11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

meydâna çıkardıklarını söylemekdedirler.<br />

Allahü teâlânın insanlara büyük bir lutf olarak gönderdiği son<br />

peygamberi Muhammed aleyhisselâm, vefâtına kadar, onlara tutacakları<br />

doğru yolu göstermişdi. Son günlerinde şöyle bir hâdise cereyân<br />

etdi:<br />

Muhammed aleyhisselâm vefâtından birkaç gün evvel, başını<br />

sevgili zevcesi Âişenin “radıyallahü teâlâ anhâ” dizlerine dayamış,<br />

dalgın bir hâlde istirâhat ediyordu. Medînede bütün halk Resûlullahın<br />

hastalığına üzülmüş ve onun gün geçdikce kuvvetden düşdüğünü<br />

görünce, büyük bir ümmîdsizliğe kapılmışdı. Erkekler, kadınlar,<br />

çocuklar, hüngür hüngür ağlıyorlardı. Ağlayanlar arasında<br />

beyâz saçlı, solgun benizli, yaşlı muhâribler de vardı. Peygamberimiz<br />

Muhammed Mustafâ el-emîn “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”,<br />

onların kumandanı, rehberi, lideri, dostu, çobanı, sırdaşı, fekat<br />

her şeyden evvel, teblîg etdiği islâmiyyet sâyesinde onları karanlıkdan<br />

hakîkat nûruna kavuşduran büyük Peygamberi idi. İslâmiyyet<br />

ile birlikde onlara huzûr ve emniyyet getiren bu mubârek<br />

Peygamber “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” artık onlara vedâ’<br />

etmekde idi. “Peygamberimiz ölüyor” diye düşündükçe kalbleri<br />

bir demir kıskaçla sıkılıyor, gözlerinden yaşlar dökülüyor, büyük<br />

bir ümmîdsizliğe kapılıyorlardı.<br />

Nihâyet her şeyi göze alarak, bu ümmîdsizlik içinde Onun huzûruna<br />

çıkdılar. Gözlerinden yaşlar akıtarak: (Yâ Resûlallah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”! Sen çok hastasın. Olabilir ki, Allahü teâlâ<br />

seni huzûruna çağıracakdır ve bizden ayrılacaksın. O zemân,<br />

biz sensiz ne yaparız?) diye sordular.<br />

Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm, (Elinizde mürâceat<br />

için Kur’ân-ı kerîm vardır) buyurdu. (Yâ Resûlallah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”, Kur’ân-ı kerîmin birçok işlerde bize rehber olacağı<br />

muhakkakdır. Fekat eğer aradığımızı orada bulamazsak ve<br />

sen de bizden ayrılmış isen, kim bizim rehberimiz olacak?) dediler.<br />

Bunun üzerine Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

onlara, (Size söylediklerim gibi hareket ediniz!) buyurdu. (Yâ Resûlallah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”! Sen bizden ayrıldıkdan sonra,<br />

büsbütün yeni ba’zı mes’eleler meydâna çıkar ve senin hadîslerin<br />

içinde bunlar hakkında bir şey bulamazsak ne yaparız?) diye<br />

sordular.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, mübârek başını<br />

yavaş yavaş yasdıkdan kaldırdı ve onlara şu sözleri söyledi: (Allahü<br />

teâlâ, her kuluna şahsî bir rehber vermişdir. Bu rehber, akl-ı<br />

selîmi ve vicdânın bulunduğu kalbidir. Eğer bu rehberi iyi ve doğ-<br />

– 201 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!