11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

memişdir.<br />

Bütün din kitâbları, ilk insan olarak Âdem aleyhisselâmı bildirmişlerdir.<br />

Âdem “aleyhisselâm” için, (Öküzü sabana koşduğu,<br />

buğday ekdiği, kendine ev yapdığı, kendisine on suhuf [forma, kitâb]<br />

verildiği)ni bildirmekdedirler. Sığırı ehlileşdirmek, mağarada<br />

yaşamak yerine kendine ev yapmak, buğday ekmek ve onu hasad<br />

etmek ve (vahy almak) meziyyeti olan ilk insanın, dünyânın oldukça<br />

tekâmül etdiği bir zemânda yaratılmış olduğu, dört ayağı üzerinde<br />

yürüyen, inlerde yaşıyan mahlûklarla hiç bir alâkasının olmadığı<br />

anlaşılmakdadır.<br />

Müslimân, ilk olarak, Allahü teâlânın varlığına, büyüklüğüne,<br />

birliğine, doğmadığına, doğurmadığına, dâim ve değişmez olduğuna<br />

bütün kalbi ile îmân eder. Bu inanış, İslâmın ilk şartıdır.<br />

– 2 –<br />

PEYGAMBERLER, DİNLER, KİTÂBLAR<br />

Allahü teâlâ, insanı yaratınca, ona (Akl) ve (Düşünme kudreti)ni<br />

verdi. İslâm âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” insana<br />

(Hayvân-ı nâtık) ya’nî düşünen mahlûk demeleri ve Descartesin<br />

(Düşünüyorum, o hâlde varım) felsefesi, bunun açık bir ifâdesidir.<br />

Diğer mahlûklardan en büyük farkı, insanın (beden)i yanında<br />

(rûh)u bulunması, düşünebilmesi, bütün olayları aklı ile muhâkeme<br />

edebilmesi, aklı ile karâr vermesi ve bu karârı uygulayabilmesi,<br />

iyilik ve fenâlığı ayırabilmesi, hatâ işlediğini anlıyabilmesi ve<br />

bunun için pişmanlık duyması ve benzeri gibi üstünlükleridir. Fekat,<br />

acabâ insan, kendisine verilen bu çok yüksek hâssayı, kendi<br />

başına ve hiç bir rehber [yol gösterici] olmadan kullanabilir mi?<br />

Kendi başına doğru yolu bulabilir ve Allahü teâlâyı tanıyabilir<br />

mi?<br />

Târîhi inceleyecek olursak, insanların önlerinde, Allahü teâlânın<br />

gönderdiği bir rehber olmadan kendi başlarına gitdiklerinde,<br />

hep yanlış yollara sapdıklarını görürüz. İnsan, kendisini yaratan<br />

büyük kudret sâhibinin var olduğunu, aklı sâyesinde anladı. Fekat,<br />

ona giden yolu bulamadı. Peygamberleri işitmiyenler, hâlıkı<br />

evvelâ etrâflarında aradı. Kendilerine en büyük fâidesi olan güneşi,<br />

yaratıcı sandılar ve ona tapmağa başladılar. Sonra, büyük tabî’at<br />

güçlerini, fırtınayı, ateşi, kabaran denizi, yanar dağları ve<br />

benzerlerini gördükçe bunları yaratıcının muâvinleri zan etdiler.<br />

Her biri için bir (Sûret, alâmet) yapmağa kalkdılar. Bundan da<br />

– 88 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!