tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ve onlar ı aksettirir. Ibnu'l-Arabi bu zatlara s ık s ık ruhlar ad ını verir ve<br />
ve onlara, s ırf idelere isnat edilmesi imkans ız olan görev ve faaliyetler atfeder.<br />
Allah Kendi bilincine İlk Akıl, Ruh arac ılığıyla var ır. Fakat dyan'dan her<br />
birinin (her ruhun) bilinci için ise, acyan' ın kendi zatlar ı, yani KWH Ruh'taki<br />
cüz'i "haller" halinde bulunan ruhlar birer vas ıtad ır' 59. Bu, Plotinus'un<br />
benimsedi ği Bir'in Zihni ve onun " İdeleri" görü şüne benziyor. "Zihin", diyor<br />
Ibnu'l-Arabi, "fiilen her şeydir, çünkü zat ında maddi olmayan şeylerin<br />
bilgisi şeylerin kendile,ridir" 160 . "(Bir'in) Zihni kendi nesnelerini, idrak gibi<br />
dışarda de ğil, kendisiyle bir olarak, bilir. Bu birlik en yücesi de ğildir; düşünme<br />
ve dü şünülme ikiliğini tazammun eder, dolay ısıyla ikinci s ırada bulunur""°.<br />
Ibnu'l-Arabrnin Bir'in bilgisini şeylerin acyan' ıyla ( şeylerin kendileriyle)<br />
ayni sayan görü şü, gördüğümüz gibi, esasta Plotinus'unki ile ayn ıdır.<br />
Fakat bu noktada üstad ı kadar kesin ve tutarl ı de ğildir: Bazan acyein<br />
bita'dan tamam ıyla saf ve basit olan ak ıledilir ideleri anlar görünür, hazan<br />
da onlar ın s ırf zatlar ını... Fakat onun genel ö ğretisinde belirtileri görülmekle<br />
birlikte, nadiren her ikisini birden anlar. Ibnu'l-Arabi, ilahi Bilgiyi ilahi<br />
Zatla aynı sayar ki, bu görü ş, Plotinus'un dedi ği gibi, ilahi Bilginin, Zat' ın<br />
(Plotinus'un Bir'i) bütün kuvve halindeki "halleriyle" ayn ı olduğu ve her<br />
"halin" ilahi Bilinç'te kendi dü şüncesiyle aynı sayılmas ı gerektiği noktas ına<br />
götürür. Ba şka deyi şle, her "hal" ayn ı zamanda hem Zat'daki bir hal hem de<br />
ilahi bilgideki bir hal olmal ıdır. ibnu'l-Arabrnin acyan es-sabitas ında her iki<br />
hal ortak ve gerçekte birdir.<br />
b) İ bnu'l-Arabi'nin Sisteminde Acyan es-Sabita'n ın. Yeri<br />
Acyan es-Sabita ibnu'l- Ar abrnin metafizik sisteminde Mutlak Hakikat<br />
olan Bir'le Görülen Mem aras ında orta bir yer i şgal eder. Ibnu'l-Arabi<br />
bunlara "gayb ın anahtarlar ı" ( ıneffirih el-gayb)1 62 ve "ilk anahtarlar" (elmefatih<br />
el-uvel) ad ını veriyor. Çünkü bunlar, ona göre, asl ında yarat ı-<br />
lışın ba şlangıc ı ve sonu olmadığına inanmas ına ra ğmen, yarat ılış tarihinde<br />
görülen ba şlangıç bölümü, yani kendisinde yarat ıklarnun sonsuzluğunu (gelecek<br />
tezahürlerini) tefekkür eden Yarat ıcı olarak Bir'in tecellisidir. Bu<br />
özel hal yaln ızca Allah' ın Kendisince bilinir Ilham ya da <strong>tasavvuf</strong>i ke şf<br />
bile onun s ırlama nüfaz edemez; çünkü bu, birli ğin ikinci dereceden en<br />
yüksek halidir. Burada Allah hem bilen hem de bilinendir. S ınırlı bir varlığın<br />
Mutlak' ı ve O'nun halini idrak edebilece ğini söylemek kendi kendisiyle<br />
159. Fustis, s. 46; türk. çev., s. 24; kar., Kelâm hakk ındaki bölüm.<br />
160. Enn., V, 4. 2. Bak., Mackenna, Ethical Treatises translated from Plotinus, Enneads (I—IV),<br />
(1921-1926), IV, s. 47. Kar., Enn, V, 9. 5. Bak., Mackenna, adı geçen eser, IV, 1, 93-94.<br />
161. Whittaker, adı geçen eser, s. 63.<br />
162. Fasit s, s. 248; türk. çev., s. 159. "Ve O, gayb ın anahtarlar ına sahiptir", Kur., V1, 59.<br />
59