tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
kald ırmas ı için Allah'a dua etmesine sebep olur. Onu kald ırırken ise, Rahim<br />
ve Rahmân gibi ilahi Isimler me şru görülür. ibnu'l-Ar abi sabr ın tan ı mı<br />
hususunda ilk safilerden ayr ılır. Bunlara göre, sab ır, kötülükle ilgili her çe şit<br />
şikayet tarz ından tam olarak kendini çekmeyi anlatmaktad ır. Onlarca<br />
Allah'a şikayette bulunmak ilahi Me şia'ya s ığınmakla 'uzla şamazd ı .<br />
İ b u'l-<br />
Ar abi'nin kendi görü şü ise şudur: Her hangi bir ferde de ğil de Allah'a şikâyette<br />
bulunmak, irade edilen ya da buyurulan şeyden sağlanan ho şnutlu ğu<br />
bozabilirse de, ilahi İrade'ye s ığınmayı haleldar etmez. Yine ilave ederek diyor<br />
ki: Allah' ın buyurdu ğunu değil, Buyruğun (el-Kaza) kendisini kabul etmek<br />
bize farz k ıhnmışt ır. "Kötülüğiin kalkmas ı için yap ılan dualar Allah'a<br />
sunulmalıdır", diyor ibnu'l-Ar abi, "... ac ıs ı olan bir şahs ın, kendisini bu<br />
acıdan kurtarmas ı için Allah'a dua etmesi gerekir, çünkü böyle yapmakla,<br />
Allah, bu ac ıyı Kendisinden kald ır ır"449. Tersi için ibnu'l-Ar abi şu delili<br />
getiriyor: Ac ıya tutulduğunuz zaman Allah'a şikayetten kaç ınmaya çal ış -<br />
mak, Kader'i ilahla şt ırmak demektir ki, bu, cehâlettir.<br />
Bu, ana hatlanyla, ibnu'l-Arabrnin Ahlak ım ortaya koymaktad ır.<br />
Bütün meselelerin etraf ında döndüğü nokta, n.efsin idrak edilmesidir. Her şey<br />
ve her fiilin ba şarması gereken bir son gayesi vard ır; bu da kendisini idrak<br />
etmesidir. O, böyle yaparken, Ahlaka veya Din'e göre, sözü edilen noksanhklar<br />
ı içine alan Allah' ın sonsuz kemallerinden birini ya da di ğerini idrak eder.<br />
İbnu'l-Arabî , pe şinden gidece ğimiz belirli bir ideale sahip ahlaki bir<br />
sistem de ğil, daha ziyâde Ahlaki bir Determinism nazariyesinin metafizik bir<br />
izahını vermektedir. Onunki normative bir Ahlak de ğildir; yapmamız gerekeni<br />
değil, işlediğimiz fiilleri nas ıl yaptığımızı, ve fiillerin as ıl fâilininin kim oldu ğunu<br />
bize bildirmektedir.<br />
III<br />
Miicazat (Ceza) ve Mükâfât (Ödül) Meselesi:<br />
İbnu'l-Arabi'nin Cennet ve Cehennem Anlayışı,<br />
ve Öteki Dünya Görü şü<br />
Dini inançlar ve ahlaki yükümlülük meselelerini, zorunlu olarak kat ı<br />
determinist temeller üzerine yerle ştirdikten sonra, Ib nu'l- Ar abi, mücazat<br />
ve mükâfât meseleleriyle; daima bu gibi meselelerle ili şkisi olan Cennet ve<br />
Cehennem kavramlar ı ile kar şı kar şıya kal ır. Gariptir ki, İ b nu'l- Ar abi,<br />
Cennet ve Cehennemden bahsetmekte ve onlara sisteminde belli bir yer ap ı.-<br />
maktad ır. ib nu'l- Ar abi, ayn ı zamanda, gelecek hayat ve daha bir çok uhrevi<br />
449. Fusıls, as. 339-340; türk. çev., s. 234; kar., Fusizs, s. 160; türk. çev., s. 93. Burada İ bnu'<br />
1-Arabi, Allah' ın haz ve elemi hissetti ğini söylüyor.<br />
144