tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
c) Velilik ve "Umfimi Hilafet" (el-Hilafet el-Ân ı me)<br />
Ib nu'l -Ar abrnin Kelam ö ğretisinde kendisini Muhammed'in ruhu<br />
ya da Hakikati olarak ortaya koyan külli Kelâm, onun "Umil ıni Hilafet"<br />
den ne anlad ığını açıklar. Allah' ın gerçek halifesi, her birine halife ad ı verilebilecek<br />
olan peygamber ve veliler (Yetkin İnsan zümresine giren insanlar<br />
s ın ıfı) şeklinde devaml ı olarak tezahür eden Muhammed'in Ruh'udur.<br />
Bütün bunlar bu "Umami Halifeli ği" aç ıkça gösterirler. Biz bunlar<br />
ın hepsine veli diyebiliriz, çünkü ib nu'l- Ar abi'ye göre, her peygamber<br />
ve her resul, bir bakımdan, velidir. ibnu'l-Arabi, bütün bu velilerin (kelimeyi<br />
en geni ş anlamında kullanarak) velilik.1Prini meydana getiren bilgiyi<br />
(yani bat ıni bilgiyi) Muhammed'in Ruh'undan ald ıklarını söyler. Buna ek<br />
olarak peygamber ve resuller, tamam ıyla kendi peygamberlik ve resullük bilgilerine<br />
sahiptirler.<br />
Veliler derecesinde iken peygamber ve resuller daha kamildir (yetkindir).<br />
Ib nu'l-Ar abi herhangi bir velinin bir peygamber ya da bir resulden<br />
daha kâmil, ya da daha üstün oldu ğunu de ğil, peygamber ya da resulün<br />
velilik yönünün, onun peygamberlik ya da resullük yönünden üstün oldu ğunu<br />
söylemek ister273.<br />
İ bnu'l- Ar abi böylece kendisine özgü bir şekilde bütün resul, nebi ve<br />
velileri bir mü şterek unsurda bir araya gelen ayn ı zümrenin içinde sayar:<br />
Bu unsur, her vahiy ve ilhamdaki etkin ilkedir. Ba şka deyi şle Kelarn veya<br />
Muhammed'in Ruh'udur. Ibnu'l- Ar abi daha da ileri giderek, Âdem'den<br />
Muhammed'e kadar Peygamberlerin bütün şeriatlar ının, kendi ifadesiyle,<br />
Muhammed'in dini olan İslam da içine alan,bütün dinler anlam ında kullanarak<br />
İslam dediği evrensel dinin, be şer ırkının muhtelif zamanlardaki ihtiyaçlar<br />
ına göre, geçici tezâhürlerinden ba şka bir şey olmadığını belirtir274.<br />
Böylece velilik ve peygamberlik sonra erdi ğine göre, geriye sadece unıami<br />
hilafet (el-hilafet el-Ctmme) kalır. Ibnu'l- Ar abrnin ifadesine göre, "umfımi'<br />
hilafet", kendileri de Muhammed'in şeriat ına bağlı olan tamamıyla İslam<br />
velilerinin bir miras ıdır275 .<br />
273. Fus ıls, ss. 252-253; türk. çev., ss. 161-162. nu'l-Ara bi şunlar ı da ilave ediyor: peygamber<br />
ubûdiyet yönünden bir veliden daha kamil oldu ğu halde, veli rubûbiyet yönünden bir<br />
peygamberden (velilik ve peygamberlik ayn ı şahsın iki yönü olarak görüldü ğü için) daha<br />
kâmildir.<br />
274. Fakat burada İ bnu'l-Arabî islamdan, daha sonra ele alaca ğınuz, kendi vandet-i v-udidcu<br />
dinini anlıyor.<br />
275. Biraz önce izah edilen um ılmi hilafetle tamamen peygamber ve resullere ait olan Te şriq<br />
hilafet aras ında İ b nu '1-Ar a bPnin yapt ığı ay ır ımı hat ırda tutmak gereklidir. Birincisi<br />
Velilerin Mührü ile, ikincisi ise Peygamberlerin Mührü (Hz. Muhammed) ile sona erer.<br />
93