıdır (eş- şerr el-mahz huva'l-adem el-mahz<br />
vecz-zulmet el-mahz). Sırf iyilik ise s ırf varl ık ve s ırf ışıkt ır. (el-m ıcad el-mahz<br />
huva'l-hayr el-mahz ve'n-nür el-mahz). İ b nu'l- Ar abi, Zerdü ştilerin. nar (ışık)<br />
ve zulmet (karanlık) tabirlerini kullanmaktad ır. Fakat bunlar ı, onlar gibi, iki<br />
bağıms ız ve gerçek İlke olarak görmez. Ona ve Sühreverdi el-Makti ıPa<br />
göre, "nur" la "zulmet" aras ındaki fark, bir kar şıtlık fark ı değil, varlık-yolluk<br />
farkıd ır. Ibnu'l- Arabi daha sonra müspet varl ığın bütün iyiliklerin kaynana<br />
ğı, olumsuz varl ığın ise bütün kötülüklerin temeli oldu ğuna inanan Spin<br />
o z a'ya benzemektedir43 6 .<br />
e) İyilik ve Kötülü ğün izafili ği (Göreli ği)<br />
ibnu'l-Arabi'nin iyilik ve kötülük dü şüncesi, tamamıyla ahlaki iyilik<br />
ve kötülüğe münhasır görünmemektedir. Mesela, ibnu'l-Arabi beden<br />
434. Kur'ân, IV; 150.<br />
435. "Kötülüğü dünyadan ilip kald ırmak imkâns ızd ır". Fusâs, s. 447; türk. çev., 323.<br />
436. Futâhât, I, s. 520, 1. 5.<br />
139