11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Necm sûresinin 3 ve 4. cü âyetlerinde meâlen, (Muhammed<br />

“aleyhisselâm”, kendi arzûsu ile konuşmaz. [Çünki O, tevhîdi i’lân<br />

ve şirki yok etmek ve dîni yaymak ile emr olunmuşdur.] Onun [din<br />

işlerinde] konuşması ancak vahydir) buyurulmuşdur.<br />

Kehf sûresinin 110. cu âyetinde meâlen, (Onlara de ki, ben de<br />

ancak sizin gibi bir insanım. Ama, bana Rabbimin tek bir ilah olduğu<br />

vahy olunmuşdur. [Zâtında benzeri, sıfatlarında şerîki, ortağı<br />

yokdur.] Rabbine kavuşmak istiyen bir kimse, amel-i sâlih, fâideli<br />

iş işlesin ve Rabbine ibâdet etmekde hiç şerîk [ortak] koşmasın)<br />

buyurmuşdur.<br />

Ve nihâyet, hâlâ Kur’ân-ı kerîmin Allahü teâlânın kelâmı olduğundan<br />

şübhesi olanlar için, Müddessir sûresi nâzil oldu.<br />

Bu sûrenin 1-10. âyetlerinde meâlen, (Ey örtüye bürünen Muhammed!<br />

Kalk da [kâfirleri Allahü teâlânın azâbı ile] korkut! Rabbini<br />

tekbîr et, ta’zîm et! Giydiklerini temiz tut! Harâm edeceğim<br />

şeylerden sakın! Yapdığın iyiliği çok görerek başa kakma! Rabbin<br />

için sabr et! Sûra üfürüldüğü zemân, kâfirlere çok sıkıntılı bir gündür.<br />

Onlara kolaylık yokdur...) buyurulmuşdur.<br />

24. cü âyetden başlıyarak meâlen, (Kur’ân için, bu sihrdir, bu<br />

ancak bir insan sözüdür dedi. İşte bunu söyliyeni, şiddetli bir ateş<br />

içine, Cehenneme atacağım. Şiddetli ateşin ne olduğunu sen ne bilirsin?<br />

O [içine girenleri] ne çıkartır, ne de azâbdan vaz geçer. İnsanın<br />

derisini karartır, yakar. Orada 19 [azâb yapan melek] vardır.<br />

Ateşde olanlara azâb yapmak için, meleklerden başkasını me’mûr<br />

etmedik. Ehl-i kitâb [yehûdî ve hıristiyanlar bu sayıyı, kendi kitâblarında<br />

bildirilene uygun görerek Muhammed aleyhisselâmın<br />

nübüvvetine ve] Kur’âna inanırlar. Mü’minlerin de îmânı artar.<br />

Ehl-i kitâb ve mü’minler, [bu adedde] şübhe etmesinler. Kalbleri<br />

hasta olanlar ve kâfirler ise, Allah bunu [19 adedini] bildirmekle<br />

ne yapmak ister derler. Bunun gibi, Allah dilediğini [kötüleri]<br />

doğru yoldan sapdırır ve dilediğini [iyileri] de, doğru yola kavuşdurur.<br />

Rabbimin [Cehennem ehlini azâblandırmak için yaratdığı]<br />

meleklerin adedini, ancak kendisi bilir [Bu ondokuz melek, diğer<br />

meleklerin reîsleridir.]) buyuruldu.<br />

Kur’ân-ı kerîmin hakîkaten Allahü teâlânın kelâmı olduğundan<br />

şübhe edenlere bir cevâb olan bu sûredeki 19 sayısı, Tevrâtda<br />

da bildirilmişdi.<br />

İslâm dîninde birşeyin kudsiyyet kazanması için, islâmın (Edille-i<br />

şer’ıyye) denilen dört temel kaynağından birisi ile bildirilmiş<br />

olması lâzımdır. 19 ve 786 rakamlarının kudsî oldukları hiç bildirilmedi.<br />

O hâlde, bu rakamlar kudsî değildir. Ondokuzuncu asrın<br />

– 324 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!