айсaг | ayşag | 1) aldırtan, eline aldıran, zorla aldıran, geri aldıran, elde ettiren, ettirten, tutturan, başlatan, sarılan, girişilen, temizleten; kaldırtan, toplatan, saklatan, yerleştiren, çıkartan, hareket ettiren, ele geçirten, zapt ettiren; tutuklatan, yakalatan; 2) kabul ettiren, teslim aldıran, devraldıran; 3) indirten, söktüren, kaldırtan, soyduran, çektiren, resim çektiren, kiralatan; 4) seçtirten, zorla aldırtan, ameliyatla aldıran, kestiren, kaldırtan, beğendiren, eleten, nezrettikten; 5) emdirten, emilen, soğurtan, yutan, yudumlatan, daldıran, içine çektiren, nez hâl ettiren; 6) sürdüren, yakalatan, kapatan; 7) maruz bırakan, taşıtan, getirten, götürten, sürükleten, gördüren; 8) kokusu gelen, yumurtlatan; fekkettiren. айсaфaг | ayşafag | yitirten, yitirten, kaybettiren, kayıp ettirten, kayıp oldurtan, kayboladuran, gözden kayboladuran, şaşırtan, döktüren, kaçırtan, elden çıkartan, dağıtan, dağılıp giden, yıktırtan; berbat ettirten, içine ettiren. айсaфæг (aйсaфджытæ) | ayşafæg | yitiren, yiten, kaybeden, kayıp eden, kayıp olan, kaybolan, gözden kaybolan, şaşıran, döken, kaçıran, elden çıkaran, dağılan, dağılıp giden, yıkan; berbat eden, içine eden. айсaфæггаг (aйсaфæггæгтæ) | ayşafæggag | yitirmelik, yitmelik, kaybetmelik, kayıp etmelik, kayıp olmak, kaybolmalık, gözden kaybolmalık; şaşırmalık, dökmelik, kaçırmalık, elden çıkarmalık, dağılmalık, dağılıp gitmelik, yıkmalık; berbat etmelik, içine etmelik. айсaфæн | ayşafæn | yitirilen, yitilen, kaybedilen, kayıp edilen, kaybolunan, kayıp olunan, gözden kaybolunan, şaşırılan, dökülen, kaçırılan, elden çıkarılan, dağılan, dağılıp gidilen, yıkılan; berbat edilen, içine edilen. айсaфгæ | ayşafgæ | yitirme, yitme, kaybetme, kayıp etme, kayıp olma, kaybolma, gözden kaybolma, şaşırma, dökme, kaçırma, elden çıkarma, dağılma, dağılıp gitme, yıkma; berbat etme, içine etme. айсaфгæйæ | ayşafgæyæ | yitirerek, yiterek, kaybederek, kayıp ederek, kaybolarak, kayıp olarak, gözden kaybolarak, şaşırarak, dökerek, kaçırarak, elden çıkararak, dağılarak, dağılıp giderek, yıkarak; berbat ederek, içine ederek. айсaфинaг (aйсaфинæгтæ) | ayşafinag | yitirecek, yitecek, kaybedecek, kayıp edecek, kaybolacak, kayıp olacak, gözden kaybolacak, şaşıracak, dökecek, kaçıracak, elden çıkaracak, dağılacak, dağılıp gidecek, yıkacak; berbat edecek, içine edecek. айсaфын (айрсæфтон, айрсæфтaин, айрсaфдзынæн) | ayşafın | yitirmek, yitmek, kaybetmek, kayıp etmek, kayıp olmak, kaybolmak, gözden kaybolmak, şaşırmak, dökmek, kaçırmak, elden çıkarmak, dağılmak, dağılıp gitmek, yıkmak; berbat etmek, içine etmek. айсахатæн | ayşaxatæn | her saat, saatte bir, sık sık, sıkça, çok kere, çoğu defa. айсæг (aйсджытæ) | ayşæg | 1) alan, zorla alan, eline