24.12.2014 Views

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

tasavvuf feısefesi - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve kula ğını O'nun sözünden ba şkas ını i şitm.ez"'". Bu diyalektik ayn ı zamanda<br />

ne bütün varl ıkların aslında bir oldu ğunu kan ıtlamay ı ne de Allah'tan ba şka<br />

herhangi bir varl ığın imkans ızlığım ispatlamayı düşünür; çünkü bu, zaten<br />

kabul edilmiş bir husustur. Bununla birlikte, bu diyalekti ğin tek amacı, insan<br />

aklının içkin olan eksikli ğini ve zatî bütünü bir bütün olarak kavramadaki<br />

başar ıs ızlığın! ve sözü edilen görülen nesnelerin çoklu ğunun kendi ba şlarına<br />

hiç bir hakikatlar ı olmadığını ve (çokluk olarak) onlar ın me şruiyetinin tek<br />

sebep ve izahuun, onlar ı anlad ığımız şekilde olduğunu ispat etmektir.<br />

b) Islam ın Allah' ı ve Vandet-i Vucild'un Bir'i<br />

islamın Allah' ı kavramından metafizik hakikat kavram ına, İslanun<br />

birliğinden, yani islam ın basit tektanr ıcı öğretisinden (tevhid) felsefi vandet-i<br />

vucad ö ğretisine, yani "Allah'dan ba şka ilah yoktur" önermesinden. "varl ıkta<br />

Allah'tan ba şka hiç bir şey yoktur" şeklindeki tamamıyla farkl ı bir önermeye<br />

intikal etmek, Müslüman vandet-i vudidcular için at ılan kolay, kolay olmakla<br />

beraber, me şru olmayan ve affedilmez bir ad ımdı . Şirke (çoktanrıctlığa)<br />

düşme korkusu idi ki, onlar ı, Allah' ı sadece mevcut olan tek ilâh şeklinde<br />

değil, aynı zamanda tek hakikat ve tek Varl ık olarak da tasavvur etmeye<br />

zorlamıştır. Bu intikal, ib nu'l- Ar ab rnin "Risalet el-Halve" adlı eserinin<br />

ilginç bir metninde aç ıkça görülmektedir. İ b nu'l- Ar abi burada diyor ki:<br />

"Senin tüm halvet (inziva) meseleni aç ık ya da kapal ı olarak herhangi bir<br />

türden şirkle ve mutlak inanç içinde bütün sebep ve vas ıtalar ı,bütün ve parçay ı<br />

inkar etmekle bozulmaya!' birlenme (tevhid) dolayısıyla, Allahla kar şı kar şıya<br />

gelmek üzerine temellendir; çünkü gerçekten sen böyle bir tevhid'den yoksun<br />

isen, muhakkak şirke dü şersin." 173. Sadece Allah ile kar şı kar şıya gelmek ve<br />

O'ndan ba şka bütün sebep ve vas ıtalar ı (vesei'it) inkar etmek, müslümanlar ın<br />

tevhid öğretisidir. Fakat Allah'tan bile bütün sebeplilik fikrini iptal etmek<br />

(ki "bütün" kelimesi bunu belirtir) ve "mutlak birlenmeyi" (et-tevkid el-mutlak)<br />

ileri sürmek (biz ibnul-Arabr ııin mutlak birlenme ile ne demek istedi ğini<br />

biliyoruz) vandet-i vueildcu bir ö ğretidir.<br />

Bilinçli ya da bilinçsiz olsun, bu intikali sa ğlad ıktan sonra Müslüman<br />

vandet-i vucadeular, kendi mevkilerini tespit etmeye ve ö ğretilerini do ğrulamaya<br />

çal ışmışlard ır. Bunlar aras ında felsefeye dönük olanlar ise, kendi hatas ız<br />

delillerini vecd tecrübesinde buldular ki, burada onlar kendi paylar ına bütünün<br />

birliğini ve Bir'in her şeyde içkirıliğini hissettiler. ibnu'l- Ar abi her iki<br />

172. Futrıltat, Il, s. 604.<br />

173. Elyazma Loth. Kat., 657 2, var., 14.<br />

62

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!