11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ırakılmış bulundu.<br />

29 — Bir yemeği beğenmediği işitilmedi. Beğendiğini yir, beğenmediğini<br />

yimez ve birşey söylemezdi.<br />

30 — Günde bir kerre yirdi. Ba’zan sabâh, ba’zan akşam yirdi.<br />

Eve gelince (yiyecek var mı?) der, yok denirse, oruc tutardı.<br />

Yemeği sofra bezi, tepsi, masa gibi birşey üstünde yimeyip, yere<br />

kor, diz çöker, bir şeye dayanmadan yirdi. Yemeğe besmele<br />

okuyarak başlardı. Sağ eli ile yirdi.<br />

31 — Dokuz zevcesine ve birkaç hizmetçisine ba’zan bir senelik<br />

arpa ve hurma ayırır, bundan fakîrlere de sadaka verirdi.<br />

32 — Yemekler arasında koyun etini, et suyunu, kabağı, tatlıları,<br />

balı, hurmayı, sütü, kaymağı, karpuzu, kavunu, üzümü, hıyarı ve<br />

serin suyu severdi.<br />

33 — Suyu yavaş yavaş, besmele ile başlıyarak üç yudumda<br />

içer, sonunda (Elhamdülillah) der ve düâ ederdi.<br />

34 — Diğer Peygamberler gibi, zekât malı ve sadaka almazdı.<br />

Hediyyeyi kabûl ederdi. Ekseriyâ karşılığını ziyâdesi ile verirdi.<br />

35 — Giymesi câiz olanlardan her bulduğunu giyerdi. Kalın kumaşdan<br />

ihram şeklinde dikilmemiş şeylerle örtünür, peştemal sarınır,<br />

gömlek ve cübbe de giyerdi. Bunlar pamukdan, yünden veyâ<br />

kıldan dokunmuşdu. Ekseriyâ beyâz, ba’zan yeşil giyerdi. Dikilmiş<br />

elbise giydiği de olurdu. Cum’a ve bayramlarda ve yabancı elçiler<br />

geldikde ve cenk zemânlarında kıymetli gömlekler, cübbeler giyerdi.<br />

Elbiselerinin renkleri ekseriyâ beyâz olurdu. Yeşil, kırmızı ve<br />

siyâh olduğu da olurdu. Kollarını bileklerine kadar, mübârek<br />

ayaklarını baldırın yarısına kadar örterdi.<br />

İmâm-ı Tirmüzînin “rahime-hullahü teâlâ” (Şemâil-i şerîfe) kitâbında<br />

diyor ki, (Resûlullah, Kamîs, ya’nî gömlek giymeği severdi.<br />

Gömleğinin kolları, bileklerine kadar uzundu. Gömleğinin kollarında<br />

ve yakasında düğme yokdu. Ayakkabısı deriden olup, bir<br />

tasması ve iki kıbâlı vardı. Kıbâl, bir ucu tasmaya, diğer ucu, ön uca<br />

dikilmiş kayışdır. İki parmak arasından geçmekdedir. Elbise ve<br />

ayakkabı giymekde âdete uyulur. Âdetden ayrılmak, şöhrete sebeb<br />

olur. Şöhretden kaçınmak lâzımdır. Mekkeye girdiği zemânda,<br />

mübârek başında siyâh sarık sarılı idi).<br />

36 — Ekseriyâ beyâz, ba’zan siyâh tülbenti başına sarık olarak<br />

sarıp, ucunu bir karış kadar iki omuzu arasına sarkıtırdı. Sarığı<br />

çok büyük ve pek küçük olmayıp, üçbuçuk metre kadar uzundu.<br />

– 364 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!