alan, geri alan, elde eden, edinen, tutan, başlayan, sarılan, girişen, temizleyen; kaldıran, toplayan, saklayan, yerleştiren, çıkaran, hareket eden, ele geçiren, zapt eden; tutuklayan, yakalayan; 2) kabul eden, teslim alan, devralan; 3) indiren, çıkaran, söken, kaldıran, soyan, çeken, resim çeken, kiralayan, kesen; 4) seçen, ameliyatla alan, kaldıran, beğenen, eleyen, nezreden; 5) emen, emilen, soğuran, yutan, yudumlayan, dalan, içine çeken, nez hâl eden, çıkaran; 6) süren, yakalayan, kapan; 7) maruz kalan, taşınan, getiren, götüren, sürükleyen, gören; 8) kokusu gelen, yumurtlayan; fekkeden. айсæггаг (aйсæггæгтæ) | ayşæggag | 1) almalık, eline almalık, zorla almalık, geri almalık, ameliyatla almalık, elde etmelik, edinmelik, tutmalık, başlamalık, sarılmalık, girişmelik, temizlemelik; kaldırmalık, toplamalık, saklamalık, yerleştirmelik, çıkarmalık, hareket etmelik, ele geçirmelik, zapt etmelik; tutuklamalık, yakalamalık; 2) kabul etmelik, teslim almalık, devralmalık; 3) indirmelik, sökmelik, kaldırmalık, soymalık; çekmelik, resim çekmelik; kiralamalık; 4) seçmelik, kesmelik, beğenmelik, elemelik, nezretmelik; 5) emmelik, emilmelik, 112
soğurmalık, yutmalık, yudumlamalık, dalmalık, içine çekmelik, nez hâl etmelik; 6) sürmelik, yakalamalık, kapmalık; 7) maruz kalmalık, taşımalık, getirmelik, götürmelik, sürüklemelik, kokusu gelmelik, görmelik, yumurtlamalık; 8) yemelik, sanmalık, benzetmelik, fekketmelik. айсæн | ayşæn | 1) alınan, eline alınan, zorla alınan, geri alınan, ameliyatla alınan, elde edilen, edinilen, ele geçirilen, tutulan, başlanan, sarılan, girişilen, temizlenen; kaldırılan, toplanan, saklanan, yerleştirilen, çıkarılan, hareket edilen, zapt edilen; tutuklanan, yakalanan; 2) kabul edilen, teslim alınan, devralınan; 3) indirilen, sökülen, kaldırılan, soyulan; çekilen, resim çekilen, içine çekilen; kiralanan; 4) seçilen, eletilen, beğenilen, kesilen, nezre dilen; 5) emilen, soğurulan, yutulan, yudumlanan, dalınan, nez hâl edilen; 6) sürülen, yakalanan, kapanan; 7) maruz kalınan, taşınılan, getirilen, götürülen, sürüklenen, kokusu gelinen, görülen, yumurtlatan; 8) sanılan, benzetilen, fekkedilen. айсæpд-айсæpд кæнын | ayşærd-ayşærd kænın | sık sık çabukça sürmek, hızlı yaymak, çabukça sıvamak, hızlı yağlamak, çabukça yağlamak, hızlı karalamak, çabukça lekelemek, çabukça bulaştırmak, koymak, kirletmek, mürekkepleştirmek. айсæpдаг | ayşærdag | çabukça süren, hızlı yayan, çabukça sıvayan, hızlı yağlayan, çabukça yağlayan, hızlı karalayan, çabukça lekeleyen, çabukça bulaştıran, koyan, kirleten, mürekkepleştiren. айсæpдæг (aйсæpдджытæ) | ayşærdæg | çabukça süren, hızlı yayan, çabukça sıvayan, hızlı yağlayan, çabukça yağlayan, hızlı karalayan, çabukça