11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

er tesbîh edin dedik. Ona demiri [mum gibi] yumuşak kıldık) buyurulmuşdur.<br />

Ve Sâd sûresinin 17-19. cu âyetlerinde meâlen, (Ey<br />

Muhammed! Kâfirlerin söylediklerine sabret. Kulumuz, kuvvet sâhibi<br />

Dâvüdü hâtırla! O, her zemân, Allaha tevbe ederdi. Doğrusu<br />

biz akşam sabâh onunla tesbîh eden dağları ve kuşları onun emrine<br />

vermişdik) ve Sâd sûresinin, 25. ci âyetinde de meâlen, (Katımızda<br />

Onun yüksek makâmı ve güzel geleceği vardır) buyurulmuşdur.<br />

Bugün elimizde bulunan Tevrât ve İncîlde, Dâvüd aleyhisselâmın<br />

ma’iyyetinde bulunan Uria adlı bir subayın Batşeba [Bathseba]<br />

adlı zevcesi ile mâcerâsı diyerek, İkinci Samuelin 11. ci bâbında<br />

yazılı olan çirkin hikâye doğru değildir. [Alî “radıyallahü<br />

anh”, bu yanlış ve çirkin hikâyeyi anlatanlara yüzaltmış değnek vuracağını<br />

bildirmişdir. (Mevâkib) tefsîrinde, Sâd sûresinin yirmialtıncı<br />

âyetinin tefsîrinde diyor ki, (Uryâ, Teşâmu’ isminde bir kızla<br />

evlenmek için, kıza haber gönderdi. O da kabûl etdi ise de, kızın<br />

akrabâsı istemedi. Uryâyı kötülediler. O aralıkda, Dâvüd aleyhisselâm<br />

da, Teşâmu’a tâlib oldu. Uryâ muhârebede ölünce, kız Dâvüd<br />

aleyhisselâm ile evlendi. Sözleşmesi yapılmış olan kıza tâlib olmasına,<br />

Allahü teâlâ râzı olmadı. Dâvüd aleyhisselâm, hatâ etdiğini<br />

anlayınca, tevbe etdi ve afv olundu.).]<br />

Kur’ân-ı kerîmde bu husûsda açık bir bilgi yokdur. Aksine Dâvüd<br />

aleyhisselâmın dâimâ Allahü teâlâdan çok korkduğu, kendisine<br />

ilm ve hakkı bâtıldan tefrîk eden kuvvet verildiği bildirilmişdir.<br />

Sâd sûresinde [âyet 24 de], bir koyun da’vâsında, haksızlık yapmaması<br />

için, secdeye kapandığı ve Allahdan afv dilediği, çok düâ etdiği<br />

yazılıdır. Bu Uryâ efsânesinin Tevrâta ve İncîle sonradan ilâve<br />

edildiği husûsunda bütün islâm âlimleri müttefikdir. (İsrâîliyyât)<br />

denilen böyle uydurma hikâyeler, yehûdîlerden câhil müslimânlara<br />

da sirâyet etmiş ise de, islâm âlimleri bunların efsâne [uydurma]<br />

olduklarını bildirmişlerdir.<br />

Dâvüd aleyhisselâmın oğlu Süleymân aleyhisselâm [hükümdârlık<br />

zemânı, tahmînen, M.Ö. 965-926] babasının yerine İsrâîl<br />

oğullarının Peygamberi ve hükümdârı oldu. Cin, vahşî hayvan ve<br />

kuşlarla konuşurdu. Süleymân aleyhisselâmın zemânı, İsrâîllilerin<br />

en parlak zemânlarıdır. Süleymân aleyhisselâm zemânına kadar<br />

İsrâîl hükümdârları serây nedir bilmezlerdi. Yukarıda ismi geçen<br />

Tâlûtun evi, en âdî bir köylü evinden farksızdı. Süleymân aleyhisselâm,<br />

ilk olarak Kudüs şehrini kurdu ve bir serây yapdı. Birçok<br />

binâlar, serâylar, bağçeler, havuzlar, kurban kesme yerleri, ibâdet<br />

yerleri yapdırdı. Kudüsde yapdırdığı en ihtişâmlı ma’bed, (Mescid-i<br />

Aksâ = Beyt-i Mukaddes = Kudsî ev) adını taşıyordu. Bu binâyı<br />

Finikeli mi’mârlara yapdırmışdı. Cinnîler de hizmet etmişdi.<br />

– 429 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!