11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dan mu’cize istemek demekdir. Müslimânlıkda, hem çalışılır,<br />

hem de düâ edilir. Önce sebebe yapışmak, sonra düâ etmek lâzımdır.<br />

Küfrden kurtulmak için birinci sebeb, islâmiyyeti öğrenmek<br />

ve öğretmekdir. Zâten, Ehl-i sünnet i’tikâdını ve farzları, harâmları<br />

öğrenmek, kadın erkek, herkese farzdır. Birinci vazîfedir.<br />

Bugün, bunları öğrenmek, çok kolaydır. Çünki, doğru olan din<br />

kitâbı yazmak ve neşr etmek serbestdir. Müslimânlara bu hürriyyeti<br />

veren devlete, her müslimânın yardım etmesi lâzımdır.<br />

Ehl-i sünnet i’tikâdını ve ilm-i hâlini öğrenmiyen ve çocuklarına<br />

öğretmiyenler, müslimânlıkdan ayrılmak, küfr felâketine düşmek<br />

tehlükesindedir. Böyle kimselerin düâları zâten kabûl olmaz<br />

ki, küfrden korunabilsinler. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

efendimiz buyurdu ki, (İlm bulunan yerde müslimânlık vardır.<br />

İlm bulunmıyan yerde müslimânlık kalmaz.) Ölmemek için, yimek,<br />

içmek lâzım olduğu gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak<br />

için de, dînini, îmânını öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her<br />

zemân toplanırlar, ilmihâl kitâblarını okurlar, dinlerini öğrenirlerdi.<br />

Ancak, böyle müslimân kaldılar. İslâmiyyetin zevkıni aldılar.<br />

Bu se’âdet ışığını bizlere, doğru olarak ulaşdırabildiler. Bizim de<br />

müslimân kalmamız, yavrularımızı içimizdeki ve dışımızdaki kâfirlere<br />

kapdırmamamız için, birinci ve en lüzûmlu çâre, herşeyden<br />

önce Ehl-i sünnet âlimlerinin hâzırladığı ilmihâl kitâblarını okumak<br />

ve öğrenmekdir. Çocuğunun müslimân olmasını istiyen anababa,<br />

çocuğuna Kur’ân öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım,<br />

öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinliyenlere öğretelim!<br />

Mektebe gitdikden sonra öğrenmeleri güç olur. Hattâ imkânsız<br />

olur. Felâket gelince, âh etmek fâide vermez. İslâm düşmanlarının,<br />

zındıkların, tatlı, yaldızlı kitâblarına, gazetelerine, mecmû’a, televizyon<br />

ve radyolarına ve filmlerine aldanmamalıdır. İbni Âbidîn<br />

“rahime-hullahü teâlâ”, üçüncü cildde buyuruyor ki, (hiçbir dîne<br />

inanmadığı hâlde, müslimân görünüp, küfre sebeb olan şeyleri<br />

müslimânlıkmış gibi anlatarak, müslimânları dinden çıkarmağa çalışan<br />

sinsi kâfirlere (Zındık) denir).<br />

Süâl: Mezhebsizlerin bozuk kitâblarından terceme edilmiş yazıları<br />

okuyan biri diyor ki, (Kur’ân-ı kerîm tefsîrlerini okumalıyız.<br />

Dînimizi, Kur’ân-ı kerîmi anlamayı, din âlimlerine bırakmak, tehlükeli<br />

ve korkunç bir düşüncedir. Kur’ân-ı kerîmde (Ey din âlimleri)<br />

denmez. (Ey îmân edenler), (Ey insanlar) gibi hitâblar kullanılır.<br />

Bunun için, her müslimân, Kur’ân-ı kerîmi kendisi anlıyacak,<br />

başkasından beklemiyecekdir).<br />

Bu kimse, herkesin tefsîr, hadîs okumasını istiyor. İslâm âlimlerinin,<br />

Ehl-i sünnet büyüklerinin kelâm, fıkh ve ilmihâl kitâblarını<br />

– 44 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!