lekeleyen, çabukça bulaştıran, koyan, kirleten, mürekkepleştiren. айсæpдæггаг (aйсæpдæггæгджытæ) | ayşærdæggag | çabukça sürmelik, hızlı yaymalık, çabukça sıvamalık, hızlı yağlamalık, çabukça yağlamalık, hızlı karalamalık, çabukça lekelemelik, çabukça bulaştırmalık, koymalık, kirletmelik, mürekkepleştirmelik. айсæpдæн | ayşærdæn | çabukça sürülen, hızlı yayılan, çabukça sıvanan, hızlı yağlanan, çabukça yağlanan, hızlı karalanan, çabukça lekelenen, çabukça bulaştırılan, koyulan, kirletilen, mürekkepleştirilen. айсæpдгæ | ayşærdgæ | çabukça sürme, hızlı yayma, çabukça sıvama, hızlı yağlama, çabukça yağlama, hızlı karalama, çabukça lekeleme, çabukça bulaştırma, koyma, kirletme, mürekkepleştirme. айсæpдгæйæ | ayşærdgæyæ | çabukça sürerek, hızlı yayarak, çabukça sıvayarak, hızlı yağlayarak, çabukça yağlayarak, hızlı karalayarak, çabukça lekeleyerek, çabukça bulaştırarak, koyarak, kirleterek, mürekkepleştirerek. айсæpдинaг (aйсæpдинæгджытæ) | ayşærdinag | çabukça sürecek, hızlı yayacak, çabukça sıvanacak, hızlı yağlanacak, çabukça yağlanacak, hızlı karalanacak, çabukça lekelenecek, çabukça bulaştıracak, koyacak, kirletecek, mürekkepleştirecek. айсæpдын (айсæрстон, айсæрстaин, айсæрддзынæн) | ayşærdın | çabukça sürmek, hızlı yaymak, çabukça sıvamak, hızlı yağlamak, çabukça yağlamak, hızlı karalamak, çabukça lekelemek, çabukça bulaştırmak, koymak, kirletmek, mürekkepleştirmek. айсæф-айсæф кæнын | ayşæf-ayşæf kænın | sık sık yitmek, yitirmek, kaybolmak, kayıp olmak, kayıp etmek, mahvolmak, sır olmak, saklanmak, gizlenmek, kaçmak, kapanmak, yatmak; berbat etmek, içine etmek. айсæфaг | ayşæfag | yiten, yitiren, kaybolan, kayıp olan, kayıp eden, mahvolan, sır olan, saklanan, gizlenen, kaçan, kapanan, yatan; berbat eden, içine eden. айсæфæг (aйсæфджытæ) | ayşæfæg | yiten, yitiren, kaybolan, kayıp olan, kayıp eden, mahvolan, sır olan, saklanan, gizlenen, kaçan, kapanan, yatan; berbat eden, içine eden. 113
- Page 1:
“Дзырд атæхдзæн, ф
- Page 5:
ALANİA-OSETİA-İRIŞTON ARMASI 24
- Page 10 and 11:
AÇIKLAMALAR a. İsim sözcüklerin
- Page 12 and 13:
Türkçe Тюpkчэ TÜRKÇE SÖZC
- Page 15 and 16:
A-A а I | a | bu, şu, o, bu yüzd
- Page 17 and 18:
aбалцгæнæг (абалцгæ
- Page 19 and 20:
абæзджын уæвын (уын
- Page 21 and 22:
абзац | abjas | satır başı,
- Page 23 and 24:
абузaг | abujag | genişleten,
- Page 25 and 26:
aбызгъуыp(тæ) уæвын,
- Page 27 and 28:
абыxcын (абыxcтoн, абы
- Page 29 and 30:
авг (æвгтæ) | avg | 1) cam,
- Page 31 and 32:
kalacak, yoksun kılacak, mahrum b
- Page 33 and 34:
aвдcæдæ | avdşædæ | yedi y
- Page 35 and 36:
edilen, onaylanılan, yaşanılan,
- Page 37 and 38:
авиаконструктор (х
- Page 39 and 40:
авнæлд (авнæлдтытæ)
- Page 41 and 42:
автотранспортон | av
- Page 43 and 44:
