11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

seyr etdim ve dinledim. Üzerimde o kadar büyük bir te’sîr yapdı<br />

ki, âdetâ kendimden geçdim. Artık kendimi müslimân olmuş kabûl<br />

ediyor, müslimânların ellerini bir kardeş olarak sıkıyordum.<br />

Câmi’deki hissiyâtımı, 1955 yılında (Pâkistan Quarterly) mecmû’asının<br />

4. sayısında şöyle nakl ediyordum:<br />

(Bu sefer, dahâ küçük bir câmi’e gitdik. Bu câmi’de çok iyi ingilizce<br />

bilen ve Pençab Üniversitesinde profesörlük yapan bir âlim<br />

va’z verecekdi. Kendisi va’z verirken onu dinleyenlere: (Bugün<br />

aramızda uzak bir yerden, Hollandadan gelmiş bir müslimân kardeşimiz<br />

var. Onun da iyi anlaması için urdu diline dahâ fazla İngilizce<br />

kelimeler karışdıracağım) dedi ve çok güzel bir va’z verdi.<br />

Ben dikkat ile dinledim. Va’z bitdikden sonra, câmi’den ayrılmak<br />

isterken, beni oraya getiren Allâme Sâhib, beni dikkat ile seyr<br />

eden müslimân kardeşlerin, benim de bir şeyler söylememi arzû<br />

etdiklerini, kendisinin benim söyleyeceklerimi Urdu diline terceme<br />

edeceğini bana bildirdi. Bunun üzerine ben de onlara şunları<br />

söyledim: (Ben tâ uzakdan, Hollanda ismli memleketden geliyorum.<br />

Orada bulunduğum yerde çok az müslimân vardır. Bu adedi<br />

az olan müslimânlar size selâmlarını bildirmeğe beni me’mûr etdiler.<br />

Sizin istiklâlinizi kazanmış olmanıza ve böylece dünyâda yeni<br />

bir müslimân devleti dahâ kurulmuş bulunmasına çok seviniyorum.<br />

Yedi sene evvel kurulmuş olan Pâkistân, vaz’ıyyetini temâmiyle<br />

sağlamlaşdırmağa muvaffak olmuşdur. Başlangıçda çekdiğiniz<br />

birçok müşkilâtdan sonra, artık memleketiniz ferâha kavuşmuşdur<br />

ve sür’at ile terakkî etmekdedir. Pâkistânın âtîsi, geleceği<br />

çok parlakdır. Ben memleketime döndüğüm zemân, vatandaşlarıma<br />

sizlerin ne kadar nâzik, kibâr, cömerd ve misâfirperver olduğunuzu<br />

uzun uzadıya anlatacağım. Bana karşı gösterdiğiniz büyük<br />

muhabbeti hiç bir zemân unutmıyacağım). Bu sözlerimi Allâme<br />

Sâhib, urdu diline terceme edince, câmi’deki bütün müslimânların<br />

yanıma koşarak, ellerimi sıkmağa ve beni tebrîk etmeğe başladıklarını<br />

büyük bir zevk ile gördüm. Kalblerinden gelen bu candan<br />

kardeşlik tezâhürü, beni son derece mesrûr etdi. Ben artık temâmiyle<br />

müslimân kardeşler câmi’asına girdiğimi görüyor ve kendimi<br />

çok bahtiyar his ediyordum.)<br />

Pâkistânlı müslimân kardeşler, bana islâmiyyetin yalnız nazariyyelerden<br />

ibâret olmadığını gösterdiler ve isbât etdiler ki, islâmiyyet<br />

her şeyden önce ahlâk güzelliğidir ve bir insanın iyi bir<br />

müslimân olması için, çok temiz ahlâklı olması lâzımdır.<br />

Şimdi ikinci süâle, ya’nî (sizi islâmiyyete en çok ne çekdi?) süâlinize<br />

cevâb vereyim:<br />

– 189 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!