11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kadınları ile görüşdüm. Onlardan yardım istedim. Bana kitâblar<br />

tavsiye etdiler. Bu kitâblar arasında Muhammed “sallallahü teâlâ<br />

aleyhi ve sellem” ile Îsâ aleyhisselâmı mukâyese eden (Mohammed<br />

and Christ) adlı kitâbla, islâm dînini îzâh eden (The Religion<br />

of İslâm) adlı eserler vardı. (Hıristiyanlığın Kaynakları = The Sources<br />

of Christianity) isminde diğer bir kitâbda ise, hıristiyanlıkda<br />

bulunan birçok ibâdetlerin ibtidâî insanların ibâdet usûllerinden<br />

alındığı ve hakîkatde şimdiki hıristiyanlığın bir (puta tapmak) dîni<br />

olduğu çok açık bir tarzda anlatılıyordu.<br />

Kur’ân-ı kerîmi ilk okuduğum zemân sıkıldığımı i’tirâf ederim.<br />

Çünki, içinde pek çok tekrarlar vardı. Şunu bilmelidir ki,<br />

Kur’ân-ı kerîm insana yavaş yavaş te’sîr ve nüfûz eden bir kitâbdır.<br />

Kur’ân-ı kerîmi iyi anlamak ve ona bağlanmak için, onu birçok<br />

def’alar okumak lâzımdır. Ben de, okudukça bu mukaddes kitâba<br />

bağlandım. O kadar ki, her gece, onu okumadan uyuyamıyordum.<br />

Benim üzerimde en büyük te’sîr yapan husûs, Kur’ân-ı kerîmin<br />

insanlara mükemmel bir rehber oluşuydu. Kur’ân-ı kerîmde<br />

bir insanın anlıyamıyacağı tek şey yokdu. Müslimânlar Peygamberlerini<br />

kendileri gibi bir insan olarak kabûl ediyorlardı. Müslimânlarca,<br />

Peygamberlerin diğer insanlardan farkı, bunların çok<br />

yüksek akl ve ahlâk sâhibi, günâhsız ve kusûrsuz olmaları idi. Yoksa,<br />

onların ulûhiyyet ile bir râbıtaları yokdu. İslâm dîni, Muhammed<br />

aleyhisselâmdan sonra artık hiçbir Peygamber gelmiyeceğini<br />

bildiriyordu. Ben buna i’tirâz etdim. (Niçin başka bir Peygamber<br />

gelmiyecek?) diye sordum. O zemân, müslimân kadınlardan birisi<br />

bana bu husûsu şöyle îzâh etdi, (Müslimânların kudsî kitâbı olan<br />

Kur’ân-ı kerîm, bir insana lâzım olan bütün iyi ahlâkı, dînî esâsları,<br />

Allahü teâlânın rızâsına kavuşduran yolu, dünyâda ve âhiretde<br />

huzûr ve selâmete vâsıl olmak için lâzım olan husûsları insanlara<br />

öğretmekdedir. Artık insanların başka bir rehbere, başka bir Peygambere<br />

ihtiyâcları kalmamışdır.)<br />

Bu sözlerin çok doğru olduğu şundan bellidir ki, aradan on<br />

dört asr geçdiği hâlde, Kur’ân-ı kerîmin esâsları hiç değişmeden<br />

bugünkü hayât tarzına ve bugünkü ilm seviyesine temâmen uymakdadır.<br />

Fekat, ben hâlâ tereddüd ediyordum. Çünki, aradan 14<br />

asr geçmişdi. Biz şimdi 1954 senesinde bulunuyorduk. Acabâ 571<br />

senesinde doğmuş olan Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği islâmiyyetin<br />

içinde bugünkü şartlara uymıyan tek bir nokta yok muydu?<br />

Büyük bir titizlikle, islâmiyyetde kusûrlar aramağa başladım.<br />

Benim rûhum islâmiyyete temâmen inandığı, bu dînin hak din olduğu<br />

gözümün önünde canlandığı hâlde, onda hâlâ kusûr arayı-<br />

– 209 – <strong>Herkese</strong> <strong>Lâzım</strong> <strong>Olan</strong> <strong>Îmân</strong>: F-14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!