11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve uşr aldığımız gibi, sizden de, senede bir kerre cizye vermenizi<br />

istiyoruz. Size hizmet etmemizi ve sizden cizye almamızı Allahü<br />

teâlâ emretmekdedir.) dedi. [Cizye mikdârı, fakîrlerden kırk, orta<br />

hallilerden seksen, zenginlerden yüzaltmış gram gümüş veyâ bu<br />

değerde mal yâhud tahıldır. Kadınlardan, çocuklardan, hastalardan,<br />

yoksullardan, ihtiyârlardan ve din adamlarından cizye alınmaz.]<br />

Humus rumları, cizyelerini seve seve getirip, Beyt-ül-mâl<br />

emîni Habib bin Müslime teslîm etdiler. Herakliyüsün, bütün<br />

memleketinden asker toplıyarak Antakyaya hücûma hâzırlandığı<br />

haber alınınca, Humus şehrindeki askerlerin de, Yermükdeki<br />

kuvvetlere katılmasına karar verildi. Ebû Ubeyde, şehrde<br />

me’murlar bağırtıp, (Ey Hıristiyanlar! Size hizmet etmeğe, sizi korumağa,<br />

söz vermişdim. Buna karşılık, sizden cizye almışdım. Şimdi<br />

ise, halîfeden aldığım emr üzerine, Herakliyüs ile gazâ edecek<br />

olan kardeşlerime yardıma gidiyorum. Size verdiğim sözde duramıyacağım.<br />

Bunun için hepiniz Beyt-ül-mâla gelip, cizyelerinizi<br />

geri alınız! İsmleriniz ve verdikleriniz defterimizde yazılıdır) dedi.<br />

Suriye şehrlerinin çoğunda da böyle oldu. Hıristiyanlar, müslimânların<br />

bu adâletini, bu şefkatini görünce, senelerden beri Rum<br />

imperatorlarından çekdikleri zulmlerden ve işkencelerden kurtuldukları<br />

için bayram yapdılar. Sevinçlerinden ağladılar. Çoğu seve<br />

seve müslimân oldu. Kendi arzûları ile, rum ordularına karşı İslâm<br />

askerine câsûsluk yapdılar. Ebû Ubeyde böylece, Herakliyüs ordularının<br />

her hareketini günü gününe haber alırdı. Büyük Yermük<br />

zaferinde bu rum câsûslarının büyük yardımı oldu. İslâm<br />

devletlerinin meydâna gelmesi, yayılması, asla, saldırmakla, öldürmekle<br />

olmadı. Bu devletleri ayakda tutan, yaşatan, büyük ve<br />

başlıca kuvvet, îmân kuvveti idi ve İslâm dîninde, çok kuvvetli bulunan<br />

adâlet, iyilik, doğruluk ve fedâkârlık kudreti idi.)<br />

Batının bâtıl i’tikâdlarını, moda ve ahlâksızlıklarını taklîd etmek<br />

medeniyyet değildir. Müslimân milletinin bünyesinde tahrîbât<br />

yapmakdır. Bu tahrîbâtı da, ancak İslâma düşman olanlar yapar.<br />

İslâm dîni, müslimânların tenbel, miskin oturmalarına asla<br />

izn vermez. Müslimânların her dürlü fen kollarında çalışarak ilerlemelerini,<br />

başka dinden olanların fende buldukları yenilikleri,<br />

onlardan öğrenmelerini, bunları kendilerinin de yapmalarını emr<br />

eder. Zirâat, ticâret, doktorluk, kimyâ ve harb sanâyiinde başkalarından<br />

ileride olmalarını emr eder. Müslimânlar, başka milletlerdeki<br />

fen vâsıtalarını araşdırır, öğrenir ve yapar. Fekat, onların<br />

bozuk dinlerini, kötü, çirkin huylarını, âdetlerini almaz, taklîd etmez.<br />

– 115 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!