11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ed ederek seve seve müslimân oldum.<br />

Bütün ecdâdım koyu hıristiyandı. Ben bir katolik manastırında<br />

büyütüldüm. Temâmen hıristiyan terbiyesi aldım. Fekat, aldığım<br />

bu dînî terbiye, beni Allahü teâlâya götürecek hak dîni seçmeme<br />

yardım etdi. Çünki, terbiyem esnâsında bana öğretilen bütün iyi<br />

şeyleri, hıristiyanlıkda değil, müslimânlıkda buldum. Müslimânlığı<br />

kabûl etmekliğim benim için büyük bir tâli’ eseridir.<br />

Bugün ben bir büyük anneyim. Torunum müslimân olarak<br />

doğduğundan dolayı bahtiyârım. Biliyorum ki, Allahü teâlâ, doğru<br />

yola koyduklarına dâimâ rehberlik eder.<br />

4<br />

MUHAMMED ALEXANDER RUSSEL WEBB<br />

(Amerikalı)<br />

(Muhammed Alexander Russel Webb, 1262 [m. 1846] senesinde<br />

Amerikada Hudson şehrinde doğdu. New-York üniversitesinde<br />

okudu. Kısa zemânda çok sevilen ve çok takdîr edilen bir fıkra<br />

muharriri oldu. (St. Joseph Gazett) ve (Missouri Republican) ismlerinde<br />

mecmû’alar neşr etdi. 1887 târîhinde Filipinlerde Amerika<br />

konsolosu oldu. Müslimân oldukdan sonra kendini temâmiyle İslâmiyyeti<br />

neşr etmeğe vakf etdi ve Amerikadaki teşkilâtın başına<br />

geçdi. 1335 [m. 1916] senesinde vefât etdi.)<br />

Bana, ehâlîsinin pek çoğu hıristiyan olan Amerikada doğan,<br />

büyüyünceye kadar mütemâdiyen hıristiyan papazların yapdıkları<br />

va’zları, dahâ doğrusu saçmalıkları dinliyen, benim gibi bir insanın,<br />

niçin dînini değişdirerek müslimân olduğunu soranlar çok<br />

oldu. Ben de onlara, müslimânlığı niçin hayât rehberi olarak seçdiğimi,<br />

kısaca şöyle anlatdım: Müslimân oldum! Çünki, yapdığım<br />

incelemeler, araşdırmalar, insanların rûhî ihtiyâclarının, ancak<br />

müslimânlığın koyduğu sağlam esâslarla te’mîn edileceğini gösterdi.<br />

Ben dahâ çocukken bile, hıristiyanlığa bir dürlü iki elle sarılamamışdım.<br />

Yirmi yaşıma geldiğim ve artık reşîd olduğum zemân,<br />

kilisenin herşeyi günâh sayan, garîb [mistik] ve can sıkıcı<br />

terbiyesine temâmen isyân etmişdim. Yavaş yavaş kiliseden ayrıldım<br />

ve bir dahâ dönmedim. Benim araşdırıcı ve mütecessis bir<br />

ahlâkım [karakterim] vardı. Her şeyin sebebini ve maksadını arıyordum.<br />

Bunlar için mantıkî cevâblar bekliyordum. Hâlbuki, râhiblerin<br />

ve diğer hıristiyan din adamlarının bana verdiği cevâblar,<br />

beni tatmîn etmiyordu. Onlar, çok kerreler süâllerime tatmîn edici<br />

cevâblar verecekleri yerde, (Bunları biz anlıyamayız. Bunlar<br />

ilâhî sırlardır) diyorlar veyâ (Bunu bizim aklımız kavramaz) gibi<br />

– 173 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!