11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sebeb olan şeyleri yapmakdan ve küfr alâmeti olan şeyleri kullanmakdan<br />

sakınmak lâzımdır.<br />

Kur’ân-ı kerîm Allah kelâmıdır. Allahü teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâm<br />

ismindeki melek ile, Kur’ân-ı kerîmi Muhammed aleyhisselâma<br />

göndermişdir. Kur’ân-ı kerîmin kelimeleri arabîdir. Fekat, bu kelimeleri<br />

yan yana dizen Allahü teâlâdır. Kur’ân-ı kerîmdeki arabî kelimeler,<br />

Allahü teâlâ tarafından dizilmiş âyetler hâlinde, harf ve kelime<br />

olarak gelmişdir. Bu harf ve kelimelerin ma’nâsı kelâm-ı ilâhîyi<br />

taşımakdadır. Bu harflere, kelimelere (Kur’ân) denir. Kelâm-ı ilâhîyi<br />

gösteren ma’nâlar da Kur’ândır. Bu kelâm-ı ilâhî olan Kur’ân mahlûk<br />

değildir. Allahü teâlânın başka sıfatları gibi ezelî ve ebedîdir.<br />

Cebrâîl aleyhisselâm her sene bir kerre gelip, o âna kadar inmiş olan<br />

Kur’ân-ı kerîmi, Levh-il mahfûzdaki sırasına göre okur, Peygamberimiz<br />

de tekrâr ederdi. Âhırete teşrîf edeceği sene, iki kerre gelip, temâmını<br />

okudular. Peygamberimiz ve Eshâbın çoğu, Kur’ân-ı kerîmin<br />

temâmını ezberlemişlerdi. Âhırete teşrîf etdikleri sene halîfe Ebû<br />

Bekr-i Sıddîk, ezber bilenleri toplayıp, yazılı olanları getirtip, bir<br />

hey’ete bütün Kur’ân-ı kerîmi yazdırdı. Böylece (Mushaf) denilen bir<br />

kitâb meydâna geldi. Otuzüçbin sahâbî, bu mushafın her harfinin tam<br />

yerinde olduğuna sözbirliği ile karar verdi.<br />

Muhammed aleyhisselâmın sözlerine (Hadîs-i şerîf) denir. Bunlardan,<br />

ma’nâsı Allahü teâlâ tarafından, kelimeleri Muhammed aleyhisselâm<br />

tarafından olan hadîs-i şerîflere (Hadîs-i kudsî) denir. Hadîs kitâbları<br />

çokdur. Bunlardan, (Buhârî) ve (Müslim) kitâbları meşhûrdur.<br />

Allahü teâlânın emrlerinden, inanılacak bilgilere (<strong>Îmân</strong>), yapılacak<br />

olanlara (Farz), sakınılacak olanlara (Harâm) denir. Farzlara ve<br />

harâmlara (Ahkâm-ı islâmiyye) denir. İslâm bilgilerinden birine bile<br />

inanmıyana (Kâfir) denir.<br />

İnsana ikinci lâzım olan şey, kalbini temizlemekdir. Kalb deyince,<br />

iki şey anlaşılır. Göğsümüzde bulunan et parçasına herkes kalb diyor.<br />

Yürek denilen bu kalb, hayvanlarda da vardır. İkinci kalb, yürekde bulunan,<br />

görülemiyen kalbdir. Bu kalbe (gönül) denir. Din kitâblarında<br />

yazılı olan kalb, bu gönüldür. İslâm bilgilerinin yeri bu kalbdir. İnanan<br />

ve inanmayan da bu kalbdir. İnanan kalb, temizdir. İnanmıyan kalb<br />

pisdir, ölüdür. Kalbin temiz olması için çalışmak, birinci vazîfemizdir.<br />

İbâdet yapmak, bilhâssa nemâz kılmak ve istigfâr söylemek kalbi temizler.<br />

Harâm işlemek, kalbi bozar. Peygamberimiz buyurdu ki, (Çok<br />

istigfâr okuyunuz! İstigfâr düâsı okumağa devâm edeni, Allahü teâlâ<br />

hastalıklardan, her derdden korur. Hiç ummadığı yerden rızklandırır.)<br />

İstigfâr (Estagfirullah) demekdir. Düâların kabûl olması için, okuyanın<br />

müslimân olması, günâhlarına tevbe etmesi, ma’nâsını bilerek ve<br />

inanarak söylemesi lâzımdır. Kararmış kalb ile yapılan düâ kabûl olmaz.<br />

Üç kerre düâ okuyanın ve beş vakt nemâza devâm edenin kalbi<br />

de temizlenir ve söylemeğe başlar. Kalb söylemeden yalnız ağız ile yapılan<br />

düânın fâidesi olmaz.<br />

İslâm dîninin bildirdiği din bilgileri, (Ehl-i sünnet) âlimlerinin kitâblarında<br />

yazılı olan bilgilerdir. Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri<br />

– 9–

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!