11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

canlı yakılırken, doğuda müslimân memleketlerinde bunların tedâvîsi<br />

için özel hastahâneler kurulmuşdu.<br />

Bugün, aklı başında olan herkes, maddî ilm ile fennin evvelâ<br />

müslimânlar tarafından kurulduğunu kabûl etmekdedir. Batılı ilm<br />

adamları da, bunu tasdîk etmekdedirler. İslâm ülkelerine sızarak<br />

ve müslimân görünerek, sözlerini dinletmek imkânını bulan ba’zı<br />

islâm düşmanları, fennin yeni buluş ve imkânlarını, yapdıkları yeni<br />

silâhları anlatıp (Bunlar gâvur îcâdıdır, bunları kullananlar kâfir<br />

olur) diyerek, câhilleri aldatdılar. Allahü teâlânın (her şeyi öğreniniz!)<br />

emrini unutdurdular. Bu hâl, müslimânların ilmde ve<br />

fende geri kalma sebeblerinden biri oldu. Batı, yeni âlet ve silâhlarla<br />

üstünlük kazandı. İslâm düşmanları, bir tarafdan müslimânları,<br />

böyle, aldatdılar. Diğer tarafdan da, müslimânlar fenni beğenmiyor,<br />

maddî ilmleri istemiyorlar, müslimânlık gericilikdir, yobazlıkdır<br />

diyerek, gençleri islâmiyyetden ayırmağa, islâmiyyeti<br />

içerden yıkmağa çalışdılar.<br />

Matba’acılığın Osmânlı idâresi altında bulunan islâm memleketlerine<br />

Avrupadan ancak 200 sene sonra gelmesini, (islâm dîni<br />

matba’a ile kitâb basmayı men’ eder) tarzında îzâh etmeye kalkanlar<br />

temâmiyle yanılmakdadırlar. Matba’acılığın Türkiyeye<br />

gelmesinin gecikmesine, kitâblar basılırsa işsiz kalacaklarından<br />

korkan kitâb müstensihleri, ya’nî para karşılığında kitâb yazanlar<br />

sebeb olmuşdur. Bunlar, matba’anın Türkiyeye gelmemesi için<br />

dürlü propagandalar yapmışlar, divitlerini bir tabuta koyarak,<br />

Bâb-ı Âliye kadar yürümüşlerdir. Hattâ -aşağıda kendilerinden<br />

bahs edeceğimiz- “yobazlardan” fâidelenerek bunların ötede beride<br />

(Matba’acılık islâmiyyete aykırıdır) tarzında konuşmalarını<br />

sağlamışlardır. Hâlbuki bu kimselerin islâmiyyeti şahsî menfe’atlerine<br />

âlet etmek istediklerini gören Osmânlı Pâdişâhı, sultân<br />

üçüncü Ahmed Hân [1] , sadrazamı Dâmâd İbrâhîm Pâşanın da yardımı<br />

ile, bu işi kökünden halletmek için, islâm dîninin en büyük<br />

reîsi olan Şeyh-ül-islâmdan matba’acılık hakkında bir fetvâ taleb<br />

etmişdir. O zemânki Şeyh-ül-islâm Abdüllah Efendi tarafından<br />

verilen fetvâ, (Behcet-ül-fetâvâ) fetvâ kitâbının ikiyüzaltmışikinci<br />

sahîfesinde şöyle yazılıdır:<br />

(İlm, fen ve ahlâk kitâblarını, matba’ada kalıba alarak, az zemânda<br />

ve kolaylıkla çok kitâb basmak, fâideli kitâbların ucuz elde<br />

edilmelerine ve her yere yayılmalarına sebeb olacağı için, matba’a<br />

yapılmasının câiz ve güzel olduğunu bildirir fetvâ verildi).<br />

[1] Ahmed hân, 1149 [m. 1736] da vefât etdi.<br />

– 123 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!