11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dan biri, birgün, Kur’ân-ı kerîmi merak etdiğini ve onu okumağa<br />

başladığını söylemişdi. O zemâna kadar, Kur’ân-ı kerîm hakkında<br />

hiçbir şey bilmiyordum. Arkadaşımın Kur’ân-ı kerîm okumağa<br />

başladığını öğrenince, onun yanında küçük düşmemek için ben de<br />

Kur’ân-ı kerîmi tedkîk etmeğe karâr verdim ve İsveççe bir<br />

Kur’ân-ı kerîm tercemesini bulmak için şehrimizin kütübhânesine<br />

mürâce’at etdim. Oradan, böyle bir terceme buldum ve okumağa<br />

başladım. Kütübhâneden aldığım bir kitâbı ancak onbeş gün yanımda<br />

tutabiliyordum. Fekat, Kur’ân-ı kerîm, benim üzerimde o<br />

kadar büyük bir te’sîr yapdı ki, onbeş gün kâfî gelmedi. Kitâbı geri<br />

verdikden birkaç gün sonra, tekrar kütübhâneye gidiyor ve onu<br />

tekrar alıyordum. Böylece, her 15 günde bir geri vererek ve birkaç<br />

gün sonra tekrar alarak, bu Kur’ân-ı kerîm tercemesini def’alarca<br />

okudum. Kur’ân-ı kerîmi okudukça, ona hayrân oluyor ve müslimânlığın<br />

hakîkî din olduğuna inanmağa başlıyordum. 1950 senesi<br />

Kasım ayında, artık müslimân olmağa karâr vermişdim. Fekat islâmiyyetin<br />

hakîkî ma’nâsına vâkıf olmak ve onun derinliğine nüfûz<br />

etmek için biraz dahâ beklemek ve bu dîni biraz dahâ tedkîk etmek<br />

istiyordum. Bunun için, Stockholmda umûmî kütübhâneye giderek,<br />

islâm dîni hakkında yazılmış eserleri araşdırdım. Bu eserler<br />

arasında, Muhammed Alînin Kur’ân-ı kerîm tercemesini buldum.<br />

Muhammed Alînin, Kadıyânî ve Ahmedî denilen bir sapık teşkîlâtın<br />

mensûblarından olduğunu sonradan öğrendiğim hâlde, bu kifâyetsiz<br />

kimsenin yapmış olduğu tercemeden bile, çok fâidelendim.<br />

Artık müslimân olmak için hiç bir şübhem kalmamışdı. Müslimânlarla<br />

görüşmem işte o zemân başladı. 1952 senesinden i’tibâren onlarla<br />

birlikde ibâdetlere iştirâk etdim. Büyük bir tâli’ eseri olarak,<br />

Stockholmda müslimânlar tarafından te’sîs edilmiş bir cem’iyyet<br />

buldum. Onlarla tanışdım. Onlardan da, birçok şeyler öğrendim.<br />

1372 hicrî senesinin Ramezân bayramında İngiltereye gitdim ve<br />

bayramın birinci günü (Woking) câmi’inde resmen müslimân oldum.<br />

Müslimânlıkda beni kendisine en çok cezb eden şey, müslimânlığın<br />

son derece mantıkî bir din olmasıdır. İslâmiyyetde, akl-ı<br />

selîmin kabûl etmediği hiçbir şey yokdur. İslâmiyyet, Allahü teâlânın<br />

bir olduğuna inanmağı emr eder. Allahü teâlâ gafûr ve rahîm<br />

(afv edici ve çok merhametli)dir. İnsanlara râhat ve huzûr<br />

içinde yaşıyabilmeleri için, her an sayısız lutf ve ihsânlarda bulunur.<br />

İslâm dîninde en çok sevdiğim şeylerden biri de, islâm dîninin<br />

– 229 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!