2_A-1

saçılan, serpiştirilen; vurulan, koşulan; 3) ekilen, giderilen; 4) balta ile kesilen, baltalanan,
tomruk çıkarılan, tomruk yapılan; 5) yıkılan, yüklenen, yığılan; 6) söylenen, anlatılan, fikri
söylenen.
акалгæ | akalgæ | 1) dökme, dökülme, boşaltma, boşalma; atma, dışarı atma, aktarma,
akıtma, çıkarma, çekilme, çalma, sonuçlanma; 2) devirme, düşürme, kurtulma; bırakma,
bırakılma, dağıtma, dağıtılma, serpme, saçma, serpiştirme; vurma, koşma; 3) ekme, giderme;
4) balta ile kesme, baltalama, tomruk çıkarma, tomruk yapma; 5) yıkma, yükleme, yığma; 6)
söyleme, anlatma, fikrini söyleme.
акалгæйæ | akalgæyæ | 1) dökerek, dökülerek, boşaltarak, boşalarak; atarak, dışarı atarak,
aktararak, akıtarak, çıkararak, çekilerek, çalarak, sonuçlanarak; 2) devirerek, düşürerek,
kurtularak; bırakarak, bırakılarak, dağıtarak, dağıtılarak, serperek, saçarak, serpiştirerek;
vurarak, koşarak; 3) ekerek, gidererek; 4) balta ile keserek, baltalayarak, tomruk çıkararak,
tomruk yaparak; 5) yıkarak, yükleyerek, yığarak; 6) söyleyerek, anlatarak, fikrini söyleyerek.
акалд (акæлдджытæ) | akald | döküntü, attık, saçıntı, dökülmüş, atılmış, saçılmış,
serpiştirilmiş, birleştirilmiş; kesilmiş, baltalanmış.
акалинaг (акæлинæгтæ) | akalinag | 1) dökecek, dökülecek, boşaltacak, boşalacak; atacak,
dışarı atacak, atılacak, dışarı atılacak, aktaracak, akıtacak, çıkaracak, çekilecek, çalacak,
sonuçlanacak; 2) devirecek, düşürecek, kurtulacak; bırakacak, bırakılacak, çıkarılacak (gübre,
çöp), dağıtacak, dağıtılacak, serpecek, saçacak, saçılacak, serpiştirilecek, serpiştirecek;
vuracak, koşacak; 3) ekecek, giderecek; 4) budanacak, kesilecek, balta ile kesecek,
baltalanacak, tomruk çıkaracak, tomruk yapacak; 5) yıkacak, yüklenecek, yığacak; 6)
söylenecek, anlatacak, fikri söylenecek.
акалын (акалдтон, акалдтaин, акалдзынæн) | akalın | 1) dökmek, dökülmek, boşaltmak,
boşalmak; atmak, dışarı atmak, aktarmak, akıtmak, çıkarmak, çekilmek, çalmak,
sonuçlanmak; 2) devirmek, düşürmek, kurtulmak; bırakmak, bırakılmak, dağıtmak,
dağıtılmak, serpmek, saçmak, serpiştirmek; vurmak, koşmak; 3) ekmek, gidermek; 4) balta ile
kesmek, baltalamak, tomruk çıkarmak, tomruk yapmak; 5) yıkmak, yüklemek, yığmak; 6)
söylemek, anlatmak, fikrini söylemek; маст акалын | maşt akalın | acısını atmak, sinirini
boşaltmak, safrasını dökmek, garez yapmak.
акаpджын уæвын (уын) | akarcın uævın | yaş kemale ermek, yaş kemale gelmek; orta
yaşa erişmek, orta yaşa ulaşmak, yaşlanmaya başlamak, yetişkinlik çağı yaşlanmaya varmak.
акаpк уæвын (уын) | akark uævın | zayıflatılmak, zayıflamak, düşmek, zayıf düşmek,
kuvvetten düşmek, yıpranmak, gevşemek, tavsamak, üzülmek, tavuğa dönmek, tavuğa
çevrilmek.
акаpст (акæpстытæ) | akarşt | kesik, kesilmiş, dilim, dilimlenmiş.
акаст (акæстытæ) | akaşt | bakış, görüş.
акатaй кæнын | akatay kænın | endişelenmek, telaşlanmak, telaşa düşmek, eli ayağına
dolanmak, heyecanlanmak, rahatsız edilmek, rahatsız ettirmek.
акатaйгæнaг | akataygænag | endişeleşen, telaşlanan, telaşa düşürten, eli ayağına dolatan,
heyecanlanan, rahatsız ettirten, rahatsız ettirilen.
акатaйгæнæг (акатaйгæнджытæ) | akataygænæg | endişelenen, telaşlanan, telaşa düşen,
eli ayağına dolanan, heyecanlanan, rahatsız edilen, rahatsız ettirilen.
акатaйгæнæггаг | akataygænæggag | endişelenmelik, telaşlanmalık, telaşa düşmelik, eli
ayağına dolanmalık, heyecanlanmalık, rahatsız edilmelik, rahatsız ettirmelik.
акатaйгæнæн | akataygænæn | endişelenilen, telaşlanılan, telaşa düşülen, eli ayağına
dolanılan, heyecanlanılan, telaşa düşülen, rahatsız edilen, rahatsız ettirilen.
123