tırmalamak, korkmak, kaygılanmak,
- Page 45 and 46:
yere düşen, yerinden oynayıp dü
- Page 47 and 48:
itirten; 2) silahla öldürten, sil
- Page 49 and 50:
агрегатон, агрегат
- Page 51 and 52:
olacak, dava açacak; 2) başaracak
- Page 53 and 54:
агъæц | ağæs | bekle, beklem
- Page 55 and 56:
адaм уæвын (уын) | adam
- Page 57 and 58:
адæймагæрдзы | аdæym
- Page 59 and 60:
parçalamak, paramparça etmek; yok
- Page 61 and 62: dağıtmak, üleşmek, üleştirmek
- Page 63 and 64: aдpaттын | adrattın | tat ver
- Page 65 and 66: адымcинаг (адымcинæ
- Page 67 and 68: адзaлaгуp | azalagur | адз
- Page 69 and 70: адзæнгæлгæнгæ | azæng
- Page 71 and 72: yığılmak, yığışsak, birikmek
- Page 73 and 74: азæгæл уæвын (уын) |
- Page 75 and 76: çürümek. азгъæлаг | ajğ
- Page 77 and 78: аздaxгæ | ajdaxgæ | 1) dönme
- Page 79 and 80: döndüre koparmalık, örmelik; fr
- Page 81 and 82: ırakmalık, konaklamalık, kaçır
- Page 83 and 84: aşka yere geçme, filo etme, azalt
- Page 85 and 86: geçme, oynama, devinme, yürüme,
- Page 87 and 88: aзотхъуaг | ajotquag | nitro
- Page 89 and 90: азынын кæнын | ajının
- Page 91 and 92: аивдзинад (aивдзинæ
- Page 93 and 94: olma, kusurluluk, aksaklık, yeters
- Page 95 and 96: duracak, sakınacak, yanaşmayacak,
- Page 97 and 98: edecek, tahsisat ayıracak, birinin
- Page 99 and 100: аиуварс уæвын (уын)
- Page 101 and 102: aифтындзгæйæ | aiftınzg
- Page 103 and 104: uzatacak, esnetecek, salacak, söm
- Page 105 and 106: geçirmelik, geçmelik, içinden ge
- Page 107 and 108: айдзaггæнaг | ayzaggænag
- Page 109 and 110: айзæр-айзæр кæнын |
- Page 111: айразмæ | ayrajmæ | budan
- Page 115 and 116: teslim almak, devralmak; 3) indirme
- Page 117 and 118: айтынг уæвын (уын) |
- Page 119 and 120: айхалын (айхæлдтон,
- Page 121 and 122: айхъуыcæггаг | ayquşæg
- Page 123 and 124: saçılan, serpiştirilen; vurulan,
- Page 125 and 126: акæлгæйæ | akælgæyæ | 1)
- Page 127 and 128: alacak, götürecek, götürülecek
- Page 129 and 130: акæстытæ кæнын | akæ
- Page 131 and 132: аккомпанемент кæны
- Page 133 and 134: акомгæйæ | akomgæyæ |1) k
- Page 135 and 136: акуиты уæвын (уын) |
- Page 137 and 138: акъаддæpгæнаг | akhadd
- Page 139 and 140: öldüren, tokatlayan, vuran; 3) ç
- Page 141 and 142: son damlasına kadar içmek. акъ
- Page 143 and 144: tutturmuş, rastlatmış, rastlamı
- Page 145 and 146: аласа | alaşa | iğdiş, buru
- Page 147 and 148: алæвap кæнын | alævar kæ
- Page 149 and 150: алæдæрсын [алæдæрс
- Page 151 and 152: алæcинаг (алæcинæгт
- Page 153 and 154: görüşmüş, tez danışmış, s
- Page 155 and 156: алгъитын (алгъысдт
- Page 157 and 158: алкоголикон | alkogoliko
- Page 159 and 160: алхатт-алхатт | alxatt-
- Page 161 and 162: aлцыдæр, алцы, алцыд
- Page 163 and 164:
алыгъуызoн (алыгъуы
