10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

edecek, tahsisat ayıracak, birinin payına düşeni verecek, tebarüz ettirecek, ıskat edecek,<br />

kaçıracak, çekecek, düşecek, selbedecek, fekkedecek.<br />

аиртасын (аиртæстoн, аиртæстaин, аиртасдзынæн) | airtaşın | 1) ayırmak, ayrılmak,<br />

ayrılanmak, ayırtmak, ayrı düşürmek; sivrilmek, özgülemek, sökmek; mahrum bırakmak,<br />

mahrum etmek, mahrum kalmak, yoksun bırakmak, yoksun etmek, yoksun edilmek, yoksun<br />

kılmak, yoksunmak, yoksundurmak, yoksunlaştırmak; 2) yasaklamak, yitirmek, nezretmek,<br />

nez hâl etmek; 3) almak, geri almak, zorla almak, elinden almak (memeden çocuk),<br />

ameliyatla almak, çıkarmak, kaldırmak; zapt etmek, gasp etmek, üstüne oturmak, üstüne<br />

yatmak; 4) tahsis etmek, tahsisat ayırmak, birinin payına düşeni vermek, belirterek söylemek,<br />

tebarüz ettirmek, ıskat etmek, kaçırmak, çekmek, düşmek, selbetmek, fekketmek .<br />

аиртæсаг | airtæşag | 1) ayırtan; saptıran, terk ettiren, koparan, çektiren; 2) veda ettiren,<br />

vedalaştıran, hareket ettiren; 3) bıraktıran, vazgeçirten, ricat ettiren, gerileten, geride<br />

bıraktıran; 4) geçirten, kaçırtan, kamulaştıran, istimlâk ettiren, kaldırtan, kalkındıran, inhiraf<br />

ettiren, dolatan, çıkartan, geçirten, kaçındırtan, atlatan; bittirten.<br />

аиртæсæг (аиртæсджытæ) | airtæşæg | 1) ayrılan, ayıran; sapan, terk eden, kopan,<br />

çekilen; 2) veda eden, vedalaşan, hareket eden; 3) bırakan, vazgeçen, ricat eden, gerileyen,<br />

geride bırakan; 4) geçen, kaçınan, kamulaştıran, istimlâk eden, kalkan, kalkışan, inhiraf eden,<br />

dolan, çıkan, geçen, kaçınan, atlayan; biten.<br />

аиртæсæн | airtæşæn | 1) ayrılanan, ayırtılan; sapılan, terk edilen, kopan, çekilen; 2) veda<br />

edilen, vedalaşan, hareket edilen; 3) bırakılan, vazgeçilen, ricat edilen, gerilenen, geride<br />

bırakılan; 4) geçilen, kaçınılan, kamulaştırılan, istimlâk edilen, kalkılan, kalkışılan, inhiraf<br />

edilen, doluşan, çıkılan, geçilen, kaçınılan, atlanan; bitilen.<br />

аиртæсгæ | airtæşgæ | 1) ayrılma, ayırma; sapma, terk etme, kopma, çekilme; 2) veda<br />

etme, vedalaşma, hareket etme; 3) bırakma, vazgeçme, ricat etme, gerileme, geride bırakma;<br />

4) geçme, kaçınma, kamulaştırma, istimlâk etme, kalkma, kalkışma, inhiraf etme, dolma,<br />

çıkma, geçme, kaçınma, atlama; bitme.<br />

аиртæсгæйæ | airtæşgæyæ | 1) ayrılarak, ayırarak; saparak, terk ederek, koparak,<br />

çekilerek; 2) veda ederek, vedalaşarak, hareket ederek; 3) bırakarak, vazgeçerek, ricat<br />

ederek, gerileyerek, geride bırakarak; 4) geçerek, kaçınarak, kamulaştırarak, istimlâk ederek,<br />

kalkarak, kalkışarak, inhiraf ederek, dolarak, çıkarak, geçerek, kaçınarak, atlayarak; biterek.<br />

аиртæсинаг (аиртæсинæгтæ) | airtæşinag | 1) ayrılacak, ayıracak; sapacak, terk edecek,<br />

kopacak, çekilecek; 2) veda edecek, vedalaşacak, hareket edecek; 3) bırakacak, vazgeçecek,<br />

ricat edecek, gerileyecek, geride bırakacak; 4) geçecek, kaçınacak, kamulaştıracak, istimlâk<br />

edecek, kalkacak, kalkışacak, inhiraf edecek, dolacak, çıkacak, geçecek, kaçınacak, atlayacak;<br />

bitecek.<br />

аиртæст (аиртæстытæ) | airtæşt | yabancılaşma, kamulaştırma, istimlâk, istimlâk etme;<br />

çekme, kalkma, kalkış, hareket, ihtimamlı bakımla iyi etme, hareket etme, ekilme, ricat,<br />

sapma, gerileme, inhiraf, ayrılma, kopma; çekilme; uzaklaşma, çıkma.<br />

аиртæсын [аиртæст (-и, -ис), аиртæстaид, аиртæсдзæн (-и, -ис)] | airtæşın | 1) ayrılmak,<br />

ayırmak; sapmak, terk etmek, kopmak, çekilmek; 2) veda etmek, vedalaşmak, hareket<br />

etmek; 3) bırakmak, vazgeçmek, ricat etmek, gerilemek, geride bırakmak; 4) geçmek,<br />

kaçınmak, kamulaştırmak, istimlâk etmek, kalkmak, kalkışmak, inhiraf etmek, dolmak,<br />

çıkmak, geçmek, kaçınmak, atlamak; bitmek.<br />

аирxæфс-аирxæфс кæнын | airxæfş-airxæfş kænın | 1. sık sık eğlemek, oyalamak,<br />

alıkoymak, avutmak, tecrit etmek, soyutlamak; eğlendirmek, eğlenceli zaman geçirmek,<br />

keyfetmek, yaşamak, oynatmak; karıştırmak, çekmek.<br />

97

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!