11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ederseniz onları hıristiyan yapmağa muvaffak olursunuz. Hiç olmazsa,<br />

kalblerine bir şübhe salarsınız).<br />

(Öyle zan ediyorum ki, bugün benim Hıristiyanlık ve bugünkü<br />

İncîller hakkında İngilizce olarak neşr etdiğim kitâbları okuyan<br />

müslimânlar, papaz Geo G.Harrisin yukarıda yazılı süâllerine kolayca<br />

cevâb verebilecekdir. Ben, tam yirmi sene uğraşarak bugünkü<br />

Tevrât ve İncîllerdeki birçok hatâları buldum ve onların Allah<br />

kitâbı olmadığını isbât etdim. Yalnız ben değil, bizzat hıristiyan ilm<br />

ve din adamları da, aynı kanâatdeler. Ancak, onların yazdığı eserleri<br />

ve makâleleri okumak için ecnebî lisânı bilmek ve bu eserleri<br />

bulmak lâzımdır. Müslimânların çoğu yabancı dil bilmez ve pahâlı<br />

kitâb almak için paraları yokdur. Bunun için, bu noksanları temâmlamak<br />

maksadıyla bu kitâbcıklarımı müslimânların kullandığı<br />

lisanlarla yazarak, dünyâya neşr ediyor, ba’zılarını parasız hediyye<br />

ediyorum) demekdedir.<br />

Bir misyoner şöyle demekdedir:<br />

(Müslimânları hıristiyan yapmak, gerek katolikler, gerek protestanlar<br />

tarafından çok makbûl sayılan bir işdir. Çünki, müslimânları<br />

hıristiyan yapmak, çok müşkildir. Zîrâ müslimânlar, herşeyden<br />

evvel an’anelerine son derecede sâdıkdır. Ancak aşağıda yazılı<br />

olan husûslar iyi netîce vermekdedir:<br />

1 – Müslimânlar umûmiyyet ile fakîr kimselerdir. Fakîr bir<br />

müslimâna bol para, hediyye ve eşyâ vererek veyâ ona bir hıristiyan<br />

yanında iş imkânı sağlıyarak, kendisini hıristiyanlığa teşvîk etmelidir.<br />

2 – Müslimânların çoğu, din ve fen bilgilerinde câhildir. Ne<br />

Kitâb-ı mukaddes, ne de Kur’ân-ı kerîm hakkında ma’lûmâtları<br />

yokdur. İbâdet etmek için kendilerine gösterilen bir tarzı, şartlarını<br />

anlamadan ve hakîkî ibâdetin ne olduğunu bilmeden, gâfil<br />

olarak tatbîk ederler. Çoğu arabî bilmediği ve islâm ilmlerinden<br />

haberdâr olmadığı için, Kur’ân-ı kerîmin münderecâtından<br />

ve islâm âlimlerinin kitâblarındaki ince bilgilerden temâmen habersizdir.<br />

Ezberledikleri ba’zı âyetlerin tefsîrini bilmeden, okurlar.<br />

Hele Kitâb-ı mukaddesi hiç bilmezler. Onlara hocalık eden<br />

müslimân din adamlarının çoğu da, islâm âlimi değildir. Müslimânlara,<br />

yalnız ibâdetin nasıl yapılacağını gösterirler. Onların<br />

rûhuna hitâb edemezler. Böyle yetişen müslimânlar, din hakkında<br />

derin bilgi sâhibi olmadan, dînin esâslarını bilmeden, gösterilen<br />

tarzda ibâdet ederler. Müslimânlığa muhabbetleri, müslimânlığın<br />

esâslarını bildiklerinden değil, ana ve babalarından<br />

gördükleri ve hocalarından öğrendikleri şeylere olan kuvvetli<br />

– 304 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!