tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
in ve ib nu'l - Ar abrnin. dü ştüğünü sand ığı= temel hata "S vardır" şeklindeki<br />
varl ık önermesini "S, e s ıfatına sahiptir (e=varlık)" önermesine e şit<br />
olarak yorumlamaktan, ba şka deyi şle, varl ık önermesini yüklemli gibi ele<br />
almaktan do ğmaktad ır: Yani onlar varl ığı mahiyete yüklerler. Böylece İ ş-<br />
r akiler ve İ bnu'l- Ar ab rnin yapt ıklar ı gibi, "varl ığı" bir nitelik sayarak<br />
"S, e'dir (e=varlık)" olumlu önermesini ileri sürmek (hiç olmazsa zihnimizde)<br />
daha önceden var olan S varl ık sıfat ına sahiptir demektir ki, bu bir totolojidir.<br />
Diğer taraftan "S, e'dir (burada e=var-değil)" olumsuz önermesi (hiç değilse<br />
zihnimizde var olan) S, e s ıfatına sahip de ğil demektir ki, bu da kendisiyle<br />
çeli şiktir. "S, p'dir" (P gerçek bir s ıfat olarak) türünden her önermede daima<br />
"S vardır" varlık önermesi i şe karışmıştır, ve "S vardır" önermesinin anlam ı<br />
şudur: S teriminin anlam ında içkin olanlardan ba şka baz ı s ıfatlar önemsenecek<br />
derecede S'ye yüklenebilir, ve "S var-değil'dir" önermesi ise şu anlamı verir:<br />
Anlamında içkin olanlardan ba şka önemsenecek derecede S'ye yüklenebilen hiç<br />
bir s ıfat yoktur; S'nin kendisi daima belirli bir anlama sahip olup, hiç de ğilse<br />
zihnimizde vard ır. Bu, tüm varl ığın kayna ğı olarak Mutlak Varl ık (veya Varolmak)<br />
hakkındaki ibnu'l- Ar abrnin sözünün, Mutlak Varolanla ayn ı ve ondan<br />
ayr ılmaz olan Mutlak Varl ık tüm varl ığın ve bütün varolanlarm son kaynak<br />
ve sebebidir, şeklindeki ifadesine indirildi ğini ispatın diğer bir yoludur.<br />
c) Varl ık ve Varolmak. Yokluk ve Var-de ğil<br />
İ b n u '1- Ar abi, "Varolma"y ı varhk' ın bir türü (nevi) sayarak, bu ikisi<br />
aras ında önemli bir ayır ım yapar. Varl ık'a sahip olan her şey, varl ık' ın<br />
mertebeleri veya düzeyleri ad ını verdiği şeyin birinde veya di ğerinde tezihür<br />
ederse, "varolma" ya sahiptir, denebilir. İ bnu'l- Ar abi bunlar ı 4'e tandit<br />
eder: a) d ış alemde bir şeyin varlığı (vuctid e ş-sey' fî aynihi), b) akıledilir<br />
varlık (vuctid e ş-şey' fi'l-ilm), c) bir şeyin konuşulan sözlerde varlığı (vuctid<br />
eş— şey' fi'l-elfetz), ve d) bir şeyin yaz ıda varlığı (vudid e ş- şey' Fr-ruktim). İster<br />
zamanda ister ezeli olsun varl ık'a sahii, olan her şey bu mertebelerden<br />
birinde veya diğerinde yahut da hepsinde birden var olmal ıdır. Hepsinde veya<br />
bir kısmında var olmayan her hangi bir şey s ırf yokluktur ve hakk ında bunun<br />
ötesinde hiç bir şey söylenemez. Bununla beraber, ib nu'l- Ar abi, daha sonra<br />
görece ğimiz gibi, yokluğu "sırf" veya "mutlak" s ıfat ı olmaksızın tamam ıyla<br />
farklı bir anlamda kullanır. Eğer bir şey, bu varlık mertebelerinden birinde<br />
değil de, diğerinde varsa, bu şeye yokluk denebilir; öyleyse o, var olmad ığı o<br />
belirli mertebede bir yokluktur. Bu 4 düzeyde varl ık şekillerini aynı cinse ait<br />
saymakla o, en büyük hatay ı işlemiş görünüyor. S ımrlamış olmas ı gerekirken,<br />
"varolan" terimini, modern felsefede yaln ızca zihinde varl ığı olan soyutlar<br />
(abstracta) şeklinde bilinen ak ıledilir türlerin aksine, zaman ve mekanda tezâhür<br />
eden d ış dünyadaki şeylere inhisar ettirmiyor. Masa (somut şey), masa kav-<br />
25