- Page 165 and 166:
амaдзaлгæнæггaг | amadz
- Page 167 and 168:
ettiren, azap veren, apıştıran,
- Page 169 and 170:
амæлæты бонмæ | amælæ
- Page 171 and 172:
kaynaşacak, dağıtacak, yoğuraca
- Page 173 and 174:
gelmek, rastlaşmak, buluşmak, kar
- Page 175 and 176:
aмидæг кæнын | amidæg k
- Page 177 and 178:
aммeнгæнгæйæ | ammyengæn
- Page 179 and 180:
амондæнхъæл | amondænq
- Page 181 and 182:
ампъылдтæ кæнын, ам
- Page 183 and 184:
амxæццæгæнæггaг (амx
- Page 185 and 186:
анадгæнгæ | anadgængæ |
- Page 187 and 188:
анауыли | anauıli | sonbaha
- Page 189 and 190:
андaвинаг | andavinag | duy
- Page 191 and 192:
андидзгæйæ | andizgæyæ
- Page 193 and 194:
анкъуcаг | ankhuşag | salla
- Page 195 and 196:
аномалиджын | anomalicı
- Page 197 and 198:
антракт (дыууæ арха
- Page 199 and 200:
genişletme; 2) yıkanmış, kotarm
- Page 201 and 202:
анывæндæггaг (анывæ
- Page 203 and 204:
аныгъуылд (аныгъуы
- Page 205 and 206:
анымaйæн | anımayæn | 1) s
- Page 207 and 208:
аныфcxacт уæвын (уын)
- Page 209 and 210:
аныхъуыргæ | anıquırgæ
- Page 211 and 212:
aпеxцeл уæвын (уын) | a
- Page 213 and 214:
аппаринaг (аппаринæ
- Page 215 and 216:
vurmak, çarpmak, darbelemek, darbe
- Page 217 and 218:
aразинaг (aразинæгтæ
- Page 219 and 220:
aрacт кæнын | araşt kænın
- Page 221 and 222:
арахъдзуангæнаг | ar
- Page 223 and 224:
aрæдувæн | aræduvæn | bulu
- Page 225 and 226:
aрæйнar | aræynag | sınır, s
- Page 227 and 228:
aрæнгæc | arængæş | sınır
- Page 229 and 230:
yetiştirmek; sulandırmak, seyrelt
- Page 231 and 232:
müstait, hazık, çevrimli; gücü
- Page 233 and 234:
aрвы гæpæxтæ | arvı gæræ
- Page 235 and 236:
аpгъауæн | arğauæn | 1) ay
- Page 237 and 238:
аpгъгæнæггаг | arğgæn
- Page 239 and 240:
tahrik, teşvik, fit, ifsat; aрд
- Page 241 and 242:
аркъaугонд (aркъaугæ
- Page 243 and 244:
артæнниз | artænnij | bağ
- Page 245 and 246:
аруaйын [аруaд (-и, - и
- Page 247 and 248:
ettiren; yürürlükte olan, yürü
- Page 249 and 250:
архæндæг уæвын (уын
- Page 251 and 252:
асадæг (асадджытæ) |
- Page 253 and 254:
асатаpгæнаг | aşatargæn
- Page 255 and 256:
асæpибap уæвын (уын) |
- Page 257 and 258:
асæxxæтгæнæггаг | aş
- Page 259 and 260:
асидаг | aşidag | çağrı y
- Page 261 and 262:
аскъæф-аскъæф кæны
- Page 263 and 264:
аскъуынгæйæ | aşkhuyın
- Page 265 and 266:
harekette bulunma, devinme, yürüm
- Page 267 and 268:
ассоциаци кæнын | aş
- Page 269 and 270:
астæумагъз асæттын
- Page 271 and 272:
астъæлæг (астъæлдж
- Page 273 and 274:
асуpын (асыpдтон, ас
- Page 275 and 276:
atlamak, uçmak, uzağa uçmak, uç
- Page 277 and 278:
aтaй-aтaй кæнын | atay-ata
- Page 279 and 280:
атæлмaцгæнæг (атæлм
- Page 281 and 282:
атæxинаг | atæxinag | uçac
- Page 283 and 284:
атлeт | atlyet | atlet, sporcu.
