11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ulunması ve noksan sıfatlardan hiçbirinin bulunmaması lâzımdır.<br />

Çünki noksan, kusûrlu olan, Hudâ, yaratıcı olamaz.<br />

Aklın gösterdiği bu delîlleri bir yana bırakırsak, âyet-i kerîmeler<br />

ve hadîs-i şerîfler de, Allahü teâlânın kemâl sıfatları olduğunu<br />

açıkça bildirmekdedir. Bunda şübhe etmek câiz değildir. Şübhe etmek<br />

küfre sebeb olur. Yukarıda yazılı sekiz kemâl sıfatına (Sıfât-i<br />

sübûtiyye) denir. Ya’nî, Allahü teâlânın sıfât-ı sübûtiyyesi sekizdir.<br />

Allahü teâlâda bütün kemâl sıfatları vardır. Onun zâtında ve sıfatlarında<br />

ve işlerinde hiçbir kusûr ve karışıklık ve değişiklik yokdur.<br />

(Sıfât-i zâtiyye) ve (Sıfât-i sübûtiyye)ye (Ülûhiyyet sıfatları) denir.<br />

Bir mahlûkda ülûhiyyet sıfatı bulunduğuna inanan (Müşrik) olur.<br />

– 3 –<br />

İSLÂMIN ŞARTLARI<br />

Bütün âlemleri, her ân varlıkda durduran ve her ân hâzır ve nâzır<br />

olan ve bütün iyiliklerin ve ni’metlerin vericisi olan Allahü teâlânın<br />

yardımı ile şimdi, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

mübârek sözünü açıklamağa başlıyoruz.<br />

Müslimânların kahraman imâmı, Eshâb-ı kirâmın yükseklerinden,<br />

hep doğru söyleyici olmakla meşhûr, sevgili büyüğümüz,<br />

Ömer bin Hattâb “radıyallahü anh” buyuruyor ki:<br />

(Öyle birgün idi ki, Eshâb-ı kirâmdan birkaçımız Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin huzûrunda ve hizmetinde<br />

bulunuyorduk). O gün, o sâat, öyle şerefli, öyle kıymetli ve hiç ele<br />

geçmez bir gün idi. O gün, Resûlullahın sohbetinde, yanında bulunmakla<br />

şereflenmek, rûhlara gıdâ olan, canlara zevk ve safâ veren<br />

mübârek cemâlini görmek nasîb olmuşdu. Bu günün şerefini, kıymetini<br />

anlatabilmek için, (Öyle birgün idi ki...) buyurdu. Cebrâîl<br />

aleyhisselâmı insan şeklinde görmek, onun sesini işitmek, kulların<br />

muhtâc olduğu bilgiyi, gâyet güzel ve açık olarak, Resûlullahın “sallallahü<br />

teâlâ aleyhi ve sellem” mübârek ağzından işitmek nasîb<br />

olan bir gün gibi, şerefli ve kıymetli bir vakt bulunabilir mi?<br />

(O vakt, ay doğar gibi, bir zât yanımıza geldi. Elbisesi çok beyâz,<br />

saçları da pek siyâh idi. Üzerinde toz toprak, ter gibi yolculuk alâmetleri<br />

görünmüyordu. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

Eshâbı olan bizlerden hiçbirimiz onu tanımıyorduk. Ya’nî, görüp<br />

bildiğimiz kimselerden değildi. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” huzûrunda oturdu. Dizlerini, mübârek dizlerine yanaşdırdı).<br />

Bu gelen, Cebrâîl ismindeki melek idi. İnsan şekline girmişdi.<br />

Cebrâîl aleyhisselâmın böyle oturması, edebe uymuyor gibi görünüyor<br />

ise de, bu hâli, mühim birşeyi bildirmekdedir. Ya’nî, din bilgisi<br />

– 14 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!