11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

uydurma bir din değil, Allahü teâlânın hakîkî dîni olduğuna inanmağa<br />

başladım. Kızımla berâber İslâmiyyet hakkında yazılı dahâ<br />

birçok eserleri de okudukdan sonra, onun ulviyyetine ve doğruluğuna<br />

tamâmîle inanarak, ikimiz birlikde müslimân olduk. Ben<br />

(Reşîde), kızım da (Mahmûde) ismlerini aldık.<br />

Bana sorduğunuz ikinci süâle, ya’nî (İslâmiyyetde en çok beğendiğiniz<br />

nedir?) süâline gelince, buna şu cevâbı vereceğim:<br />

İslâmiyyetde en çok beğendiğim şey, düâlardır. Çünki, hıristiyanlarda<br />

düâlar, Allahü teâlâdan hazret-i Îsâ vâsıtasıyle, servet,<br />

mevkı’, i’tibâr vesâir dünyâ varlıklarını istemek için yapılır. Hâlbuki,<br />

müslimânlar düâ ederken, Allahü teâlâya şükrânlarını arz<br />

ederler ve bilirler ki, onlar dinlerine ve Allahü teâlânın emrlerine<br />

riâyet etdikleri müddetçe, Allahü teâlâ, onlara muhtâc oldukları<br />

her şeyi, onlar istemeden, verecekdir.<br />

10<br />

MUHAMMED ESAD LEOPOLD WEİSS<br />

(Avusturyalı)<br />

(Avusturyada Lwow [şimdi Polonyada] şehrinde 1318 [m.<br />

1900] de doğmuş olan Weiss, 22 yaşında iken, bir gazete muhâbiri<br />

olarak Arab memleketlerini ziyâret etmiş, İslâm dînine hayrân<br />

olarak, onu kabûl etdiğini söylemiş ve sonra, bütün islâm devletlerini,<br />

bu arada Hindistânı ve Afganistânı da ziyâret ederek, intibâlarını<br />

dünyânın en büyük gazetelerinden biri olan (Frankfurter<br />

Zeitung)da neşr etmişdir. Bir müddet Frankfurter Zeitung’un neşriyyat<br />

müdîrliğini yapan Weiss, Pâkistânın istiklâle kavuşmasından<br />

sonra, bu hükûmet tarafından dînî tedrîsâtın kurulmasında<br />

yardımcı olarak, Pâkistâna gitmiş ve ondan sonra Pâkistânı temsîl<br />

için Birleşmiş Milletler merkezine gönderilmişdir. Kendisinin (İslâm<br />

yol kavşağında), (Mekkeye giden yol) adlı iki eseri vardır. Son<br />

zemânlarda Kur’ân-ı kerîmin İngilizce yeni bir tercemesini yapmışdır.<br />

İslâm ilmlerinden haberi olmıyan bu kimsenin tefsîr yapmağa<br />

kalkışmasından, Ehl-i sünnet mezhebinde olmadığı anlaşılmakda,<br />

tefsîrinin ve diğer yazılarının zararlı olacaklarını göstermekdedir.<br />

Vehhâbîler ve diğer mezhebsizler, bu câhil, sapık adamı<br />

medh etmekde, islâm âlimi olarak tanıtmakdadırlar.)<br />

Muhâbir ve muharrir olarak çalışmakda olduğum gazeteler,<br />

beni 1922 senesinde “husûsî muhâbir” ünvânı ile Asya ve Afrikaya<br />

yolladı. Başlangıçda müslimânlar ile temâsım, her hangi bir yabancının<br />

başka bir yabancı ile temâsından ibâretdi. Fekat islâm<br />

memleketlerinde uzun zemân kalınca ve müslimânlar ile dahâ<br />

– 182 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!