10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

афaуын *афaудтон, афaудтaин, афaудзынæн (афaут)+ | afauın | tenkit etmek, eleştirmek,<br />

yermek, kınamak, mahkûm etmek, takbih etmek, ifadesini açık ve uygun görmemek, ifadesini<br />

ret etmek, levmetmek.<br />

афæд кæнын | afæd kænın | iz yapmak, iz bırakmak, iz bıraktırmak, gide gele yolu açmak;<br />

giymek, miras bırakmak.<br />

афæдаг | afædag | 1) parçalatan, patlatan, kopartan, yardıran, yırttıran, kırdıran; 2) havaya<br />

uçturan; bitirtilen.<br />

афæдæг (афæдджытæ) | afædæg | 1) parçalanan, patlayan, koparan, yaran, yırtan, kıran;<br />

2) havaya uçan; biten.<br />

афæдæн | afædæn | 1) parçalanılan, patlanan, koparılan, yarılan, yırtılan, kırılan; 2) havaya<br />

uçurulan; bitirilen.<br />

афæдгæ | afædgæ | 1) parçalanma, patlama, koparma, yarılma, yırtılma, kırılma; 2) havaya<br />

uçma; bitirilme.<br />

афæдгæйæ | afædgæyæ | 1) parçalanarak, patlayarak, kopararak, yarılarak, yırtılarak,<br />

kırılarak; 2) havaya uçarak; bitirilerek.<br />

афæдинaг | afædinag | 1) parçalanacak, patlanacak, koparacak, yarılacak, yırtılacak,<br />

kırılacak; 2) havaya uçacak; bitirilecek.<br />

афæдиc кæнын | afædiş kænın | 1) kötü haber yetiştirmek, alarm vermek, alarm çalmak;<br />

koparmak, almak, kaldırmak, çıkarmak, yükseltmek, yüceleşmek, yüzdürmek, artırmak; 2)<br />

kovalamak, kovmak, izlemek, takip etmek, takibe çalışmak, peşine düşmek, peşinde yol<br />

almak, izine basmak, kovuşturmak, gütmek, gözetmek.<br />

афæдын *афacт (-и, -иc), афacтaид, афæддзæн (-и, -иc)+ | afædın | 1) parçalanmak,<br />

patlamak, koparmak, yarılmak, yırtılmak, kırılmak; 2) havaya uçmak; bitirilmek.<br />

афæдз | afæz | yıl; bir yaşında, yıllık; афæдз год | afæz god | bir yıllık, yıldönümü;<br />

афæдзы бoн | afæzı bon | yıldönümü günü; афæдзы дæpгъы | afæzı dærğı | a) yıl<br />

boyunca, bir yıl esnasında; b) yıl devamınca.<br />

афæдзæй-афæдзмæ | afæzæy-afæzmæ | yıldan yıla.<br />

афæдзæxc-афæдзæxc кæнын | afæzæxş-afæzæxş kænın | sık sık görevlendirmek, memur<br />

etmek, göçermek, ısmarlamak, emanet etmek, havale etmek, üstenmek yüklemek;<br />

danışmak, akıl vermek, fikir vermek, nasihat etmek.<br />

афæдзæxcaг | afæzæxşag | görevlendirten, memur ettiren, göçerten, ısmarlatan, emanet<br />

ettiren, havale ettiren, üsteleten, yükleten; danıştıran, akıl verdiren, fikir verdiren, nasihat<br />

ettiren.<br />

афæдзæxcæг (афæдзæxcджытæ) | afæzæxşæg | görevlendiren, memur eden, göçeren,<br />

ısmarlayan, emanet eden, havale eden, üstenen, yüklenen; danışan, akıl veren, fikir veren,<br />

nasihat eden.<br />

афæдзæxcæггaг (афæдзæxcæггæгтæ) | afæzæxşæggag | görevlendirmelik, memur<br />

etmelik, göçermelik, ısmarlamalık, emanet etmelik, havale etmelik, üstenmelik, yüklemelik;<br />

danışmalık, akıl vermelik, fikir vermelik, nasihat etmelik.<br />

афæдзæxcæн | afæzæxşæn | görevlendirilen, memur edilen, göçertilen, ısmarlamak,<br />

emanet edilen, havale edilen, üstlenilen yüklenilen; danışılan, akıl verilen, fikir verilen,<br />

nasihat edilen.<br />

афæдзæxcгæ | afæzæxşgæ | görevlendirme, memur etme, göçerme, ısmarlama, emanet<br />

etme, havale etme, üstenme yükleme; danışma, akıl verme, fikir verme, nasihat etme.<br />

афæдзæxcгæйæ | afæzæxşgæyæ | görevlendirerek, memur ederek, göçererek,<br />

ısmarlayarak, emanet ederek, havale ederek, üstenerek yükleyerek; danışarak, akıl vererek,<br />

fikir vererek, nasihat ederek.<br />

307

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!