tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
a şka tür bir münasebet olsun, her çe şit münasebeti yükleriz. b n.u.'1- Ar abi<br />
buna, Görülen Âlem, "Görünü ş " ve "yokluk"11 3 v.b. adlar ı n ı<br />
veriyor. Fakat görünü şte bir çokluk olmas ına ra ğmen, Görülen Âlem, her<br />
parçası Bütün (Kül) ve Bütün'ün tüm hakikatlar ını ortaya koyma yeteneğinde<br />
olan zâti bir birliktir114.<br />
II. Tasavvufi sezgi yolu bir yana, do ğrudan doğruya bilmediğimiz ya da<br />
alg ılamadığımız, fakat varl ığın ı mant ıkla (ak ıl yürüterek) ç ıkardığı= Hakikat.<br />
ibnu'l- Ar abi buna, sadece Zorunlu Varl ık'a has olan s ıfatlar yüklediğimizi<br />
ileri sürüyor ve ona theistik anlamda Allah, inançlar ımızda yarat ılan<br />
Allah (el-Hakk el-mahlak fi'l-i`tik ıld)115, adını uygun görüyor. Bu, sadece<br />
hayâli ve subjective bir Allah't ır ve O'nun hakkındaki kavrayışımız çe şitli<br />
fertlere ve toplumlara göre de ğişir. Fakat ibnu'l-Arabi'ye göre, Allah' ı<br />
mutlakhk ve küllilik (tümellik)'ten yoksun kılan ya da ba şka bir ilâh ın, hattâ<br />
Görülen Âlemin hakikat ını kabul ederek O'nun birli ğini herhangi bir şekilde<br />
eksik b ırakan bir kavray ış çoktanr ıc ıd ır. Tam bir Allah kavray ışı, öyleyse,<br />
Hakikat' ın, ba şka deyi şle hem âlemin içinde hem de üstünde olan Allah' ın,<br />
iki yönünü (içkinlik ask ınlık=tesbih ve tenzih) içine alan bir kavray ışt ır.<br />
Daha sonra görece ğimiz gibi, bu, Ibnu'l-Arabrnin Din Felsefesindeki ba şlangıç<br />
noktas ıdır.<br />
Ibnu'l-Ar abi devam ederek, bunu yapmaya mecbur edildik, çünkü<br />
Görülen Meme yüklediğinnz s ıfatlar kendi mant ıki kar şıtlar ını gerektirirler;<br />
mümkün (zorunsuzluk) zorunluluğu gerektirir, görelilik mutlakl ığı, sonluluk<br />
sonsuzluğu v.b. gerektirir ıı 6 . Bu mant ıki kar şıtlar, ancak bu şekilde kavranan<br />
bir Hakikat'a uygulanabilirler. "Rububiyetin s ırrı'n ın anahtar ı sen'sin (Görülen)"<br />
1". I ile II'de kavranan Hakikat aras ındaki esasl ı fark I'de içkin s ı-<br />
fatlar ın (stfcit et-te şbih) mantıki kar şıt ı olan Allah' ın a şkın sıfatlar ının (sıftıt<br />
et-tenzih) uygulama alanının olamamas ıdır. Allah ile âlem aras ında (sünni<br />
anlamda) herhangi bir münasebeti ifâde eden s ıfatlar, İ bnu'l-Ar abi tarafından<br />
aç ıklanır; böylece biz gerçekte sadece iki s ıfat türüyle kar şı kar şıya<br />
b ırakılırız: Allah'a has olan a şkın, Görülen Meme özgü olan içkin• bunlardan<br />
her biri ise, Hakikat' ın bir yönünü aç ıklar. Dolayısıyla her ne kadar Allah' ın<br />
Zât'ı bütün ye şillerin, bütün yuvarlaklar ın ve bütün i şiten ve görenlerin zat ı<br />
113. Plotinus'un "madde"sine iyice yakla şıyor. Bak. Enneads, III, 6. 7.<br />
114. Fusils, s. 295.<br />
115. Fusils, s. 352 ;türk. çev., s. 242.<br />
116. Fusits, s. 212; türkçe tercümede yeri tespit edilememi ştir.<br />
117. Fusils, s. 146; türk. çev., s. 82. Ibnu'l-Arabi bu sözü Tusterrye atfeder. Peygambere<br />
ait olduğu iddia edilen "Kendini bilen Rabbini de bilir" hadisini anlaman ın bir şekli de<br />
budur.<br />
48