10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ахæтгæ | axætgæ | gezme, gezinme, seyahat etme, dolaşma, yürüme, gitme; eğlenme,<br />

oynamak; benzeme, andırma, yaklaşma, işleme, takma, geçme; yortma, mayalanma,<br />

fıkrama, fışlama, duruş alma, tutum alma, tavır koyma, davranış gösterme, görüş sunma, fikir<br />

söyleme, düşünce edinme, yargıya varma, ilişki kurma, bağlantı yapma.<br />

ахæтгæйæ | axætgæyæ | gezerek, gezinerek, seyahat ederek, dolaşarak, yürüyerek,<br />

giderek; eğlenerek, oynayarak; 2) benzeyerek, andırarak, yaklaşarak, işleyerek, takarak,<br />

geçerek; 3) yortarak, mayalanarak, fıkrayarak, fışlayarak, duruş alarak, tutum alarak, tavır<br />

koyarak, davranış göstererek, görüş sunarak, fikir söyleyerek, düşünce edinerek, yargıya<br />

vararak, ilişki kurarak, bağlantı yaparak.<br />

ахæтинaг | axætinag | gezecek, gezinecek, seyahat edecek, dolaşacak, yürünecek, gidecek;<br />

eğlenecek, oynanacak; benzeşecek, andıracak, yaklaşacak, işlenecek, takacak, geçecek;<br />

yortacak, mayalanacak, fıkratacak, fışlanacak, duruş alacak, tutum alacak, tavır koyacak,<br />

davranış gösterecek, görüş sunacak, fikir söylenecek, düşünce edinecek, yargıya varacak,<br />

ilişki kuracak, bağlantı yapacak.<br />

ахæтын [ахатт (-и, -ис), ахаттaин, ахæтдзæн(-и, -ис)] | axætın | 1) gezmek, gezinmek,<br />

seyahat etmek, dolaşmak, yürümek, bir yürüyüş yapmak, gitmek; eğlenmek, oynamak;<br />

zorlukla çekmek; 2) benzemek, andırmak, yaklaşmak, işlemek, takmak, geçmek; 3) yortmak,<br />

mayalanmak, fıkramak, fışlamak, kekremsek, duruş almak, tutum almak, tavır koymak,<br />

davranış göstermek, görüş sunmak, fikir söylemek, düşünce edinmek, yargıya varmak, ilişki<br />

kurmak, bağlantı yapmak.<br />

ахæххытæ (ахаx, ахаxx) кæнын | axæxxıtæ kænın | 1) çizmek, çizdirmek, çizgi çekmek,<br />

kalem çizmek, çizerek silmek; sürmek, pullukla sürmek, nadas etmek, tarla açmak; silmek,<br />

geçersiz kılmak, çekmek, kalem çekmek; tamamen götürmek, dışarı atmak.<br />

ахæц-ахæц | axæs- axæs | 1) sık sık zorlukla çekme, ancak çekin, uzun karıştırması;<br />

çekiştirme, asılıp bırakma-asılıp bırakma, çekiştire-çekiştire, ha bire çekiştirme; 2) uzun süre<br />

oyalanma; ахæц-ахæц кæнын | axæs- axæs kænın | çekmek, hızla çekmek, çekiştirmek, ha<br />

bire çekiştirmek, çekivermek, çekip çıkarmak, canı çekmek; asılıp bırakmak-asılıp bırakmak,<br />

koparmak, zonklamak, uzatmak, sürüklemek, rahatsız etmek; sıkmak; seğirmek, döşemek;<br />

emmek; sürüncemede bırakmak, geciktirmek; ağırlığında olmak, haddeden çekmek.<br />

ахæц-ахæцгæнгæ | axæs-axæsgængæ | çekiştirerek, asılıp bırakma-asılıp bırakma ile, ha<br />

bire çekiştirmekle.<br />

ахæцаг | axæsag | çektiren, gerdiren, yudum yudum içtiren, sömürten, tutturan; sürüten,<br />

sürükleten, sürükleyip götürten; savsaklatan, uzatan, geciktirten; 2) sıktıran, sıkıştırtan,<br />

kaplatan, sallatan; 3) ayrı hareket ettiren; taraf tutturan, yararak yol açtıran, yardıran,<br />

yarılarak yol verdiren, aralatan, ayırtan, açtıran; 4) kavga ettiren; yenişten.<br />

ахæцæг (ахæцджытæ) | axæsæg | çeken, gerinen, yudum yudum içen, sömüren, tutan;<br />

sürüyen, sürükleyen, sürükleyip götüren; savsaklayan, uzatan, uzayan, uzanan, geciktiren; 2)<br />

sıkan, sıkıştıran, kaplayan, kaplanan, kapanan, sallayan; 3) ayrı hareket eden; taraf tutan,<br />

yararak yol açan, yaran, yarılarak yol veren, aralayan, ayıran, aralanan, açan, açılan; 4) kavga<br />

eden; yenilen.<br />

ахæцæггаг | axæsæggag | 1) çekmelik, gerinmelik, yudum yudum içmelik, sömürmelik,<br />

tutmalık; sürümelik, sürüklemelik, sürükleyip götürmelik, sürükleyerek öteye götürmelik;<br />

savsaklamalık, uzatmalık, uzamalık, uzanmalık, geciktirmelik; 2) sıkmalık, sıkıştırmalık,<br />

kaplamalık, kaplanmalık, kapanmalık, sallamalık; 3) ayrı hareket etmelik; taraf tutmalık,<br />

yararak yol açmalık, yarmalık, yarılarak yol vermelik, aralamalık, ayırmalık, aralanmalık,<br />

açmalık, açılmalık; 4) kavga etmelik; yenilmelik.<br />

340

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!