11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

den dahâ lüzûmludur. İslâmiyyetde en kıymetli şey, takvâdır. Dînin<br />

temeli, takvâdır. Vera’ ve takvâ, harâmlardan kaçınmak demekdir.<br />

Harâmlardan temâmen kaçınabilmek için, mubâhların<br />

fazlasından kaçınmalıdır. Mubâhları, lâzım olduğu kadar, kullanmalıdır.<br />

Bir insan, mubâh, ya’nî İslâmiyyetin izn verdiği şeylerden,<br />

her istediğini yapar, taşkınca mubâh işlerse, şübheli şeyleri yapmağa<br />

başlar. Şübheliler ise, harâm olanlara yakındır. İnsanın nefsi,<br />

hayvân gibi, kendine düşkündür. Uçurum yanında dolaşan, birgün<br />

uçuruma düşebilir. Vera’ ve takvâyı tâm yapabilmek için, mubâhları<br />

lâzım olduğu kadar kullanmalı, zarûret mikdârını aşmamalıdır.<br />

Bu kadarını kullanırken de kulluk vazîfelerini yapabilmek için kullanmağa<br />

niyyet etmelidir. Mubâhların fazlasından temâmen kaçınabilmek,<br />

her vakt ve hele bu zemânda, hemen hemen mümkin<br />

değildir. Hiç olmazsa, harâmlardan kaçınmalı, mubâhların fazlasından<br />

da elden geldiği kadar sakınmağa çalışmalıdır. Mubâhlar,<br />

lüzûmundan fazla işlendikde, pişmân olup tevbe etmelidir. Bu işleri,<br />

harâm işlemeğe başlangıç bilmelidir. Allahü teâlâya sığınmalı ve<br />

yalvarmalıdır. Bu pişmânlık, tevbe ve yalvarmak, belki mubâhların<br />

fazlasından büsbütün sakınmak yerine geçerek, böyle işlerin âfetinden,<br />

zararından korur. Ca’fer bin Sinân buyuruyor ki, (Günâh<br />

işleyenlerin, boynunu bükmesi, ibâdet edenlerin göğsünü kabartmasından<br />

dahâ iyidir).<br />

Harâmlardan kaçınmak da, iki dürlüdür: Birinci kısmı, yalnız<br />

Allahü teâlânın hakkı olan, Onun emri olan günâhlardan kaçınmakdır.<br />

İkinci kısmı, insanların, mahlûkların hakları da bulunan<br />

günâhlardan kaçınmakdır. İkinci kısmı, dahâ mühimdir. Allahü teâlâ,<br />

hiçbirşeye muhtâc değildir ve çok merhametlidir. Kullar ise,<br />

pekçok şeye muhtâc oldukları gibi, cimridirler. Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Üzerinde kul hakkı olan, insanların<br />

malına, ırzına dokunan, ölmeden önce halâllaşsın, ödesin!<br />

Zîrâ âhiret günü altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye<br />

kadar, kendi sevâblarından alınacak, sevâbları olmazsa, hak sâhibinin<br />

günâhları, buna yüklenecekdir).<br />

[İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” [1] (Dürr-ül-muhtâr) kitâbını<br />

açıklarken, nemâza niyyet bahsi, ikiyüzdoksanbeşinci sahîfede buyuruyor<br />

ki, (Kıyâmet günü, hak sâhibi, hakkını afv etmezse, bir<br />

dank hak için, cemâ’at ile kılınmış kabûl olmuş yediyüz nemâzı alınıp,<br />

hak sâhibine verilecekdir). Bir dank, dirhemin altıda biri, yaklaşık<br />

olarak, yarım gram gümüşdür].<br />

[1] Muhammed ibni Âbidîn, 1252 [m.1836] da Şâmda vefât etdi.<br />

– 137 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!