10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

шофыртæй иу аваригæнæг дæр хъуамæ ма уа | şofırtæy iu avarigænæg dær quamæ<br />

ma ua | sürücülerin arasında hiçbiri sakar olmamalı.<br />

аварион | avarion | acil durum, acil vaka, olağan üstü durum; tamir, onarım, yedek.<br />

авæдз | avæz | silah gresi.<br />

авæййын | avæyyın| olurum.<br />

авæр-авæр кæнын | avær-aver kænın | 1) ver-ver yapmak, sık sık vermek, koymak,<br />

yatırmak, yattırmak, yerleştirmek, vazetmek, ekmek, örmek, sürmek, çekmek, getirmek,<br />

sunmak, sağlamak, çabukça teslim etmek, hızlı göndermek; vermek, gecikme olmadan<br />

vermek; biriktirmek, bırakmak, saklamak, vurmak; 2) eşlik etmek, refakat etmek.<br />

авæрaг | aværag | 1) verdiren, teslim ettiren, koyduran, takdim ettiren, yatırtan,<br />

yerleştiren, vazettiren, ektiren, ördüren, sürdüren, çektiren, getirten, sunduran, sağlatan,<br />

çabukça teslim ettiren, hızlı gönderten; bi riktirten, bıraktıran, saklatan, vurduran; 2) eşlik<br />

ettiren, refakat ettiren.<br />

авæрæг (авæрæгтæ) | aværæg | 1) veren, teslim eden, koyan, takdim eden, yatıran,<br />

yerleştiren, vazeden, eken, ören, süren, çeken, getiren, sunan, sağlayan, çabukça teslim<br />

eden, hızlı gönderen; biriktiren, bırakan, saklayan, vuran; 2) eşlik eden, refakat eden; дон<br />

авæрæг ын нæ уыд | don aværæg ın næ uıd | su verenimiz olmadı.<br />

авæрæггaг (авæрæггæгтæ) | aværæggag | 1) vermelik, koymalık, yatırmalık, yattırmalık,<br />

yerleştirmelik, vazetmelik, ekmelik, örmelik, sürmelik, çekmelik, getirmelik, sunmalık,<br />

sağlamalık, çabukça teslim etmelik, hızlı göndermelik; vermelik, gecikme olmadan vermelik;<br />

biriktirmelik, bırakmalık, saklamalık, vurmalık.<br />

авæрæн | aværæn | konan, konan yer, konulacak yer, ayak konacak yer yok, verilen,<br />

bırakılan, bırakılan yer; къах авæрæн дзы нæй | khax aværæn zı næy | adım atacak yer<br />

yok; adım atmak imkânsız.<br />

авæргæ | aværgæ | 1) verme, koyma, yatırma, yattırma, yerleştirme, vazetme, ekme, örme,<br />

sürme, çekme, getirme, sunma, sağlama, çabukça teslim etme, hızlı gönderme; gecikme<br />

olmadan verme; biriktirme, bırakma, saklama, vurma; takdim etme; 2) eşlik etme, refakat<br />

etme.<br />

авæргæйæ | aværgæye | 1) vererek, koyarak, yatırarak, yattırarak, yerleştirerek, vazederek,<br />

ekerek, örerek, sürerek, çekerek, getirerek, sunarak, sağlayarak, çabukça teslim ederek, hızlı<br />

göndererek; vererek, gecikme olmadan vererek; biriktirerek, bırakarak, saklayarak, vurarak;<br />

teslim ederek, vererek, koyarak, takdim ederek; 2) eşlik ederek, refakat ede rek.<br />

авæрд (авæртытæ) | aværd | verilmiş, konulmuş, bırakılmış, demeç, ifade, söz.<br />

авæринaг (авæринæгтæ) | aværinag | 1) verilecek, teslim edilecek; servis edilecek,<br />

getirilecek, sadaka verilecek, sürülecek, sunulacak; 2) konacak, bırakılacak.<br />

авæрын (авæрдтoн, авæрдтaин, авæрдзынæн) | aværın | 1) vermek, koymak, yatırmak,<br />

yattırmak, yerleştirmek, vazetmek, ekmek, örmek, sürmek, çekmek, getirmek, sunmak,<br />

sağlamak, çabukça teslim etmek, hızlı göndermek; vermek, gecikme olmadan vermek;<br />

biriktirmek, bırakmak, saklamak, vurmak; цæлхдур авæрын | sælxdur aværın |<br />

engellemek, engel olmak, engel çıkarmak, mani olmak, aksatmak, alıkoymak, benzetmek,<br />

karıştırmak, karışmak, harman etmek; menetmek, serdetmek, önlemek, set çekmek,<br />

sekteleşmek; иту авæрын | itu aværın | ütü yapmak, ütülemek, okşamak; 2) eşlik etmek,<br />

refakat etmek; амондджын къах авæрæд | amondcın khax aværæd | mutluluk adımı<br />

atsın.<br />

аввaxc уæвын (уын) | avvaxş uævın | yaklaşmak, yakınlaşmak, yaklaştırmak, hızla<br />

yaklaşılmak, çabukça daha yakına gelmek, birbirine yaklaşmak, ısınmak, benzer olmak,<br />

seviyesine varmak.<br />

28

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!