2_A-1

koyma; 2) tutuk, tutkun, tutulmuş, esir; 3) pıhtı, pıhtılaşmış (kan); хъæр æмæ ахст | qær
æma axşt | bağırma ve el koyma, nara ve yakalama.
ахстон (ахстæттæ) | axşton | yuva, ocak, aile ocağı, oyuk, delik, familya.
ахстон кæнын | axşton kænın | yuva yapmak, ocak kurmak, aile ocağı oluşturmak, yuvasına
kavuşmak; tutuk evi yapmak, hapishane yapmak, mahpushane yapmak; ахстоны кæнын |
axştonı kænın | yuva yapmak, ocak kurmak, aile ocağı kurmak; oyuk yapmak, delik açmak.
ахстонкæнынад | axştonkænınad |
ахсын I (ахстон, ахстaин, ахсдзынæн) | axşın | 1) yakalamak, tutmak, avlamak; ele
geçirmek, zapt etmek, işgal etmek; savsaklamak, oyalamak, geciktirmek, eğlemek,
yavaşlatmak; alıkoymak, durdurmak, mani olmak; önünü almak, önünü kesmek; 2)
tutuklamak, hapis etmek, tevkif etmek, gözaltına almak, tutsak etmek, esir almak;
haczetmek; eğlendirmek; gözetmek; 3) yeri ödünç almak, çalıştırmak, görevine başlamak,
ilgilenmek, borç almak; 4) görmek, görüşmek, tanık olmak; anlamak, bilmek, bilincinde
olmak, idrak etmek, kavramak; düşünmek, duymak, sezmek, hissetmek; sökülmek,
fehmetmek, kapmak; 5) bükülmek, devrilmek, kıvrılmak, halkalanmak; dönüştürmek,
döndürmek, haline getirmek, çevirmek, evirtmek, denşirmek; mayalamak, mayalanmak,
beyaz peynire dönüşmek; süt kesilmek, kan tutmak; pıhtılanmak, pıhtılaşmak (süt, kan).
ахсын II | axşın | 1) atmak, fırlatmak; göndermek, bırakmak, terk etmek, vazgeçmek,
koşmak; 2) ateşlemek, silah atmak, vurmak, avlamak.
ахсын III (ахсадтон, ахсадтaин, ахсдзынæн) | axşın | yıkamak, çamaşır yıkamak, yıkatmak,
yıkanmak, banyo yapmak, banyo yaptırmak; silmek, temizlemek, berelemek; yemek.
ахсын-ахсын кæнын | axşın-axşın kænın | sık sık çitlemek, çıtlatmak, kabuklu yemiş
çıtlatmak, kemirmek, çiğnemek, dişlemek.
ахсынаг | axşınag | çitleten, çıtlatan, kabuklu yemiş çıtlatan, kemirten, çiğneten, dişleten.
ахсынæг (ахсынджытæ) | axşınæg | çitleyen, çıtlayan, kabuklu yemiş çıtlayan, kemiren,
çiğneyen, dişleyen.
ахсынæггаг | axşınæggag | çitlemelik, çıtlatmalık, kabuklu yemiş çıtlatmalık, kemirmelik,
çiğnemelik, dişlemelik.
ахсынæн | axşınæn | çitlenen, çıtlatılan, kemirilen, çiğnenen, dişlenen.
ахсынгæ | axşıngæ | çitleme, çıtlatma, kemirme, çiğneme, dişlemek.
ахсынгæйæ | axşıngæyæ | çitleyerek, çıtlatarak, kemirerek, çiğneyerek, dişleyerek.
ахсынинаг (ахсынинæгтæ) | axşıninag | çitlenecek, çıtlatacak, kemirecek, çiğnenecek,
dişlenecek.
ахсынын [ахсыдта, ахсыдтaид, ахсындзæн (-и, -ис)] | axşının | çitlemek, çıtlatmak,
kabuklu yemiş çıtlatmak, kemirmek, çiğnemek, dişlemek, dişleriyle koparmak.
ахудаг | axudag | 1) tebessüm ettiren, sırıtan, güldüren, gevrek gevrek güldüren, çok
güldüren, kahkaha attıran; sahte güldüren, kısa güldüren; 2) şaka ettiren, eğleten, alay
ettiren.
ахудæг (ахудджытæ) | axudæg | 1) tebessüm eden, sırıtan, gülen, gevrek gevrek gülen,
çok gülen, kahkaha atan; sahte gülen, kısa gülen; 2) şaka eden, eğlenen, alay eden.
ахудæггаг | axudæggag | 1) tebessüm etmelik, sırıtmalık, gülmelik, gevrek gevrek gülmelik,
çok gülmelik, kahkaha atmalık; sahte gülmelik, kısa gülmelik; 2) şaka etmelik, eğlenmelik,
alay etmelik.
ахудæн | axudæn | 1) tebessüm edilen, sırıtılan, gülünen, gevrek gevrek gülünen, çok
gülünen, kahkaha atılan; sahte gülünen, kısa gülünen; 2) şaka edilen, eğlenilen, alay edilen.
ахудгæ | axudgæ | 1) tebessüm etme, sırıtma, gülme, gevrek gevrek gülme, çok gülme,
kahkaha atma; sahte gülme, kısa gülme; 2) şaka etme, eğlenme, alay etme.
350