You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MAGRITl1: VE OLANAKSIZLIK<br />
Model [Le Modele rouge], Yolcu [Le Voyaguer], Özgürlüğün Eşiğinde<br />
[Au Seuil de la liberte]) Margitte'in Anlamı'nın, ahlaksal Olanaksız<br />
kavramının utkularıdır.<br />
Yaptığı resim, insanın bugüne<br />
dek yaşadığı deneyimleri<br />
doğruluyorsa Magriue'in ölçütlerine göre başarısızdır; o deneyimi<br />
geçici olarak yok etmişse, başarılıdır. (Bu yok ediş, onun sanatındaki<br />
tek korku veren şeydir.)<br />
Sanatında da, sezgisinde de yatan paradoks<br />
şudur ki, Magrilte'in, alışılmışın deneyimini yok etmek için alışılmışın<br />
dilini kullanması gerekmiştir. Modern sanatçıların çoğunun<br />
tersine Magritte, egzotikten hiç hoşlanmazdı. Alışılmış ve sıradan<br />
olandan, bunlara sırtını dönemeyecek ölçüde nefret ediyordu.<br />
Magritte'in benimsediği amaçların geçerliği var mıydı? Sanatının,<br />
seyircisi açısından değeri nedir?<br />
Max Raphael, tüm sanatın amacının "nesneler dünyasını<br />
parçalamak" ve bir değerler dünyası kurmak olduğunu söylemiştir.<br />
Marcuse sanattan, bu haliyle dünyanın "toptan reddedilişi" diye söz e<br />
der. Ben de sanatın verili olanla istenen arasında aracılık ettiğini<br />
yazmıştım. Gene de geçmişteki büyük yapıtlar, var olan şeylere karşı<br />
çıkışlarıyla bir dile inandıklarını göstermişler, yerleşmiş değerler dizisine<br />
gönderme yapabilmişlerdir. Var olanla düşünülebileceklcr<br />
arasındaki çelişki o zaman henüz üstesinden gelinemeyecek bir çelişki<br />
değildi. Onların, yapıtlarında ulaştıkları bütünlük buradan kaynaklanır.<br />
Gerçekten de (ister Piero'yu, ister Rembrandt'ı, ister Poussin'i, isterse<br />
Cezannc'ı düşünelim) onların bu çok farklı gerçekliğe getirdikleri<br />
eleştiri, her zaman daha büyük, daha derin bir birlik adına olmuştur.<br />
Yüzyılımızda -daha kesin olarak da 194l'den bu yana- bu çelişki<br />
aşılamaz, bir sanat yapıtında da birlik düşünülemez olmuştur.<br />
Özgürlük anlayışımız genişlemekte, onu yaşayışımızsa daralmaktadır.<br />
Ahlaksal Olanaksız kavramı işte buradan çıkar. Bunun başka türlü o<br />
lamayacağını ancak birbirine kenetlenmiş baskıcı dizgelerde sıra sıra<br />
bulunan çatlaklardan şöyle bir görüp sezeriz: Bizi esinle dolduran bir<br />
olanaksızlıktır bu; çünkü biliriz ki bu dizgelerde olanaklı sayılanların<br />
optimumu yetersizdir.<br />
Magritle, "Ben determinist değilim," diye yazmıştır, "öte yandan<br />
25