11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nefsîyi anlatan ve insanın kulağına gelen ve söyliyenin ağzından<br />

çıkan harfler topluluğudur. İşte Allahü teâlânın kelâmı, hiç susmak<br />

olmıyan ve mahlûk olmıyan ve zâtı ile bulunan, ezelî ve ebedî<br />

bir kelâmdır. Sıfât-ı zâtiyyesinden ve ilm, irâde gibi, sıfât-ı sübûtiyyelerinden<br />

başka olarak, başlı başına bir sıfatdır.<br />

Kelâm sıfatı da basîtdir. Hiç değişmez. Harfli, sesli değildir.<br />

Emr, yasak, haber vermek gibi ve arabî, fârisî, ibrânî, türkçe, süryânî<br />

olmak gibi başkalaşması, parçalanması yokdur. Böyle şekller<br />

almaz. Yazılmaz. Zihn, kulak ve dil gibi âletlere, vâsıtalara muhtâc<br />

değildir. Hangi dil ile söylemek istense, söylenebilir. Böylece, arabî<br />

söylenirse, Kur’ân-ı kerîm denir. İbrânî olarak söylenirse, Tevrâtdır.<br />

Süryânî olunca, İncîldir. [(Şerh-ul-mekâsid) [1] kitâbında, yunânî<br />

söylenirse İncîl, süryânî olunca, Zebûrdur diyor.]<br />

Kelâm-ı ilâhî çeşidli şeyleri bildirir. Kıssaları, ya’nî olayları bildirirse<br />

(Haber) olur. Böyle olmazsa, (İnşâ) olur. Yapılması lâzım<br />

olan şeyleri bildirirse, (Emr) olur. Yasakları bildirirse, (Nehy)<br />

olur. Fekat, kelâm-ı ilâhîde hiç değişiklik ve çoğalmak olmaz. İnen<br />

kitâbların ve sahîfelerin hepsi, Allahü teâlânın kelâm sıfatındandırlar.<br />

Kelâm sıfatından, ya’nî kelâm-ı nefsîdendirler. Arabî olunca,<br />

Kur’ân-ı kerîmdir. Harfli olup, yazılan ve söylenen ve işitilen<br />

ve zihnde ezberlenen, nazm hâlinde indirilen vahye (Kelâm-ı lafzî)<br />

ve (Kur’ân-ı kerîm) denir. Bu kelâm-ı lafzî, kelâm-ı nefsîyi gösterdiği<br />

için, buna da, kelâm-ı ilâhî ve sıfât-ı ilâhî demek câizdir.<br />

Hepsine Kur’ân-ı kerîm denildiği gibi, parçalarına da Kur’ân denilir.<br />

Kelâm-ı nefsînin mahlûk olmadığını, kadîm olduğunu, doğru<br />

yolun âlimleri sözbirliği ile söylemekdedir. Kelâm-ı lafzînin hâdis<br />

veyâ kadîm olmasında sözbirliği yokdur. Hâdis olduğunu bildirenlerden<br />

bir kısmı, kelâm-ı lafzînin hâdis olduğunu söylememelidir<br />

dedi. Eğer, hâdis denilirse, kelâm-ı nefsînin hâdis olduğu anlaşılabilir<br />

buyurdular. En iyi söz de budur. İnsanların zihni, birşeyi göstereni<br />

işitince, hemen o şeyi hâtırlar. Ehl-i sünnet âlimlerinden,<br />

Kur’ân-ı kerîm hâdisdir diyenlerin bu sözü, ağzımızla okuduğumuz,<br />

ses ve kelimelerin mahlûk olduğunu bildirmekdedir. Ehl-i<br />

sünnet âlimleri sözbirliği ile, kelâm-ı lafzînin de, nefsînin de, Allah<br />

kelâmı olduğunu söylediler. Bu sözde, mecaz yoluna sapanlar oldu<br />

ise de, Kelâm-ı nefsî Allah kelâmıdır demek, Allahü teâlânın kelâm<br />

sıfatıdır demekdir. Kelâm-ı lafzî Allah kelâmıdır demek, Allahü<br />

teâlâ onun hâlıkıdır demekdir.<br />

[1] Şerh-ül-mekâsidi Sa’düddîn Teftâzânî yazmış, 792 [m. 1389] da Semerkandda<br />

vefât etmişdir.<br />

– 29 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!