14.02.2018 Views

01. John Berger - O Ana Adanmış

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İKİ COLMAR ARASINDA<br />

İnsan, sevgi bağıyla bağlı olmadıklarını, başarıları aracılığıyla<br />

tanır. Önem verdiği başarılar toplumun genel olarak önem verdiği<br />

başarılar olmayabilir. Yine de sevgi bağıyla bağlı olmadıklarımızı bir<br />

çerçeveyi nasıl doldurduklarına göre hesaba katarız; bu çerçeveyi betimlemek<br />

için de karşılaştırma sıfatları kullanırız. Onların genel "şekli"<br />

bu sıfatlarla betimlenen başarılarının toplamıdır.<br />

Sevilen birini görüş şeklimiz ise bunun tam tersidir. Sevilenlerin<br />

oluşturdukları çerçeve ya da şekil, karşılaşılan bir yüzey değil, bizimkine<br />

yanaşan bir ufuktur. Sevilen başarılarıyla değil, o kişiyi tatmin<br />

edebilecekfiiller'le tanınır. Sevilen kadın ya da erkeğin ihtiyaçları sevenin<br />

ihtiyaçlarından tamamen farklı olabilir mna bu ihtiyaçlar yine de<br />

değer yaratLrlar: o sevginin değerini.<br />

Grünewald için bu fiil resmeımekıi. lsa'nın hayatım resmetmek.<br />

Duygudaşlık, Grünewald'da ulaştığı düzeye vardırıldığında, nesnel<br />

olanla öznel olan arasında kalan bir hakikat alanını ortaya<br />

çıkarabilir. Bugün acının fenomenolojisi üzerinde çalışan hekimler ve<br />

bilim adamları bu resmi inceleseler iyi ederler. Biçim ve oran<br />

çarpıtmaları -ayakların büyütülmesi, torso'nun şişmişliği, kolların<br />

uzaması, parmakların dışarı doğru kök salarmışcasına açılmasıacının<br />

duyulan anatomisini tam olarak betimliyor olabilir.<br />

1973 'Le gördüklerimin 1963'te gördüklerimden daha fazla<br />

olduğunu söylemek istemiyorum. Onları görüşüm farklıydı. Hepsi bu.<br />

Aradaki on yıl ille de bir ilerlemeye işaret etmiyor; birçok bakımdan<br />

yenilgi anlamına geliyor.<br />

Mihrap resmi bazı depoların yanından akan ırmağın yakınlarında,<br />

gotik pencereli bir galeride barınıyor. İkinci ziyaretimde bir yandan<br />

notlar alırken, arada sırada başımı kaldırıp Melekler Korosu'na<br />

bakıyordum. Tek bir görevli, portatif gaz sobası üzerinde yünlü eldivenler<br />

içindeki ellerini birbirine sürterek ısınan yaşlı adam dışında galeri<br />

ıssızdı. Başımı kaldırdım ve bir şeyin kımıldamış ya da değişmiş<br />

olduğunu fark ettim. Oysa hiçbir ses duymamıştım ve galeri tümüyle<br />

sessizdi. Sonra değişenin ne olduğunu gördüm. Güneş çıkmıştı. Alçak<br />

kış güneşi, gotik pencereler arasından süzülüp dosdoğru karşıdaki<br />

beyaz duvara yansıyordu; burada, gotik pencerelerin sert köşeleriyle<br />

171

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!