24.12.2014 Views

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Mutlak" kelimesini de ayn ı derecede müphem bir şekilde kullamr.Bu terimin<br />

İ b nu'l- Ar abi tarafından 4 ayr ı anlamda, kullanıld ığı göze çarpmaktad ır.:<br />

I. Belirli herhangi bir suretle s ınırlanmamış, fakat bütün suretlerde<br />

müşterek olan "Mutlak".<br />

II.<br />

Bütün suretlerde bulunmay ıp, hepsini a şan Mutlak.<br />

III.<br />

Hiçbir şeyin sebebi (daha do ğrusu vas ıtas ız sebebi) olmayan Mutlak.<br />

ibnul-Arabi buna, kendili ğinden varolan (self-subsisting) ve mutlak ba ğıms ı z<br />

varlık diyor".<br />

IV.<br />

Bazan Mutlak' ı Hakikatlar ın Hakikati (Hakikat el-Hakâ'ik) dediği<br />

şeyle bir sayar ki, Kelâm hakk ındaki II. bölümde görece ğimiz gibi, ne yaz ık<br />

ki, bu ikinci terim de eserlerinde çift anlam ta şımaktad ır.<br />

Ayr ıca "Mutlak Varl ık" için s ık sık "Körlük" (el-`Ama), Nokta (en-<br />

Nukta), "Dairenin merkezi" gibi veya ayn ı derecede aldat ıc ı mecâzlar kullanır.<br />

Öyleyse, Ibnu'l-Arabi gibi Vandet-i Vudıcleu safiler, tüm Varl ık Bir ve<br />

Mutlak Birlik'tir, derken ne demek isterler Ona ister Külli Cevher, İlk Madde;<br />

ister Allah deyin, geçmi şte, şimdiki ve gelecekteki bütün ferdi varl ıklar ın<br />

aslında Tek Varhk olduklar ını mı kastederler Yoksa mümkün olan bütün düşünce<br />

âlemlerindeki (universes of discourse) bütün varl ık şekillerini ihtiva<br />

eden soyut ve tamamıyla külli anlamda bir Varl ık 'ı mı kastederler Ya da<br />

söylemek istedikleri, varl ığı (süresi) olan her şeyin sebep ve kayna ğının<br />

Allah' ın Varlığı olduğu mudur Onlar, kolayl ık olsun diye mi, Allah' ın varlığını<br />

renk, söz gibi bir külli (tümel)'ye ve ba şka bir varolan ın (veya süresi<br />

olanın) varlığını bu küllinin belirli bir tarz ına ya da tezahürüne benzetirler<br />

11)1111'1- Ar abi, "nas ıl ki akıledilir külli hakikatlar (el-haket'ik el-macküla<br />

el-külliyye) olmad ığı takdirde d ış e şyaya herhangi bir yüklem (ahkâm) vermek<br />

mümkün olmazsa, Allah da sureti vas ıtas ıyla bütün varolanlara nüfaz etmeseydi,<br />

âlem varlıktan yoksun olurdu"21 derken, söylemek istedi ği, varlığın<br />

bu son anlam ı midir<br />

Bütün meseleyi modern terminoloji ile şöyle ifade edebiliriz: Varl ık,<br />

bütün tezahürleri belirli şeyler olan bir çe şit belirli s ıfat mıdır, yoksa<br />

miktar, şekil, renk, zaman, mekan v.b. türünden çe şitli belirleyiciler alt ında<br />

daima farkl ı bir şekilde belirli niteliklerde kendini gösteren sürekli cevl ıer<br />

midir <br />

20. Bak. Fut., I, s. 52, 1. 5 a şağıdan.<br />

21. ib ılu'l-Arabi, Fusüs el—Hik,em, Kâ şânr ııin şehri ile birlikte, Kahire 1309, s. 34; Fusüs'un<br />

türkçeye çevirisi, Nuri Geneosman, M. E. B. Yay. İstanbul 1952, s. 17.<br />

22

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!