11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

det yapmaları ve şakî denilenlerin ısyân etmeleri, sağlam yaşamaları<br />

ezelde takdîr edilmiş olanların gıdâ ve ilâc almalarına ve hastalanmaları,<br />

ölmeleri takdîr edilmiş olanların da, gıdâ ve ilâc almamalarına<br />

benzemekdedir. Açlıkdan, hastalıkdan ölmesi ezelde<br />

takdîr edilmiş olana, gıdâ ve ilâc almak nasîb olmaz. Zengin olması<br />

ezelde takdîr edilmiş olana, kazanc yolları açılır. Doğuda ölmesi<br />

takdîr edilmiş olana, batıya giden yollar kapanır. İşitdiğimize göre,<br />

Azrâîl aleyhisselâm, Süleymân aleyhisselâmın yanına gelince,<br />

oturanlardan birine dikkat ile bakdı. Bu kimse, meleğin böyle sert<br />

bakışından korkdu. Azrâîl aleyhisselâm gidince, Süleymân aleyhisselâma<br />

yalvarıp, rüzgâra emr etmesini, rüzgârın kendisini garb<br />

memleketlerinden birine götürüp, Azrâîl aleyhisselâmdan kurtulmasını<br />

istedi. Azrâîl aleyhisselâm tekrâr gelince, Süleymân aleyhisselâm,<br />

o adamın yüzüne niçin sert bakdığını sordu. Azrâîl aleyhisselâm,<br />

(Bir sâat sonra, garbdaki şehrlerden birinde, o kimsenin<br />

canını almak için emr olunmuşdum. Onu senin yanında görünce,<br />

hayretimden dikkat ile bakdım. Emre uyup garba gidince, onu<br />

orada görüp canını aldım) dedi. [Bu kıssa, Celâlüddîn-i Rûmînin<br />

“rahime-hullahü teâlâ” [1] (Mesnevî)sinde uzun yazılıdır.] Görülüyor<br />

ki, ezeldeki takdîr, bir emr değil, bir ilmdir. Altmışüçüncü sahîfeye<br />

bakınız! Ezeldeki kaderin hâsıl olması için, bu kimse, Azrâîl<br />

aleyhisselâmdan korkdu. Süleymân aleyhisselâm ona itâ’at etdi.<br />

Ezeldeki takdîr, sebebler zinciri ile yerine getirildi. Bunun gibi,<br />

ezelde sa’îd denilmiş olan kimsenin îmân etmesi, riyâzet çekerek,<br />

kötü huylarının düzelmesi nasîb olur. (En’âm) sûresinin yüzyirmibeşinci<br />

âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, hidâyete kavuşdurmak istediği<br />

kulunun kalbine islâmiyyeti yerleşdirir) buyurulmuşdur.<br />

Ezelde şakî olacağı bilinen, ya’nî Cehenneme gitmesi takdîr edilmiş<br />

olan kimse, (İbâdet etmeğe lüzûm yokdur. Herkesin sa’îd veyâ<br />

şakî olduğu ezelde takdîr edilmişdir) der. Böyle düşünerek ibâdet<br />

etmez. Böyle düşünerek ibâdet yapmaması, o kimsenin ezelde<br />

şakî olduğunu gösterir. Bunun gibi, câhil kalması ezelde takdîr<br />

edilmiş kimse (Herşey ezelde takdîr edilmişdir. Câhil kalması takdîr<br />

edilmiş olanın, okuyup öğrenmesinin fâidesi olmaz) der. Böylece<br />

çalışmaz, öğrenmez. Câhil kalır. Bir kimsenin zirâ’at yaparak<br />

bol mahsûl alması takdîr edilmiş ise, tarlasını sürmek, tohum ekmek<br />

nasîb olur. Ezelde sa’îd denilmiş olanların îmân etmeleri ve<br />

ibâdet yapmaları, şakî denilmiş olanların da, kâfir olmaları ve ısyân<br />

etmeleri böyledir. Ahmak olan kimse, bunu anlıyamaz. (<strong>Îmân</strong>ın<br />

ve ibâdet yapmanın, ezelde sa’îd olmak ile ve küfrün, ısyânın<br />

[1] Celâlüddîn-i Rûmî, 672 [m. 1273] de Konyada vefât etdi.<br />

– 70 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!