11.12.2012 Views

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hakikat Kitabevi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

demekdedir. Hâlbuki İslâmiyyet bize, Allahü teâlâyı saymamızı,<br />

sevmemizi, yalnız Onun emrlerine uymamızı, bir yandan da, kendi<br />

aklımızı ve mantığımızı kullanmamızı emr etmekdedir. Hıristiyanlıkda<br />

bir mikdâr hakîkat kalmışdır. İslâmiyyetde ise, herşey<br />

hakîkat üzerine kurulmuşdur. Kur’ân-ı kerîmde, Allahü teâlâ,<br />

hangi ırkdan, hangi renkden olursa olsun, bütün kullarına Yûnus<br />

sûresi yüzsekizinci âyetinde meâlen şunu beyân buyurmuşlardır:<br />

(de ki, Ey insanlar! Rabbinizden size hakîkat gelmişdir. Doğru yola<br />

giren ancak kendi kazancı için girmiş ve sapıtan da kendi zararına<br />

olarak sapıtmışdır. Ben sizin bekçiniz değilim). Ben bütün<br />

bunları okudukdan ve Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını iyice kavradıkdan<br />

sonra, islâmiyyetin her dürlü düşüncelerime en doğru cevâbı<br />

verdiğini gördüm, seve seve müslimân oldum. İslâmiyyet bana hakîkî<br />

yolu gösterdi ve cesâret verdi. Dünyâda huzûr ve râhata kavuşmak<br />

ve âhiretde selâmete erişmek için, müslimân olmakdan<br />

başka bir tarîk [yol] yokdur.<br />

21<br />

Bayan MAVİŞ B. JOLLY<br />

(İngiliz)<br />

Ben İngilterede hıristiyan olarak doğdum. Vaftiz edildim ve<br />

bugün elimizde bulunan İncîlde yazılı olanları öğrenerek büyüdüm.<br />

Çocukken kiliseye gitdiğim zemân, muhtelif ışıklar, minberde<br />

yanan mumlar, müzik, günnük kokuları ve muhteşem elbiseler<br />

giymiş râhibler, üzerimde büyük bir te’sîr yapıyordu. Ma’nâsını<br />

hiç anlıyamadığım düâlar okunurken, bunların âhengi beni ürpertiyordu.<br />

Sanırım ki, bu çocukluk zemânımda, ben koyu bir hıristiyandım.<br />

Fekat, zemân geçdikce ve benim tahsîl derecem yükseldikce,<br />

kafamda ba’zı sü’aller hâsıl olmağa başladı. O zemâna kadar<br />

tam inandığım hıristiyanlık dîninde, ba’zı noksanlar bulmağa<br />

başladım. Gün geçdikce içimdeki şübhelerin artdığını görüyordum.<br />

Yavaş yavaş hıristiyanlıkdan uzaklaşmağa başladım. Artık,<br />

hiç bir dîne inanmıyordum. Kilisenin çocukken beni kendisine<br />

hayrân eden o muhteşem manzarası, bir hayâl gibi gözümün önünden<br />

uçup gitmişdi. Mektebden me’zun olduğumuz zemân, tâm<br />

ma’nâsı ile bir dinsiz (ateist) olmuşdum. Fekat, bir müddet sonra,<br />

farkına vardım ki, hiç bir şeye inanmamak, insânın rûhunda derin<br />

bir ye’s, za’fiyyet, boşluk bırakmakdadır. İnsanın muhakkak bir<br />

melce’e, bir dayanağa ihtiyâcı vardır. Bunun için başka dinleri tedkîk<br />

etmeğe başladım.<br />

Evvelâ budistliği ele aldım. Onların (Sekiz Yol) adını verdikle-<br />

– 207 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!