You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
oluşumuz, bence insanlara ilişkin bir değişmezdir. Bu beklentinin<br />
biçimi tarihsel olarak değişebilir, ama kendi içinde o, insanın algılama<br />
kapasitesiyle görünümlerin tutarlılığı arasındaki ilişki'nin bir unsurudur.<br />
Bu ilişkinin bütünselliği belki de en iyi şekilde, görünümlerin bir<br />
yarı-dil oluşturduğu söylenerek belirtilebilir. Tam bir dile hem benzerlik<br />
hem de o dilden farklılık ifade eden böyle bir formülleştirme, sarsak<br />
ve kesinlikten uzak olmakla birlikte, en azından bir dizi fikre yer<br />
açmaktadır.<br />
*<br />
Fotoğrafa ilişkin pozitivist görüş, tüm yetersizliklerine karşın<br />
egemenliğini korumuştur çünkü görünümlerin vahiysel niteliği göz<br />
önüne alınmadıkça başka bir görüşün gelişmesi mümkün değildir. İyi<br />
fotoğrafçıların hepsi sezgiyle çalışmışlardır. Onların yapıtları<br />
açısından, bu kuram eksikliği önem taşımamıştır. Önemli olan<br />
fotoğrafın imkanının kuramsal olarak gizli kalmış olmasıdır.<br />
Nedir bu imkan?<br />
Bir fotoğrafçının inşa edici tek bir tercihi, bakmakta olan bir<br />
başkasının sürekli ve daha rastlantısal olan tercihlerinden farklıdır. Her<br />
fotoğrafçı, fotoğrafın basitleştirdiğini bilir. Bu basitleştirme odaklama,<br />
tonlama, derinlik, çerçeveleme, birbirini iptal etme (fotoğraflanan şey<br />
değişmez), doku, renk, boyut, diğer duyular (bunların görüntü üzerindeki<br />
etkileri dışarıda bırakılmıştır) ve ışığın oyunlarıyla ilgilidir.<br />
Fotoğraf, görünümlerden alıntı yapar; ancak alıntı yaparken bu<br />
görünümleri basitleştirir. Bu basitleştirme onların okunabilirliklerini<br />
artırabilir. Her şey seçilen alıntının niteliğine bağlıdır.<br />
Atlı adamın fotoğrafı, çok kısa bir alıntılamadır. Kertesz'in Budapeşte<br />
tren istasyonunun önünde çektiği fotoğrafsa uzun uzadıya alıntı<br />
yapmaktadır.<br />
Alıntının "uzunluğu"nun poz zamanıyla bir ilgisi yoktur. Zaman-<br />
119
Change language