tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
nu'l-Ar abi, felsefesinin hayati noktas ını bu tarzda aç ıkl ıyor. Fakat<br />
hiç bir mecâz felsefi bir nazariyeyi izahta yeterli bir vas ıta te şkil edemez.<br />
ibnu'l-Arabi, böyle bir görü şü kavramak için akla ve sisır (format) ak ılyürütmeye<br />
ba şvurmad ığı gibi, bizden de bu yollara ba şvurmam ız ı istemez.<br />
Tersine problemin en son çözümü, birli ği birlik olarak idrak eden Stifi'nin<br />
yalnızca zihin-üstü sezgisine dayan ır.<br />
Ib nu'l-Ara bi, böylece, Zât ve Söret, veya Hakikat ve Görünü ş (Hak ve<br />
Halk) v.b., v.b. olarak izah edilen Hak ve Halk aras ındaki ayır ımı muhafaza<br />
etsek dahi, kendi görü şüne bakarak, kesin anlam ında onları en nihayet asl ında<br />
Bir saymaks ız ın, diğerine yüklenebilen bir şeyi birine yükleyemiyece ğimiz<br />
hakk ında bizi uyar ıyor'''. Her şey bir hakikat (hak) olmakla beraber, Hak<br />
de ğildir: Kul bir kul, Rab ise Rab'dir 58. Tek Zât bütün suretlerin ve onlara<br />
ait her niteli ğin üstündedir. Çok'un iki manzaras ı vard ır: a) Birbirinden ve<br />
ve Bir'den farkl ı manzaras ı (mant ıki manzaras ı) -bu, fark cihetidir (cihet<br />
el-fark); b) Zât bak ımından birbiriyle ve Bir'le ayn ı manzaras ı (fiili manzaras ı)<br />
-bu da, birlik cihetidir (cihet el-cent'). Birinci manzara 1 b nu'l-Ar abi'nin<br />
imkân, kulluk ve zamandal ık (huchis) ibâreleriyle özetlenir; ikincisi ise, zorunluluk<br />
(vueCıd), rablik (rubtıbiyyst), kıdem v.b. ibâreleriyle... Böylece biz,<br />
kulun hangi anlamda rab, görülenin hangi anlamda hak oldu ğunu ve ibnu'l-<br />
Arabrnin Paradoxlar ıın ne şekilde yorumlanmas ı gerekti ğini öğrenmi ş bulunuyoruz59<br />
.<br />
Tenzih ve Te şbih (Aşkınlık ve İçkinlik)<br />
Daha önce gördük ki, Hak ve Halk ikiliği, ibnu'l-Arabi'nin nazar ında,<br />
varlıklar ın ikiliği de ğil, ayırdedici s ıfatlar diyebilece ğimiz şeylerin<br />
Bu ayırdedici s ıfatlar onun felsefesinde tenzih ve te şbih ibareleriyle anlatılır.<br />
Uzun bir zaman İslam kelâmc ıları tarafından M ü ş ebbihe ve Müces sime'nin<br />
görü şleri ile ilgili olarak, Allah' ın yarat ıklara te şbih edilebilirliği ve<br />
edilemezliği anlamında kullanılan bu iki arapça terim (te şbih ve tenzih), onlar ı<br />
daha felsefi bir anlamda kullanan İ bnu'l- Arabi'llin elinde ciddi bir de ğişikliğe<br />
uğramış görünüyor. Mü ş ebbihe'nin veya Mücessime'nin eski mensuplar ı<br />
Allah'a insan ve ba şka yarat ıklarınkine benzer s ıfatlar yükleyen kimselerdir.<br />
Allah' ı tenzih edenler ise, Allah bütün bu s ıfatlar ın üzerindedir, diyen kimse-<br />
57. Fusâ, s,s. 272; türk. çev., s. 174.<br />
58. Fusâs, ss. 142, 150; türk. çev., ss. 78-79, 85.<br />
59. Fusrıs, ss. 142, 150 v.b., v.b., v.b.; türk. çev., ss. 78-79, 85.<br />
34