10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

verecek, cevaz verecek, mümkün kılacak; armağan verecek, armağan edecek, hediye edecek,<br />

bağışlanacak, hibe edecek, verecek, sunacak, anlatacak, açıklanacak.<br />

аккаггoнд (аккаггoндтæ, аккаггæндтæ) | akkaggond | layık olma, yakışır olma,<br />

yakıştırma, denk görme, değer görülme, değerli olma, seviyeli olma, nail olma, hak etme;<br />

хорзæхы аккаггонд | xorjæxı akkaggond | iyiliklere layık olma, ödülleri hak etme;<br />

аккаггонд æрцæуын | akkaggond ærsæuın | ödülü hak etmiş olmak, ödüllendirilecek<br />

olmak, değer görülmek, nail olmak.<br />

аккагдзинад | akkagzinad | yakışırlık, yakıştırmalık, layık olmalık, liyakatlik, denklik, yarar<br />

sağlamalık, değerlik, değerlilik, seviyelilik, meziyetlik, değimlik, onurluk, onurluluk, şereflik,<br />

haysiyetlik, yüz akılık, erdemlik, bedellik, kemallik, kıymetlik, üstünlük; erdemlik.<br />

акки | akki | yumurtacık, yumurta.<br />

акклиматизаци (арвыхъæдыл фæцахуыр) | akklimatijasi (arvı qædıl fæsaxuır) | iklime<br />

alıştırma, iklime alışma, yeni bir iklime alışma, havaya alışma; çevreye alışma, ortama alışma.<br />

акклиматизаци кæнын | akklimatijasi kænın | iklime alıştırmak; çevreye alıştırmak; yeni<br />

bir iklime uydurmak, havaya alıştırmak, ortama alıştırmak, alıştırmak, intibak ettirmek;<br />

акклиматизаци скæнын | akklimatijasi şkænın | iklime alışmak; çevreye alışmak; yeni bir<br />

iklime uymak, havaya alışmak, ortama alışmak, alışmak, intibak etmek.<br />

аккой кæнын | akkoy kænın | almak, artırmak, yükselmek, yükseltmek, yüceltmek, çıkmak,<br />

çıkarmak, tırmanmak, başarmak, şahlandırmak, kalkmak, kaldırmak, omuzlara kaldırmak,<br />

arkaya yük almak, üstesinden gelmek, cesaretlendirmek, kopmak, koparmak, binmek,<br />

yüzdürmek, yüklenmek.<br />

аккойгæнаг | akkoygænag | aldırtan, arttırtan, yükselten, yücelten, çıkartan, tırmandırtan,<br />

başaran, şahlandırtan, kaldırtan, kaldıran, omuzlara kaldırtan, arkaya yük aldırtan,<br />

üstesinden geldiren, cesaretlendiren, kopartan, bindirten, yüzdürten, yükleten.<br />

аккойгæнæг (аккойгæнджытæ) | akkoygænæg | alan, artan, yükselen, yücelen, çıkan,<br />

tırmanan, başaran, şahlanan, kalkan, kalan, omuzlara kalkan, arkaya yük olan, üstesinden<br />

gelen, cesaretlenen, kopan, koparan, binen, yüzdüren, yüklenen.<br />

аккойгæнæггаг (аккойгæнæггæгтæ) | akkoygænæg | almalık, artırmalık, yükselmelik,<br />

yükseltmelik, yüceltmelik, çıkmalık, çıkarmalık, tırmanmalık, başarmalık, şahlandırmalık,<br />

kalkmalık, kaldırmalık, omuzlara kaldırmalık, arkaya yük almalık, üstesinden gelmelik,<br />

cesaretlendirmelik, kopmalık, koparmalık, binmelik, yüzdürmelik, yüklenmelik.<br />

аккойгæнæн | akkoygænæn | alınan, artırılan, yükseltilen, yüceltilen, çıkılan, çıkarılan,<br />

tırmanılan, başarılan, şahlandırılan, kalkılan, kaldırılan, omuzlara kaldırılan, arkaya yük alınan,<br />

üstesinden gelinen, cesaretlendirilen, koparılan, binilen, yüzdürülen, yüklenilen.<br />

аккойгæнгæ | akkoygængæ | alma, artırma, yükselme, yükseltme, yüceltme, çıkma,<br />

çıkarma, tırmanma, başarma, şahlandırma, kalkma, kaldırma, omuzlara kaldırma, arkaya yük<br />

alma, üstesinden gelme, cesaretlendirme, kopma, koparma, binme, yüzdürme, yüklenme.<br />

аккойгæнгæйæ | akkoygængæyæ | alarak, artırarak, yükselerek, yükselterek, yücelterek,<br />

çıkarak, çıkararak, tırmanarak, başararak, şahlandırarak, kalkarak, kaldırarak, omuzlara<br />

kaldırarak, arkaya yük alarak, üstesinden gelerek, cesaretlendirerek, koparak, kopararak,<br />

binerek, yüzdürerek, yüklenerek.<br />

аккойгæнинaг (аккойгæнинæгтæ) | akkoygæninag | alacak, artıracak, yükselecek,<br />

yükseltecek, yüceltecek, çıkacak, çıkaracak, tırmanacak, başaracak, şahlandıracak, kalkacak,<br />

kaldıracak, omuzlara kaldıracak, arkaya yük alacak, üstesinden gelecek, cesaretlendirecek,<br />

kopacak, koparacak, binecek, yüzdürecek, yüklenecek.<br />

аккомпанемент | akkompanyemyent | refakat, eşlik, müzikle refakat etme, müzikle eşlik<br />

etme, birlikte söyleme.<br />

130

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!