10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

абæзджын уæвын (уын) | abæjcın uævın | koyulaşmak, yoğsak, yoğunlaşmak, çabucak<br />

yoğunlaşmak, acele yoğunlaşmak; pıhtılaşmak, kalınlaşmak, sıklaşmak, ağdalanmak, tekâsüf<br />

etmek.<br />

абæлвыpд кæнын | abælvırd kænın | 1) öğrenmek, anlamak, durumu tetkik ederek<br />

anlamak, araştırmak, tetkik etmek, bilgi edinmek; meydana çıkarmak, inciğini ciciğini<br />

çıkarmak, daha açıklamak, kesinleştirmek, daha kesin olarak belirlemek, detaylaştırmak,<br />

tasrih etmek, bulmak, belirlemek, belirtmek; 2) halkça tutulmayla nihayetlenme,<br />

popülariteyle sonuçlanmak, emretmek, şöhrete giden yol olmak, sıradan olmak.<br />

абæлццoн кæнын | abælson kænın | 1) çabukça yollamak, aniden yolcu etmek, hızlı bir<br />

şekilde aniden gitme; 2) yolculuk yapmaya çabukça hazırlamak, yolculuk için çabuk<br />

donatmak; gerekli hazırlıkları acele yaparak yolcu etmek; хи абæлццон кæнын | xi abælson<br />

kænın | yolculuk için donanımlı olmak, yolcu olup gitmek, yola koyulmak; yolculuğa<br />

hazırlanmak, yola gitmek için gerekli hazırlıklarını yapmak.<br />

абæлццoн уæвын (уын) | abælson uævın | gerekli hazırlıkları yaparak yolcu olmak,<br />

yolculuğa çıkmak.<br />

абæpæг-абæpæг кæнын | abæræg-abæræg kænın | 1) sık sık ziyaret etmek, sık sık ziyaret<br />

ettirmek; sık sık ziyaret yapmak; 2) sık sık yoklamak, sık sık yoklama yapmak, sık sık uğramak.<br />

абæpæг кæнын | abæræg kænın | 1) yoklamak, yoklama yapmak, görmek, görmeye<br />

gitmek, ziyaretine gitmek, ziyaret etmek, ziyaret ettirmek; ziyaret yapmak; 2) uğramak,<br />

duymak, bulmak.<br />

абæpæггæнaг | abæræggænag | 1) ziyaret ettiren, ziyaretçi; 2) yoklatan, yoklama yaptıran,<br />

uğratan, görmeğe giden, hatırını soran; 3) keşfettiren, bulan.<br />

абæpæггæнæг (абæpæггæнджытæ) | abæræggænæg | 1) ziyaret eden, ziyaretçi; 2)<br />

yoklayan, yoklama yapan, uğrayan, görmeğe giden, hatırını soran; 3) keşfeden, bulan.<br />

абæpæггæнæггaг | abæræggænæggag | 1) ziyaret edilmelik, ziyaret etmelik, ziyaretçilik; 2)<br />

yoklayanlık, yoklama yapmalık, uğramalık, görmeğe gitmelik, hatırını somaklık 3) keşfetmelik,<br />

keşfedenlik, bulanlık.<br />

абæpæггæнæн | abæræggænæn | 1) ziyaret edilen, ziyaret olunan; 2) yoklanan, yoklama<br />

yapılan, uğranan, görmeğe gidilen, hatırı sorulan; 3) keşfedilen, bulunan.<br />

абæpæггæнгæ | abæræggængæ | 1) ziyaret etme, ziyaret; 2) yoklama, yoklama yapma,<br />

uğrama, görmeğe gitme, hatırını sorma; 3) keşfetme.<br />

абæpæггæнгæйæ | abæræggængæye | 1) ziyaret ederek; 2) yoklayarak, yoklama yaparak,<br />

uğrayarak, görmeğe giderek, hatırını sorarak; 3) keşfederek.<br />

абæpæггæнинaг (абæpæггæнинæгтæ) | abæræggæninag | ziyaret edilecek, ziyaretine<br />

gidilecek, ziyaret yapılacak, yoklanacak, yoklama yapılacak, uğranacak, yoklanacak, görmeye<br />

gidilecek, görülecek, görülmesi gerekecek.<br />

абæрджытæ кæнын | abærcıtæ kænın | ölçmek, tartmak, işaret etmek.<br />

абæpстытæ кæнын | abærştıtæ kænın | 1) ölçmek, ölçü almak, ölçümlemek, ölçüye<br />

vurmak, ölçüp biçmek, ölçtürmek, gezlemek, prova yapmak, giymek, denemek; tarttırmak;<br />

tartılmak, tartmak, kantarlamak, kantara çekmek, kilosuna bakmak, endazeye vurmak,<br />

adımlamak, arşınlamak; çeküle vurmak; veznetmek, çekmek; 2) bir şekilde doğrulamak,<br />

ölçümü kontrol etmek; 3) bir şekilde kıyaslamak, karşılaştırma yapmak, özümletmek,<br />

benzetmek, benzeştirmek, denklemek.<br />

абæстаг (абæстæгтæ) | abæştag | buralı, bu yerli, bu bölgeli, bu memleketli.<br />

абæстон кæнын | abæşton kænın | kurmak, yapmak, yaratmak, teşkil etmek, donatmak,<br />

yerleştirmek, düzenlemek, düzeltmek, düzmek, ölçmek, hazırlamak, yetiştirmek, eğitmek,<br />

alıştırmak.<br />

19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!