11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sözbirliği ile bildirdiklerini, İmâm-ı Ebû Bekr-i Râzî “rahime-hullahü<br />

teâlâ” [1] da, haber vermekdedir. Mezheblerin ve müctehidlerin<br />

ve bilhâssa dört mezheb imâmının üstünlüklerini ve mezheblerinin<br />

Kitâbdan ve Sünnetden dışarı çıkmadıklarını ve icmâ’ ile, kıyâs ile<br />

bildirdikleri hükmlerin kendi re’yleri olmayıp, Kitâbdan ve Sünnetden<br />

alınmış olduklarını iyi anlamak istiyenlere, İmâm-ı Abdülvehhâb-ı<br />

Şa’rânînin “rahime-hullahü teâlâ” (Mîzân-ül-kübrâ) ve<br />

(Mîzân-ül-hıdriyye) kitâblarını okumalarını tavsiye ederiz. (Huccetullahi<br />

alel’âlemîn) kitâbından terceme burada temâm oldu. Yukarıdaki<br />

yazıların hepsi, arabî aslından terceme edilmişdir. Bütün<br />

yayınlarımızda olduğu gibi, burada da, başka kitâblardan aldığımız<br />

ilâveler köşeli parantez içine alınmış, böylece ilâvelerimizin kitâbın<br />

yazıları ile karışdırılmaması sağlanmışdır. (Huccetullahi<br />

alel’âlemîn) kitâbından yukarıdaki yazıların arabî aslı, 1394 [m.<br />

1974] senesinde, ofset yolu ile İstanbulda basdırılmışdır.<br />

(Kur’ân-ı kerîmde din âlimleri denmez) sözü doğru değildir.<br />

Çeşidli âyet-i kerîmeler, âlimleri ve ilmi övmekdedir. Abdülganî<br />

Nablüsî hazretleri (Hadîka) kitâbında buyuruyor ki:<br />

Enbiyâ sûresi, yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Bilmediklerinizi,<br />

zikr sâhiblerinden sorunuz!) buyuruldu. Zikr, ilm demekdir.<br />

Bu âyet-i kerîme, bilmiyenlerin, âlimleri bulup onlardan sorup,<br />

öğrenmelerini emr etmekdedir. Âl-i İmrân sûresinin yedinci âyetinde<br />

meâlen, (Müteşâbih âyetlerin ma’nâlarını ancak ilm sâhibleri<br />

anlar) ve onsekizinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlânın var ve<br />

bir olduğunu, ilm sâhibleri anlar ve bildirirler) ve Kasas sûresinin<br />

seksenbirinci âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, onlara, size yazıklar<br />

olsun! <strong>Îmân</strong> edip, amel-i sâlih işliyenlere Allahü teâlânın vereceği<br />

sevâblar, dünyâ ni’metlerinden dahâ iyidir dediler) ve Rum sûresinin<br />

ellialtıncı âyetinde meâlen, (İlm ve îmân sâhibleri, dünyâda<br />

iken inkâr etdiğiniz kıyâmet günü, işte bu gündür diyeceklerdir)<br />

ve İsrâ sûresinin yüzsekizinci âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri,<br />

Kur’ân-ı kerîmi işitince secde ederler ve sâhibimizde hiçbir kusûr<br />

yokdur. O, verdiği sözden dönmez derler) ve Hac sûresi 54. cü<br />

âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, Kur’ân-ı kerîmin Allah kelâmı olduğunu<br />

anlar) ve Ankebût sûresinin ellinci âyetinde meâlen,<br />

(Kur’ân-ı kerîm, ilm sâhiblerinin kalblerinde yerleşmişdir) ve Sebe’<br />

sûresinin altıncı âyetinde meâlen, (İlm sâhibleri, Kur’ân-ı kerîmin<br />

Allah kelâmı olduğunu ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşdurduğunu<br />

bilirler) ve Mücâdele sûresinin onbirinci âyetinde meâlen,<br />

(İlm sâhiblerine Cennetde yüksek dereceler verilecekdir) ve Fâtır<br />

[1] Ebû Bekr Ahmed Râzî, 370 [m. 980] de vefât etdi.<br />

– 51 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!