15.01.2013 Views

II. İLERİ TEKNOLOJİLER ÇALIŞTAYI (İTÇ 2011) - Bilgesam

II. İLERİ TEKNOLOJİLER ÇALIŞTAYI (İTÇ 2011) - Bilgesam

II. İLERİ TEKNOLOJİLER ÇALIŞTAYI (İTÇ 2011) - Bilgesam

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

559<br />

1973-1982 yılları arasında çalışmalarını yürüten <strong>II</strong>I. Deniz Hukuku Konferansı, o<br />

güne kadar oluşturulmuş en kapsamlı deniz hukuku sözleşmesini, “1982 Birleşmiş<br />

Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (B.M.D.H.S.)” ni oluşturmuştur. Sözleşme,<br />

yeterli onayı alarak 1994 yılında yürürlüğe girmiştir.<br />

3. Sınırlandırma Hukuku<br />

3.1. Genel Bakış<br />

İlgili uluslararası antlaşmalara bakıldığında; karasuları, kıta sahanlığı ve M.E.B.<br />

alanları için ayrı ayrı sınırlandırma kıstaslarının oluşturulduğunu görmekteyiz.<br />

Ancak, özel şartların bulunduğu durumlarda farklı sınırlandırma yapılacağı da her<br />

antlaşmada belirtilmiştir. Yapılacak anlaşmanın uluslararası hukuk temelinde ve<br />

“hakça çözüm” bulmak maksadı ile olması gerektiği hükme bağlanmıştır.<br />

Görüldüğü gibi, uluslararası sözleşmelerdeki ilgili hükümler yeterince açık olmaktan<br />

uzaktır. Bu hükümlerin yorumu mahkemelere kalmıştır. 1958 C.K.S.S.’nden bu<br />

yana Uluslararası Adalet Divanı (U.A.D.)’nın gördüğü Kuzey Denizi Kıta Sahanlığı<br />

Davaları kararlarında 5 , kıta sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin yapıla geliş<br />

kuralının ne olduğu tespit edilmiş ve yorumlanmıştır. Buna göre, sınırlandırma bir<br />

antlaşma ile, hakkaniyet prensiplerine uygun bir şekilde ve bütün ilgili unsurlar<br />

dikkate alınarak, her ülkenin doğal uzantısı mümkün olduğunca kendilerine bırakılacak<br />

şekilde yapılmalıdır.<br />

Görüldüğü gibi, U.A.D. tarafından ifade edilen kıta sahanlığının sınırlandırılmasına<br />

ilişkin yapıla geliş kuralı, bir miktar daha açık bir hükümdür. Zira sınırlandırmada<br />

dikkate alınacak özel şartların “hakkaniyet prensipleri” çerçevesinde ele alınacağını<br />

ifade etmektedir.<br />

Uluslararası yargı kararlarından çıkan sonuca göre, deniz alanlarının sınırlandırılmasında,<br />

uygulanmasının gerekli olduğu hakkaniyet prensipleri;<br />

• “coğrafi durumun sınırlandırmayı belirlemesi”,<br />

• “bir devletin deniz alanının diğer devletin kıyılarının önünü büyük ölçüde<br />

kapatmaması”<br />

olarak sayılabilir. Yukarıdaki başlıklar altında daha detaylı değerlendirilmesi gereken<br />

unsurlar ise, kıyı uzunlukları, kıyıların çıkıntıları, bölgedeki ada yada adacıklar,<br />

doğal kaynakların konumu, ülkelerin doğal kaynaklara nispi bağımlılıkları, ülkelerin<br />

doğal uzantıları ve benzeri faktörler olabilir. 6<br />

5 www.icj-cij.org, 22 Haziran 2007, “U.A.D. Danimarka - Norveç Davası Kararı” ve “U.A.D. Hollanda<br />

- Danimarka Davası Kararı”.<br />

6 Acer, a.g.m., s.1.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!