10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

аласа | alaşa | iğdiş, burulmuş, kastıra, iğdiş edilmiş hayvan, kastıra edilmiş hayvan,<br />

testisleri alınmış hayvan.<br />

аласæг (аласджытæ) | alaşæg | 1) taşıyan, götüren, alıp götüren, çekip götüren,<br />

sürükleyen, sürükleyip götüren, bir tarafa sürükleyen, yürüten, ileten; alan, çalan, aşıran,<br />

getiren; 2) sallayan, erteleyen; geciken, geciktiren, çeken, doğru çeken, bir yana çeken, bir<br />

yana geri çeken; 3) önleyen, reddeden, ayıran, ileten; 4) kendine mal eden, çıkan, gizlenen,<br />

sokulan, giren; 5) sürüncemede bırakan; 6) heyecanlandıran; 7) batan, batıran, gömülen,<br />

boğulan; 8) geçen, geçiren, hızla geçen, hızla giden, takan.<br />

аласæн | alaşæn | 1) taşınan, götürülen, alıp götürülen, çekip götürülen, sürüklenen,<br />

sürükleyip götürülen, bir tarafa sürüklenen, yürütülen, iletilen; alınan, çalınan, aşırılan,<br />

getirilen; 2) sallanan, ertelenen; geciken, geciktirilen, çekilen, doğru çekilen, bir yana çekilen,<br />

bir yana geri çekilen; 3) önlenen, reddedilen, ayırtılan, iletilen; 4) kendine mal edilen, çıkılan,<br />

gizlenilen, sokulan, girilen; 5) sürüncemede bırakılan; 6) heyecanlandırılan; 7) batırılan,<br />

gömülenen, boğulan; 8) geçilen, geçirilen, hızla geçilen, hızla gidilen, takılan.<br />

аласæн кæнын | alaşæn kænın | 1) harman için çok hububat taşıtmak, tahıl bitkileri<br />

yığınlarını harmana götürmek; 2) yığınlar yapmak için götürmek, yığınları ot yığınlarına atmak<br />

için almak. 1) свозить копны колосовых для молотьбы; 2) свозить копны сена для<br />

метания стога.<br />

аласæхъ | alaşæq | alacık, salaş, kulübe.<br />

аласгæ | alaşgæ | 1) taşıma, götürme, alıp götürme, çekip götürme, sürükleme, sürükleyip<br />

götürme, bir tarafa sürükleme, yürütme, iletme; alma, çalma, aşırma, getirme; 2) sallama,<br />

erteleme; gecikme, geciktirme, çekme, doğru çekme, bir yana çekme, bir yana geri çekme; 3)<br />

önleme, reddetme, ayırmak, iletme; 4) kendine mal etme, çıkma, gizlenme, sokulmak, girme;<br />

5) sürüncemede bırakma; 6) heyecanlandırma; 7) batma, batırma, gömülme, boğulma; 8)<br />

geçme, geçirme, hızla geçme, hızla gitme, takma.<br />

аласгæйæ | alaşgæyæ | 1) taşıyarak, götürerek, alıp götürerek, çekip götürerek,<br />

sürükleyerek, sürükleyip götürerek, bir tarafa sürükleyerek, yürüterek, ileterek; alarak,<br />

çalarak, aşırarak, getirerek; 2) sallayarak, erteleyerek; gecikerek, geciktirerek, çekerek, doğru<br />

çekerek, bir yana çekerek, bir yana geri çekerek; 3) önleyerek, reddederek, ayırarak, ileterek;<br />

4) kendine mal ederek, çıkarak, gizlenerek, sokularak, girerek; 5) sürüncemede bırakarak; 6)<br />

heyecanlandırarak; 7) batarak, batırarak, gömülerek, boğularak; 8) geçerek, geçirerek, hızla<br />

geçerek, hızla giderek, takarak.<br />

аласинаг (аласинæгтæ) | alaşinag | 1) taşınacak, götürülecek, götürecek, alıp götürecek,<br />

çekip götürecek, sürüklenecek, sürükleyip götürecek, bir tarafa sürüklenecek, yürütecek,<br />

iletecek; alacak, uzaktan alınması gerekecek, çalacak, aşıracak, getirilecek, getirecek; 2)<br />

sallanacak, ertelenecek; gecikecek, geciktirecek, çekilecek, çekecek, doğru çekecek, bir yana<br />

çekecek, bir yana çekilecek, bir yana geri çekecek; 3) savuşturulacak, önlenecek,<br />

reddedilecek, reddedecek, ayıracak, tahsis edilecek; iletecek; 4) kendine mal edecek, çıkacak,<br />

gizlenecek, sokulacak, girecek; 5) sürüncemede bırakacak; 6) heyecanlandıracak; 7) batacak,<br />

batıracak, gömülecek, boğulacak; 8) geçecek, geçirecek, geçirilecek; hızla geçecek, hızla<br />

gidecek, takacak.<br />

аласт (алæстытæ) | alaşt | taşıma, taşımış, götürülmüş, çekilmiş, taşınan, nakliye.<br />

аласын (аластон, аластaин, аласдзынæн) | alaşın | 1) taşımak, götürmek, alıp götürmek,<br />

çekip götürmek, sürüklemek, sürükleyip götürmek, bir tarafa sürüklemek, yürütmek, iletmek;<br />

almak, çalmak, aşırmak, getirmek; 2) sallamak, ertelemek; gecikmek, geciktirmek, çekmek,<br />

doğru çekmek, bir yana çekmek, bir yana geri çekmek; 3) önlemek, reddetmek, ayırmak,<br />

iletmek; 4) kendine mal etmek, çıkmak, gizlenmek, sokulmak, girmek; 5) sürüncemede<br />

145

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!