11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sayıda varlıklar silsilesi olamaz. Hepsinin yok olmaları lâzım olur.<br />

Âlemin şimdi var olması, sonsuzdan var olarak gelmediğini,<br />

yokdan var edilmiş bir ilk varlığın bulunduğunu göstermekde olduğu<br />

anlaşıldı. Âlemin yokdan var edilmiş olduğuna, o ilk mahlûkdan<br />

hâsıl ola ola, bugünkü âlemin var olduğuna inanmak îcâb<br />

eder.<br />

Bir hâlıkın mevcûd olduğunu inkâr ederek her şeyin tabî’at tarafından<br />

kendi kendine meydâna geldiğini iddiâ edenler, (Bütün<br />

din kitâblarında dünyânın altı günde yaratıldığı yazılıdır. Hâlbuki<br />

bugün yapılan araşdırmalar, bilhâssa radyoizotoplar ile yapılan<br />

çok ince hesâblar, dünyânın milyarlarca sene evvel meydâna geldiğini<br />

göstermekdedir) demekdedirler. Dünyânın milyarlarca sene<br />

evvel meydâna gelmesi, ne kadar zemânda yaratıldığı hakkında<br />

bilgi vermiyor ki, bu sözlerinin bir kıymeti olsun. Mukaddes kitâblarda<br />

yazılı olan altı günün bugünkü 24 sâatlik gün ile ne alâkası<br />

olabilir? 24 sâatlik gün, insanlar tarafından kullanılan bir zemândır.<br />

Mukaddes kitâbların bahs etdiği günün uzunluğunun ne kadar<br />

olduğunu biz bilmiyoruz. Bu altı günden her biri, bizim kabûl etdiğimiz<br />

zemânlara göre çok uzun asrlar süren jeolojik periyotlar olabilir.<br />

Secde sûresinin beşinci âyetinde meâlen, “Allah indinde bir<br />

gün mikdârı, sizin sayınızdan bin sene eder” buyuruldu. Kitâb-ı<br />

mukaddesin Ahd-i cedîd kısmında, Petrusun ikinci mektûbunun<br />

üçüncü bâbının sekizinci âyetinde, (Şunu unutmayın ki, Rabbin indinde<br />

bir gün, bin yıl gibidir) denilmekdedir.<br />

İlk insan ve ilk peygamber olan Âdem aleyhisselâmın ne zemân<br />

yaratıldığını biz bilemeyiz. İnsanın dünyâ kurulduğu ilk günden<br />

i’tibâren dünyâda bulunduğunu iddi’â edemeyiz. İnsan, Allahü<br />

teâlânın emri ve yaratması ile dünyâya gelmişdir. Darwinin<br />

(Tekâmül) nazariyesine göre, ilk insan olarak kabûl edilen Neandertaların,<br />

yavaş yavaş bugünkü insan hâline geldiğini kabûl etmek<br />

mümkin değildir. Hele ba’zılarının iddi’â etdiği gibi, insanın<br />

evvelâ dört ayağı üzerinde yürüdüğünü ve birçok asrlar sonra ayağa<br />

kalkdığını ileri sürmek, hiçbir zemân ilme ve mantığa uymaz.<br />

Çünki, bu kadar ibtidâî olan bir mahlûkun bugünkü mükemmelliğe<br />

ulaşması mümkin değildir. O hâlde, dört ayak üzerinde yürüyen<br />

türün, insan olmadığını, başka bir mahlûk olması gerekdiğini<br />

ve diğer birçok eski mahlûklarla birlikde yok olduğunu kabûl etmemiz<br />

gerekir. Bütün din kitâbları, ilk insanın (homo sapien),<br />

ya’nî iki ayak üzerinde yürüyen ve düşünebilen bir mahlûk olduğunu<br />

bildirmekdedirler ve hakîkaten yukarıda söylediğimiz gibi,<br />

dört ayak üzerinde yürüyen ve bir hayvandan farkı olmıyan bir<br />

varlığın bugünkü insana dönüşebileceğini Darwin bile isbât ede-<br />

– 87 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!