12.07.2015 Views

hukuk muhakemeleri kanunu - Ä°stanbul Barosu

hukuk muhakemeleri kanunu - Ä°stanbul Barosu

hukuk muhakemeleri kanunu - Ä°stanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

20 İstanbul <strong>Barosu</strong> Yayınlarıgelebilir. İddia ve savunmayı değiştirme ve genişletme yasağınınHMK m. 141’de dilekçeler teatisinin sonuna ötelenmesi isabetli görülebilir.Ancak bunun daha ileriki safhalara, en azından ön incelemesafhasının sonuna çekilmesi ve son olarak ön inceleme duruşmasındaartık tarafların tüm iddia ve savunmalarını ileri sürmüşolmalarının sağlanması düşünülebilir.Dilekçeler safhası yönünden basit yargılama usulüne baktığımızda,HMK’nın 317. maddesinin 2. fıkrası, “Taraflar cevaba cevapve ikinci cevap dilekçesi veremezler” hükmünü içeriyor. İstanbulBakırköy 13. İş Mahkemesi somut norm denetimi yoluyla bu hükmünAnayasa’ya aykırılığını iddia etmişti. Anayasa Mahkemesi buanayasaya aykırılık iddiası hakkında 22 Mart 2012 tarihinde kararvererek, söz konusu düzenlemenin anayasaya uygun olduğu sonucunavardı. Henüz gerekçeli karar yayımlanmadı. Tarafların iddiave savunma hakları bakımından sorun yaşandığı yönünde özellikleiş <strong>hukuk</strong>undan örnekler veriliyor. Örneğin haksız fesih dolayısıylaişçi dava açıyor, davalı işveren cevap dilekçesinde feshin sebebinindavalının davacı işçinin işyerinde hırsızlık yapması olduğu savunmasındabulunuyor. Kanuna baktığımızda, HMK m. 317 f. 2’ye göredavacı işçinin bir cevaba cevap dilekçesi verme hakkı bulunmuyor.Bu aşamada davacı işçiye, işverenin bu iddiasına, bu fiil isnadınakarşı bir savunma hakkı tanınması kaçınılmazdır. Sorun, bu savunmaimkanının ne şekilde sağlanacağı noktasında toplanıyor. Tanınacaksavunma, <strong>hukuk</strong>i dinlenilme imkanı, basit yargılama usulününniteliğinden dolayı acaba tarafların duruşmada sözlü olarakiddia ve savunmalarını ileri sürmeleri şeklinde mi olacaktır? Acabakanun koyucu, taraflar için ikinci dilekçe yasağı öngörürken, basityargılama usulünü bu şekilde mi dizayn etmiştir ki böyle bir yasakgetirmiştir? Buna çok net ve olumlu bir cevap verebilmemiz bencepek olanaklı değil. Çünkü basit yargılama usulü, sözlü yargılamayıöne çıkaran bir yargılama usulü olarak da öngörülmemiş. Her şeyerağmen, bu gibi durumlarda, HMK m. 27’de açıkça ifadesini bulan<strong>hukuk</strong>i dinlenilme hakkı çerçevesinde muhakkak ya yazılı ya sözlüolarak tarafa savunma hakkı vermemiz kaçınılmazdır. Ancak yukarıdada belirttiğimiz gibi, sözlü yargılama sistemimizin çok sağlıklıişleyebildiğini söyleyemeyiz. Bu nedenle savunma hakkının kullandırılmasındayine dilekçeler öne çıkacaktır. İsviçre Federal UsulKanunu’na baktığımızda, belirli bir tutarın altındaki davalarda,kira ilişkisinden doğan davalarda ve iş davalarında da uygulanan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!