You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
:RANCIS 13ACON VE W ALT DISNEY<br />
Bacon, en kötünün gelebileceğini önceden gören kahin ressamın<br />
ıaın karşıtıdır. Bacon için en kötü zaten olmuştur. Olan bu en kötünün<br />
kanla, lekelerle, iç organlarla bir ilgisi yoktur. En kötüsü şudur ki insan<br />
artık aklını yitirmiş olarak görülmektedir.<br />
En kötü, 1944'teki Çarmıha Geriliş'te (Crucifixion) zaten<br />
olmuştur. Sargılar ve çığlıklar yerlerini almışlardır - tıpkı ideal acıyı<br />
yakalama isteği gibi. Ama boyunlar ağızda biter. Yüzün üst yarısı<br />
yoktur. Kafatası eksiktir.<br />
Daha sonra, en kötü daha incelikli bir biçimde yakalanır. <strong>Ana</strong>tomiye<br />
hiç dokunulmaz; insanın düşünmedeki yetersizliği çevresinde<br />
olanlarla ve onun yüzündeki ifadeyle -ya da ifadesizlikle- sezdirilir.<br />
içinde arkadaşların ya da bir Papa'nın bulunduğu cam sandıklar, hayvan<br />
davranış örüntülerinin incelendiği sandıklara benzer. Donanım,<br />
salıncaklı sandalyeler, parmaklıklar, kordonlar, tıpkı kafeslerde bulunanlara<br />
benzer. insan mutsuz bir maymundur. Ama böyle olduğunu biliyorsa,<br />
mutsuz değildir. Öyleyse insanın bilemeyeceğini göstermek<br />
gereklidir. İnsan mutsuz bir maymundur ve bunu bilmez. Bu iki türü<br />
birbirinden ayıran, beyin değil algılamadır. Bacon'ın sanatının<br />
dayandığı aksiyom budur.<br />
1950'lerin başlarında Bacon, yüz ifadelerine ilgi duymaya<br />
başlamış gibidir. Ama, kendisinin de itiraf ettiği gibi, yüzlerin ifade<br />
ettiği şeye değildir bu ilgi.<br />
"Aslında dehşetten çok, çığlığı resmetmek istiyordum. Sanırım,<br />
bir insanın çığlık atmasına neden olan şeyi -bir çığlığa yol açan<br />
dehşeti- düşünmüş olsaydım, resmetmeye çalıştığım çığlıklar daha<br />
başarılı olurdu. Aslında fazla soyut kaldılar. Ta başında bu resimler benim,<br />
ağzın hareketlerinden, ağzın ve dişlerin biçiminden her zaman<br />
çok etkilenmiş olmamdan kaynaklandı. Denebilir ki ben, ağızdan gelen<br />
parlaklığı ve rengi severim; her zaman ağzı, bir anlamda, Monet'nin<br />
günbatımını resmetmesi gibi resmedebilmeyi ümit etmişimdir."<br />
Bacon'ın lsabel Rawsthome gibi arkadaşlarının portrelerinde ya da<br />
bazı yeni kendi-portrelerinde, bir gözün, bazen de iki gözün ifadesiyle<br />
karşı karşıya geliriz. Ama bu ifadeleri bir inceleyin; okuyun. Bir tanesinde<br />
bile kendi üzerinde düşünme yoktur. Gözler, içinde bulundukları<br />
durumdan, kendilerini çevreleyen şeylere boş boş bakarlar. Başlarına ne<br />
39