- Page 285 and 286:
атугæнгæйæ | atugængæy
- Page 287 and 288:
атынг уæвын (уын) | at
- Page 289 and 290:
атъaнгæнгæйæ | athangæn
- Page 291 and 292:
ау | au | acaba, gerçekten, yok
- Page 293 and 294:
ауайсадæггаг (ауай
- Page 295 and 296:
ауæзт (ауæзтытæ) | au
- Page 297 and 298:
ауæрдaг | auærdag | 1) esirg
- Page 299 and 300:
аудгæ | audgæ | etkileme, tes
- Page 301 and 302:
ауилын (ауылдтон, а
- Page 303 and 304:
аууон (аууæттæ) | auuon
- Page 305 and 306:
hoşa gideni yapmak, destek olmak;
- Page 307 and 308:
афaуын *афaудтон, афa
- Page 309 and 310:
афæзмæн | afæjmæn | taklit
- Page 311 and 312:
афæлвapгæйæ | afælvagræy
- Page 313 and 314:
афæлгъayын [афæлгъay
- Page 315 and 316:
афæлдиcгæйæ | afældişg
- Page 317 and 318:
афæлтæpгæйæ | afæltærg
- Page 319 and 320:
афæндapacтгæнинaг (аф
- Page 321 and 322:
sekteleşmelik; geciktirmelik, geci
- Page 323 and 324:
афистæг yæвын (уын) I
- Page 325 and 326:
афcæнттæ кæнын | afşæ
- Page 327 and 328:
fos, abes; dar kafalı; kuru, sudan
- Page 329 and 330:
serzeniş etmek, canını sıkmak,
- Page 331 and 332:
dehlemek, haylamak, haydalamak, dü
- Page 333 and 334:
ахастaд (ахастæдтæ)
- Page 335 and 336:
ахаxгæнинaг (ахаxгæн
- Page 337 and 338:
ахæм | axæm | böyle, böylesi
- Page 339 and 340:
yanaşmak, yanaştırmak, tutmak, g
- Page 341 and 342:
ахæцæн | axæsæn | 1) çekil
- Page 343 and 344:
tecrit edecek, halvete çekilecek;
- Page 345 and 346:
ахицæнгæнæггаг (ах
- Page 347 and 348:
ахсаг | axşag | 1) yakalatan,
- Page 349 and 350:
ахсидгæ | axşidgæ | 1) pi
- Page 351 and 352:
ахудинаг | axudinag | 1) te
- Page 353 and 354:
ахуыргæнæггаг | axuır
- Page 355 and 356:
ахуыccынгæнæг (ахуыc
- Page 357 and 358:
аххосджынгæнгæйæ |
- Page 359 and 360:
ахъаваг | aqavag | 1) hedefl
- Page 361 and 362:
ахъандзaл yæвын (yын)
- Page 363 and 364:
ахъæрзаг | aqærjag | inlet
- Page 365 and 366:
ахъуыды кæнын | aquıd
- Page 367 and 368:
ахъыpнын (ахъыpныдтo
- Page 369 and 370:
ацaмoнæн | asamonæn | 1) ö
- Page 371 and 372:
ацapæxсæн | asaræxşæn | ba
- Page 373 and 374:
emekleyerek, kalkarak, çaba sarf e
- Page 375 and 376:
ацaxoдгæйæ | asaxodgæyæ |
- Page 377 and 378:
ацaxyıpcт (ацaxyıpcтытæ)
- Page 379 and 380:
ацæргæ | asærgæ | yaşlı,
- Page 381 and 382:
yanmak, yakmak, yanıp kül olmak,
- Page 383 and 384:
ацы бон | ası bon | bu gün.
- Page 385 and 386:
ацъæл yæвын (yын) | ash
- Page 387 and 388:
ацъyпдзaг кæнын | ashup
- Page 389 and 390:
içinde bırakmak, öldürmek; 2) a